Alarm zilleri çalıyor: UNESCO’nun koruma altındaki 117 alanı iklim tehdidi altında!

Dünyanın doğal güzellikleri alarm veriyor. Uluslararası Doğayı Koruma Birliği (IUCN) tarafından yayımlanan yeni rapora göre, UNESCO’nun koruma altına aldığı 271 doğal ve kültürel miras alanından 117’si iklim değişikliğinden yüksek ya da çok yüksek düzeyde etkileniyor. Uzmanlar, son 10 yılda tehditlerin hızla arttığına dikkat çekerek “acil ve güçlü iklim eylemleri” çağrısı yaptı.

Alarm zilleri çalıyor: UNESCO’nun koruma altındaki 117 alanı iklim tehdidi altında!

Uluslararası Doğayı Koruma Birliği’nin (IUCN) hazırladığı “Dünya Mirası Görünümü 4” raporu, iklim değişikliğinin artık küresel ölçekte en büyük tehdit haline geldiğini ortaya koydu.

UNESCO tarafından koruma altına alınan 271 dünya mirası alanının 117’sinde, iklim değişikliği yüksek veya çok yüksek düzeyde tehdit olarak değerlendirildi.

Koruma altındaki alanlarda ciddi gerileme

IUCN raporuna göre, 2014 yılında dünya mirası alanlarının yüzde 63’ü “iyi durumda” olarak sınıflandırılırken, bu oran 2025 itibarıyla yüzde 57’ye geriledi.

Biyolojik çeşitlilik açısından iyi durumda veya düşük risk altında olan alanların oranı ise 2014’te yüzde 71 iken 2025’te yüzde 52’ye düştü.

Bu tablo, koruma çabalarına rağmen doğal miras alanlarının giderek daha fazla baskı altında olduğunu gösteriyor.

Alarm zilleri çalıyor: UNESCO’nun koruma altındaki 117 alanı iklim tehdidi altında! - Resim : 1

İklim değişikliği en hızlı büyüyen tehdit

Raporda, iklim değişikliğinin hem en büyük hem de en hızlı artan tehdit olduğu vurgulandı.
2020’de yüzde 33 olan “yüksek riskli alan” oranı, 2025’te yüzde 43’e yükseldi.

Bu, 2014’ten bu yana neredeyse üç katlık bir artışa denk geliyor.

İstilacı yabancı türler dünya genelinde ikinci büyük tehdit olurken, bitki ve hayvan hastalıklarına yol açan patojenler de en hızlı artan ikinci tehdit olarak öne çıktı.

2020’de sadece 2 alanda yüksek tehdit düzeyinde görülen patojenler, 2025’te 19 miras alanında ciddi risk oluşturdu.

Turizm ve altyapı baskısı büyüyor

Rapor, turizm faaliyetleri ve şehirleşmenin doğal miras alanlarını etkilemeye devam ettiğini de ortaya koydu.

2020’den bu yana turizm bölgelerinde yüksek tehdit oluşturan faaliyetlerin oranı yüzde 4, yerleşim bölgelerinde yüzde 5, endüstriyel bölgelerde ise yüzde 3 arttı.

Bu durum, iklim etkilerinin yanında insan kaynaklı baskıların da artışta olduğunu gösteriyor.

Türkiye’de durum: Pamukkale iyi, Göreme endişe verici

Raporun Türkiye bölümünde, UNESCO Dünya Mirası listesinde yer alan Pamukkale ve Göreme Milli Parkı değerlendirildi.

Pamukkale “bazı endişelerle birlikte iyi” kategorisinde yer alırken, Göreme Milli Parkı “ciddi endişe” seviyesine düştü.

IUCN Dünya Mirası ve Kültür Ekibi Direktörü Tim Badman, bu düşüşün nedenini yüksek ziyaretçi sayısı ve araç yoğunluğu olarak gösterdi.

“Acil iklim eylemleri gerekiyor” uyarısı

Raporun hazırlanmasında görev alan IUCN Dünya Mirası ve Kültür Ekibi Direktörü Tim Badman, sonuçların ciddi bir uyarı niteliğinde olduğunu belirtti:

“Rapordaki derecelendirmeler, her bir miras alanının koruma görünümüne ilişkin bir projeksiyon niteliği taşıyor. Son 10 yılda iklim değişikliğinden etkilenen alan sayısındaki artış, daha acil ve güçlü iklim eylemlerine ihtiyaç duyulduğuna dair açık bir uyarıdır.”

Badman, sera gazı emisyonlarının azaltılması ve Paris Anlaşması hedefleri doğrultusunda 1,5 derece sınırının korunmasının hayati önem taşıdığını vurguladı.

Doğal miraslar için küresel dayanışma çağrısı

IUCN, UNESCO’nun İklim Eylemi Politika Belgesi doğrultusunda ülkelerin dayanıklılık artırıcı adımlar atması gerektiğini belirtiyor.

Raporda, incelenen alanların yüzde 42’sinde yerel ölçekte iklimle mücadele adımlarının “etkili” olduğu tespit edilse de, küresel çapta daha kapsamlı eylemlere ihtiyaç duyulduğu vurgulandı.