4, 3, 2, 1, “ZERO” İstanbul’da

II. Dünya Savaşı sonrası dünyaya hakim olan olumsuz atmosfere bir cevap olarak 1957’de Almanya’da doğan “ZERO” akımı, Sabancı Üniversitesi Sakıp Sabancı Müzesi’nde açılan sergiyle sanatseverlere sunuluyor

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

Sabancı Üniversitesi Sakıp Sabancı Müzesi, Akbank Sanat işbirliğiyle 20. yüzyılın önemli sanat akımlarından ZERO’nun dinamik ruhunu galerilerinde ağırlıyor. Sanatseverlerin ziyaretine bugün açılan “ZERO. Geleceğe Geri Sayım” sergisi, II. Dünya Savaşı sonrası olumsuz atmosfere bir cevap olarak doğan ve adını bir roketin kalkmasından önceki geri sayımdan alan akıma odaklanıyor. Sergi, 1957'de Almanya’da doğan ZERO’nun kurucuları Heinz Mack, Otto Piene, Günther Uecker’in eserleriyle akımın “tinsel” öncülüğünü üstlenen Yves Klein, Piero Manzoni ve Lucio Fontana’nın 100’ün üzerinde eserini bir araya getiriyor. Küratörlüğünü ZERO Vakfı Kurucu Yöneticisi Mattijs Visser’in üstlendiği sergi, akımın omurgasını oluşturan ışık, zaman, boşluk, renk ve hareket anatemaları etrafında şekilleniyor. Sergi, dün gerçekleştirilen bir toplantıyla basına tanıtıldı. Toplantıda konuşan SSM Müdürü Nazan Ölçer, Bienal zamanı için tasarladıkları sergilerin çağdaş sanat gündemiyle paralel olmasına dikkat ettiklerini aktardı. Nazan Ölçer, “ZERO bizi geçmiş yıllara, savaş sonrası dönemin Almanya’sına götürdü. Orada bir avuç genç sanatçının hayalleri ile ütopya gibi görünen bir düşünce kıvılcımının 10 yıl boyunca Avrupa sanat ortamını nasıl da farklılaştırabildiğini hatırladık. ZERO, tüm Avrupa’yı büyük bir yıkıma sürükleyen II. Dünya Savaşı sonrasında savaşın en derin izlerini bıraktığı Almanya’da doğdu. ” şeklinde konuştu.

Kısa sürede Avrupa’nın hemen her köşesinden pek çok sanatçının ZERO düşüncesi etrafında kendisine bir yer bulduğuna işaret eden Nazan Ölçer, Heinz Mack’ın 1967'deki son sergide ZERO’nun sona erdiğini ilan ettiği zaman, ZERO düşüncesinin Avrupa 20. yüzyıl çağdaş sanatının bir dönemine damgasını çoktan vurduğunu dile getirdi. Ölçer, şunları da söyledi: “Yepyeni teknolojilerin ortaya çıktığı bir dönemde, sanat da bu başdöndürücü gelişmelere ayak uyduracaktı. ZERO'nun odak noktası daima ışık oldu. Dünyaya umut vermek, aydınlık bir gelecek sunmak felsefesi, akımın güncelliğini koruyor olmasının da sebebi aslında. Daha fazla özgürlük, daha fazla şeffaflık, daha insancıl bir gelecek, huzur ve umut arayışı... ZERO akımının kısa ömrünü 50 yıl sonra değerlendirirken, taşıdıkları olanca umut, yaydıkları iyimserlik ve coşkuya saygı duyuyoruz.”

SERGİ, AKBANK SANAT’IN DESTEĞİYLE AÇILDI
Serginin basın toplantısında konuşan Akbank Yönetim Kurulu Başkanı ve Murahhas Üye Suzan Sabancı Dinçer, Türkiye’nin kültür hayatına yön vermek için çalıştıklarını, çok değerli projeleri desteklediklerini ve öncülük ettiklerini aktararak “Bu misyon çerçevesinde, Türkiye’nin en değerli markası ve en değerli kurumlarından biri olarak kültür-sanat, girişimcilik ve eğitim konularını sahipleniyoruz. Çünkü geleceğin Türkiye’sini yaratmanın bankacılığın çok daha ötesinde bir görev olduğunu biliyoruz” dedi. Dinçer, şöyle devam etti: “İstanbul, gitgide dünyanın sanat denince akla gelen kentlerinden biri oluyor. Bu sayede Akbank olarak ülkemizin tüm dünyada tanıtımını yapmaktan gurur duyuyoruz.Yenilenme, dinamizm, yaratıcılık, cesaret ve pozitif bakış açısını destekleyen ZERO, Akbank’ın temel değerleriyle de bire bir uyuşuyor. Serginin, daha özgür düşünen, daha üretken, daha cesur, daha yaratıcı, var olanın ötesini gören, sınırları yıkan yeni nesillere ilham kaynağı olacağına inanıyoruz.” Akbank Genel Müdürü Hakan Binbaşgil ise sosyal sorumluk faaliyetleri içinde sanat etkinliklerinin önemli bir yer tuttuğunu aktararak, dünya çapındaki sanatçıları ve akımları Türkiye’deki sanatseverlerle buluşturmanın Akbank için önemli bir gelenek olduğunu kaydetti. Binbaşgil, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Denenmemişi deneme cesaretini gösteren ZERO akımı, umuyorum ki gençlerimize yaratıcı olma, sorgulama ve farklı bakış açıları geliştirebilmeleri için ilham kaynağı olacaktır. Unutmamalıyız ki, kültür ve sanat, gelecek nesillere bırakacağımız en önemli mirastır. Akbank olarak, ülkemizin daha da zenginleşmesine katkı sağlayan sanat alanındaki çalışmalarımızı, sürdürülebilir değer yaratma misyonumuzla sürdüreceğiz.”