Zengin sorunu

Gültekin KARA
Gültekin KARA OTOSTOP gultekin.kara@dunya.com

Son dönemde Türkiye’nin en çok satan otomobil markası konumundaki Volkswagen’in son iki yıldır başının emisyon skandalı ile dertte olduğunu bilmeyen yok. Grubun Türkiye Distribütörü Doğuş Otomotiv, diğer markalarıyla birlikte altın yıllarını yaşarken bu skandal patladı. Alman üretici, çevreye salınan zehirli gaz değerlerinin olduğundan aşağı gösterebilmek için yaptığı yazılım hilesi ile otomotiv dünyasında çok büyük bir skandala imza atmıştı.

Markaya uygulanan çift haneli milyar dolarlık cezalar ve tüketici nezdindeki güven kaybı, Alman üreticinin bir daha ayağa kalkmasının zor olacağı yorumlarına yol açmıştı. Tüm bunlar olurken, marka, ABD pazarını kaybetmişken, yine de finansal rakamları incelendiğinde dimdik ayakta duruyor.

Finansman rakamları derken, VW Grubu’nun portföyünün genişliği Skoda, Porsche, Audi, Scania, MAN gibi her segmentte yönelik ürün grubunu imal etmesi grubu mali ve nakit açısından güçlü kılıyor.

Bununla birlikte asıl araştırılması gereken ise tüm dünyadaki tüketicilerin “Dizelgate” adı verilen skandala rağmen VW’yi halen alım listelerinde bir numaraya yazmaları. İlk yarı yılda, VW, 5.04 milyon binek ve hafif ticari satışıyla en büyük rakibi Toyota’yı geçerek dünyanın bir numarası olmayı başardı.

8 aylık veriler incelendiğinde ise Alman üreticinin başarısı daha net görünüyor. Öncelikle markanın skandalın patladığı yıldan bu yana binek satışlarında bir değişim olmadığını belirtelim. 3 milyon 836 binden 3 milyon 827 bine gerilemiş sadece.

Bu bir başarı...

Ancak detaylara inildiğinde, Çin, Asya ve Doğu Avrupa pazarlarının bu başarının lokomotif olduğu görülüyor. Bunların haricinde tüm pazarlar 8 aylık periyodda gerilemiş.

Peki, sizce bunun sebebi ne olabilir?

Açık konuşmak gerekirse bence bu sorunun yegane cevabı var.

O da gelişmişlik seviyesi…

Çok sübjektif bir yorum gibi gelebilir lakin, otomotiv sanayinin en büyük çevre skandalının yaşanmasının ardından VW’nin, batıya göre az gelişmiş sayılan ülkelerde satış patlaması yakalaması bir tesadüf olmasa gerek. Balkanların doğusuna doğru gidildikçe, Pasifik Okyanusu’na kadarki coğrafyada çevreyi önemseyen pek yok ya da öncelik sıralamasında çok geride.

Osmanlı padişahlarının bir çoğunun, kaba tabiriyle fazla proteinden kaynaklanan gut hastalığına yakalanmasının ardından gut için “zengin hastalığı” denmiş.

Otomotiv dünyasında ise bu durum, çevre için geçerli…

Çevre, emisyon gibi normlar, tabiri caiz ise “Zengin sorunu.”

Çin, Endonezya, Türkiye, Hindistan gibi ülkelerdeki tüketiciler, henüz çevreyi dert edecek derecede refaha ulaşmadığı için “dizelgate” gibi skandalların pek önemi yok. Bu sadece Volkswagen için değil, farklı markalar için de geçerli bir söylem. Markalar da bunu bilerek önlemleri bile “zenginden fakire” doğru hayata geçiriyor. Sonuç olarak, bize de “inşallah birgün biz de zengin sorunlarına kafa yorarız” demekten başka bir şey kalmıyor.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
Hep bana… 18 Mart 2019
Baskınla olmaz 21 Ocak 2019
Rotası olmayan gemi 07 Ocak 2019
Umuda yolculuk 31 Aralık 2018
Otomobile soğan muamelesi 10 Aralık 2018
Feragat edilmiş 19 Kasım 2018
Nereye koşuyoruz… 12 Kasım 2018
Rica ederim yapmayın 05 Kasım 2018
Kurcalama arabayı 22 Ekim 2018
Çelik bile erir 08 Ekim 2018