Yılın ilk çeyreğinde portföy akımları ve Türkiye

Orkun GÖDEK
Orkun GÖDEK Bakış Açısı

Perşembe günü açıklanan Mart ayı ödemeler dengesi verileri ile birlikte yavaş yavaş ilk çeyrek muhasebesini yapma şansını da elde etmiş olduk. Bu yazının içeriğini de TCMB tarafından açıklanan iki veriden yola çıkarak Türkiye’ye yönelik portföy akımlarının seyrine ayırmış olacağız. Bu nedenle de bol rakam içeren bir analiz yazısı olacak.

Yurt dışı yerleşik kişi rakamları ile başlamak doğru olacak. Veri haftalık bazda TCMB tarafından açıklanıyor. İsminden de anlaşılacağı üzere yurt dışı yerleşik olarak tanımlanan kişilerin bir önceki hafta hisse senedi ve borç senetleri bazındaki hareketliliğini incelememize imkan tanıyor. Öncü gösterge olması nedeniyle de piyasa nezdinde yakından takip edilmektedir.
Dış ticaret işlemleri ve ödemeler dengesi nezdinde açık veren bir ekonomi olmamız nedeniyle ülkeye giriş yapacak olan dövize ihtiyaç duyuyoruz. Her ne kadar literatürde tercih edilen bir giriş kalemi olmasa da “sıcak para” olarak bilinen portföy yatırımları ne zaman konu açılsa ilk akla gelen başlık oluyor.

Girişin ardından rakamlarla konuşmak daha doğru olacaktır. Yılın ilk çeyreğinde ( 6 Ocak-31 Mart haftası verileri) yurt dışı yerleşik kişilerin toplam işlem rakamı nette 1.3 milyar dolar artı verdi. Söz konusu hareketlilikte hisse senedi kalemi 901 milyon dolar ile ilk sırada yer aldı. Repo işlemlerini DİBS kaleminin içerisinden düştüğümüzde ise benim “net DİBS” olarak tanımladığım kalem 296 milyon dolar seviyesinde gerçekleşmeye işaret ediyor. Bu nedenle hisse senedi ve net DİBS işlemleri nezdinde 1.1 milyar dolar rakamı üzerinden konuşmayı daha doğru buluyorum.

Öte yandan söz konusu rakamlar 2016’nın aynı döneminde 1.1 milyar doları hisse senedi, 1.8 milyar dolarlık kısmı da net DİBS olmak üzere 2.9 milyar düzeyinde gerçekleşmişti. Peki, buraya kadar olan kısımdan ne anlamamız gerekiyor? Özeti şu: Her iki yılın rakamları da gösteriyor ki ilk çeyrekte hisse senedi piyasası ön plana çıkmış. 2017’de DİBS kalemi bir önceki yıla kıyasla göz ardı edilmiş.

Gelelim bir diğer TCMB verisi olan ödemeler dengesi detaylarına. Rakamları gecikmeli ancak ilk veriye göre daha sağlıklı izliyoruz. Bu taraf için net portföy yatırımları için yaptığımız hesaplamayı kullanacağız. Toplamda yılın ilk çeyreği açısından söz konusu rakam 4.4 milyar dolar artı vermekte. 2016’nın aynı dönemi için konuştuğumuz rakam 2.8 milyar dolar. Aradaki fark 2017 lehine gelişmiş. Alt kırılımlarına baktığımızda; hisse senetleri 931 milyon dolar, borç senetleri ise 3.3 milyar dolar artı vermekte. 2016’da ise sırasıyla 1.1 milyar dolar ve 2 milyar dolar rakamlarını takip etmiştik.

Makalenin sonunda bu kadar fazla rakamın içerisinden nasıl çıkarız? Nette hikayenin özeti şu: İçerisinde bulunduğumuz yılda Kasım 2016’dan bu yana süregelen küresel portföy hareketliliğinin bizim limanımıza da uğramasından bahsediyoruz. Ziyaretin sebepleri arasında TL cinsinden fiyatlanan varlıkların ucuzlaması da var, TCMB’nin 12 Ocak itibarıyla attığı adamlar da. Daha fazla detayı başka bir yazıda tartışmak dileğiyle.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
ECB hamleleri ve riskler 14 Eylül 2019
GOÜ heyecanı her yerde 07 Eylül 2019
Beklemekle oluyor mu? 17 Ağustos 2019