'Cevher'in mazisine bir seyahat

Vehbi Koç Vakfı Sadberk Hanım Müzesi, Türkİslam Bölümü’nde yer alan, 17. yüzyıldan 20. yüzyıla kadar geçen döneme ait mineli ve murassa eserlerden oluşan 139 parçalık sergiyi 3 Aralık'ta sanatseverlere sundu.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

Vehbi Koç Vakfı Sadberk Hanım Müzesi, kuruluşunun 35. yılında, sanatseverleri tarihin ışıltılı sayfalarına yolculuğa çıkaran bir sergiye ev sahipliği yapıyor. 17. yüzyıl ile 20. yüzyıl arasında, Osmanlı İmparatorluğu’nun kuyumculuk çalışmalarını yansıtan, değerli taşlarla bezenmiş eserlerin yer aldığı “Cevher” sergisi, 3 Aralık’ta sanatseverlere sunuldu. 

17. yüzyıldan 20. yüzyıla kadar geçen döneme ait, müzenin Türk-İslam bölümünde yer alan mineli ve murassa eserlerin bulunduğu tarihi koleksiyonu ziyaretçileriyle buluşturan “Cevher” sergisi, 139 parçadan oluşuyor. "Cevher" sergisinde; Osmanlı İmparatorluğu’nun kuyumculuk beğenisini ortaya koyan zümrüt, yakut, elmas gibi değerli taşlarla süslenmiş eşyalar ve ince işçilikleriyle kendileri de birer mücevher niteliği taşıyan mineli eserlere yer veriliyor. Sergide yer alan değerli objeler arasında; kemer tokası, yazı kutusu, divit, kaşık, fincan zarfı, sakızlık, şerbetlik, cep saati, yelpaze, sineklik, tütün çubuğu, enfiye kutusu, broş, nişan ve terlik de bulunuyor. “Cevher” sergisi 31 Mayıs 2016 tarihine kadar, çarşamba hariç her gün, 10.00-17.00 saatleri arasında görülebiliyor. 

14 Ekim 1980 tarihinde ülkemizin ilk özel müzesi olarak ziyarete açılan Vehbi Koç Vakfı Sadberk Hanım Müzesi, kuruluşunda yaklaşık 3 bin esere sahipken bugün 20 bini aşkın eser sayısı ile kültürel mirasın gelecek kuşaklara aktarılması ve toplumun bilimsel ve eğitsel gelişimine katkıda bulunması göreviyle çalışmalarını sürdürüyor. Sadberk Hanım Müzesi'nde, Milattan Önce 6 bin yıllarından Bizans dönemi sonuna kadar Anadolu’da yaşayan uygarlıkların maddi kültür kalıntılarını yansıtan arkeolojik eserler, Sevgi Gönül Binası’nda yer alan Arkeoloji bölümünde; Osmanlı İmparatorluğu ağırlıklı İslâm eserleri, Osmanlılar için yapılmış Avrupa, Uzak ve Yakın Doğu eserleri ile Osmanlı dönemi dokumaları, kıyafetleri ve işlemeleri ise Azaryan Yalısı’nda sergileniyor.

İkramların görkemi için...

“Cevher” sergisinde yer alan eser grupları arasında; Osmanlı döneminde kahve ikramı için özel olarak hazırlanan tatlı takımları ve fincan zarfl arı dikkat çekiyor. Sergilenen eserlerin bir kısmı Osmanlı pazarı için Avrupa’da üretilmiş parçalar. Sergide mineli ve murassa (değerli taşlarla bezeli) örnekleri bulunan fincan zarfl arı, Osmanlı döneminde kahve içerken elin yanmaması için kullanılmaktaydı. O zamanlar kulpsuz olan fincanlar, zarfl arın içine yerleştirilir ve kahve bu şekilde içilirdi. Kanuni döneminden itibaren Osmanlı evlerinde misafire mutlaka kahve ikram edilir ve bu önemsenen ikramın beraberinde adetâ bir tören halini alan birtakım uygulamaları olurdu. Osmanlı sarayında ve evlerinde kahve ikramını zenginleştirmek için ikramdan hemen önce reçellikler, şekerlikler, lokumluklar ve şerbet bardakları içinde tatlı verilmesi adettendi. Sarayda yapılan karşılama töreninde özellikle elçiler ağırlanırken, ikramda kullanılan tatlı takımlarının ihtişamı misafirleri olduğu kadar ev sahibini de yüceltirdi.

“Titrek”, hanımların narin gönlünü titretirdi

Vehbi Koç Vakfı Sadberk Hanım Müzesi’ndeki murassa takılar içinde yer alan baş süsleri Osmanlı kadınının en önem verdiği takılardandı. Baş iğneleri başlık ya da başörtüsüne iliştirilerek, istenildiğinde de göğüs takısı (broş) olarak kullanılmaktaydı. Osmanlı’nın geç döneminde baş ve göğse takılan “titrek” denilen hareketli iğneler kadınlar arasında seviliyordu. Bu iğneler, arkalarında spiral bir yayla titrer ya da menteşeyle sallanır, ışığın taşlara yansımasıyla gösterişli bir görünüm sağlanırdı. Osmanlı mücevherleri içerisinde takılarda çiçekler, buketler, ay yıldız motifl eri, tuğralar, fiyonklar, kuşlar da sık görülen motifl erdendi.