Yüzde 7’nin altı artık zor görünüyor

Fatih ÖZATAY
Fatih ÖZATAY EKONOMİDE UFUK TURU dunyaweb@dunya.com


Dün ağustos enflasyonu açıklandı. Temmuzda yüzde 8.9 olan yıllık tüketici enflasyonu yüzde 8.2’ye düştü. Buna karşılık, temel enflasyon (I göstergesi) yüzde 6.1’den 6.4’e yükseldi. 2006 yılından bu yana gerçekleşen tüketici enflasyonunun ortalaması yüzde 8.4. Oysa temel enflasyonun aynı dönemde ortalaması yüzde 6 olmuş.

Türkçesi şu: Yüzde 6 dolaylarındaki bir temel enflasyon ile uyumlu olan tüketici enflasyonu yüzde 8 civarında. Temel enflasyon yüzde 6 ve üzerinde kaldığı sürece, tüketici enflasyonunun yüzde 7’nin altına düşmesi zor görünüyor. Bu çerçevede bakıldığında, açıklanan rakamlarının en olumsuz yönü, temel enflasyonun uzun dönem ortalamasının üzerine çıkması. Ek olumsuz gelişme ise, nisandan bu yana yükseliyor olması. Gerçekleşen artış bir puan; az değil. 

Öte yandan, bunlar geçmişi yansıtıyor. Oysa son aylarda yaşadığımız ve önümüzdeki birkaç yıl da sürmesi beklenen çalkantıların enflasyon üzerine etkileri olacak. Kimi zaman döviz kurunu belirgin biçimde artıracak baskılar yaşanacak. Bunlar enflasyonu artıracak. Keza son haftalarda ham petrol fiyatlarında önemli bir yükseliş var. Bu da enflasyonu yükseltecek. Buna karşılık, finansal piyasaların çalkalandığı ve bizim gibi ülkelere sermaye girişinin azaldığı ve sermaye çıkışının arttığı bir ortamda, büyüme oranımızın düşmesi beklenir. Bu gelişme ise enflasyonu düşürücü yönde etki yapacak. Net etki, daha yüksek enflasyon olacak.

Son aylarda yaşanan finansal gerginliklerin birkaç yıl daha bizimle olacağını belirttim Neden? Gerekçem şöyle:

Bu türden hareketler, yani kısa zamanda keskin faiz ve kur artışları yakın geçmişte (2004, 2006 ve 2011) de gözlendi: Kalıcı olmadılar. Bu seferki hem eskiye benziyor hem daha farklı: ‘Eskiye benziyor’; çünkü arkasındaki temel neden yine ABD Merkez Bankası’nın (FED’in) parasal sıkılaştırmaya gideceği beklentisi. ‘Daha farklı’; çünkü FED’in parasal sıkılaştırması daha kapsamlı ve daha uzun bir süre bizimle birlikte olacak.

Birkaç ay sonraki ilk adımda, FED 2012 sonbaharından itibaren piyasaya sürdüğü ek parayı azaltmaya başlayacak. Muhtemelen 2014 ortalarında ise durduracak. 2004 ve 2006’da böyle bir parasal genişleme ve dolayısıyla geri çekme operasyonu yoktu. İkinci adımda, politika faizini yükseltmeye başlayacak; 2015 sonu gibi bekleniyor. Mevcut politika faizi, 2004 ve 2006’daki sıkılaştırmadan önceki en düşük faizden çok daha düşük. Dolayısıyla, politika faizi normale dönene kadar daha çok artacak. Üçüncü adımda ise, bilançosunu küçültecek. 2004 ve 2006’dan farklı olarak, 2007 ortalarından bu yana bilançosu üç katından fazla artmış durumda. Böyle bir adım da eski dönemlerde yoktu.

Şu anda bize benzer ülkelerdeki kur artışları, ağırlıklı olarak beklenen ilk adımla ilgili. Operasyon ilk adımla sınırlı kalacak olsaydı, mevcut kur ve faiz hareketinin eninde sonunda duracağını ve bir ölçüde geri döneceğini beklemek gerekirdi. Bu anlamda mevcut hareketler ‘geçici’ nitelik taşırlardı. Oysa muhtemelen 2014 ortaları gibi, diğer adımlar konuşulmaya başlanacak: Dolayısıyla, FED’in ilk adımı ne zaman atacağı ve ne kadar uzun bir sürede bu operasyona son vereceği belli olduktan sonra piyasalar yatışır gibi olsa bile, bir süre sonra gerginlik tekrar başlayacak. Zira herkes faiz artırımına yoğunlaşacak ve piyasa faizi de artmaya başlayacak. Şu anda on yıl vadeli ABD Hazine tahvillerinin faizi yüzde 2,8 düzeyinde. ABD ekonomisi normalleştikçe bunun yüzde 4’ün üzerine çıkması beklenir. Böyle bir hareket olduğunda bizim gibi piyasalar yine olumsuz etkilenecek.

Bu çerçevede, önümüzdeki dönem bizim gibi ülkelerde ana eğilimin ‘gerginlik’ olacağını düşünüyorum. Sürekli değil; arada rahat dönemler yaşanacak, bazen gerginlik çok artacak. Ama bu dönem bittiğinde geriye baktığımızda ana eğilimin gerginlik olacağını göreceğiz. Yükselen piyasa ekonomileri arasında en fazla dış finansmana ihtiyacı olan ülkeler listesinin baş sıralarında Türkiye de yer alıyor. Bir de Türkiye’ye özgü dış koşullar ve peşi sıra gelen seçimler var. Bunlar, Türkiye için birer ek risk kaynağı. Gerekçelerim bunlar.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
Havuz problemi 01 Ağustos 2018
Elbette zor ama mümkün 20 Haziran 2018
Bazı basit gerçekler 06 Haziran 2018