Diyarbakır’ın surları 9 gün Picasso ve Rodin’i ağırlayacak
Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından düzenlenen Kültür Yolu Festivali, Mezopotamya’nın kalbi Diyarbakır’da başladı. Kentte 4'üncü kez düzenlenen festival 9 gün sürecek. Festival kapsamında, ‘Pablo Picasso: Yaratılış Her Şeydir’ ve ‘Auguste Rodin: Belle Epoque ve Bohemya’ sergileri sanatseverlerle buluştu.
Nurdoğan A. ERGÜN
Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından Türkiye genelinde düzenlenen Kültür Yolu Festivali’nin en önemli duraklarından biri olan Diyarbakır, kapılarını sanatseverlere açtı. Mezopotamya’nın kalbinde yer alan ve köklü mirasını modern sanatla buluşturan Diyarbakır, dokuz gün boyunca kültür, sanat ve tarih dolu yüzlerce etkinliğe ev sahipliği yapacak.
Tarihi surları, Ulu Camii’si ve UNESCO Dünya Mirası Listesi’ndeki Hevsel bahçeleriyle bilinen kadim şehir, bu yıl dördüncü kez Türkiye Kültür Yolu Festivali’ne ev sahipliği yapıyor. Festivalin resmi açılışı, Kültür ve Turizm Bakanlığı Bakan Yardımcısı Gökhan Yazgı’nın katılımıyla Diyarbakır Arkeoloji Müzesi’nde gerçekleştirildi. Törene, Diyarbakır Valisi Murat Zorluoğlu ve Gıda, Tarım ve Hayvancılık eski Bakanı Mehmet Mehdi Eker de katıldı.
Açılış konuşmasında Diyarbakır’ın önemini vurgulayan Bakan Yardımcısı Gökhan Yazgı, şehri “tarih, kültür ve medeniyetin kadim şehri” olarak nitelendirerek, “Asurlulardan Osmanlı’ya uzanan 33 medeniyetin izlerini taşıyan şehir, kültürün ve sanatın yaşayan bir sembolü” dedi. Kültürel mirasın korunması ve yaşatılması amacıyla yürütülen projelere de değinen Yazgı, bu çalışmaların Diyarbakır’ı kültür, sanat ve bilginin buluştuğu bir merkez haline getirirken, şehrin turizm potansiyelini artırarak ekonomik ve kültürel kalkınmasına da önemli katkılar sunduğunu belirtti.
Tarihe ışık tutacak restorasyon atağı
Bakanlığın kentte yürüttüğü projelere de değinen Yazgı, şunları kaydetti: “2024 ve 2025 yıllarında Diyarbakır Surları 9. Etap Restorasyonu, Cahit Sıtkı Tarancı Müzesi, Paşa Hamamı ve Saint George Kilisesi gibi önemli restorasyon çalışmalarını gerçekleştirdik. Diyarbakır Cezaevi’nin müzeye dönüştürülmesi projesinin ilk etabını tamamladık, ikinci etaba başlamak için çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Zerzevan Kalesi, İç Kale Artuklu Sarayı ve Çayönü Tepesi’nde de kazı ve restorasyon çalışmaları yürütüyoruz.” Bakan Yardımcısı Yazgı, Türkiye Kültür Yolu Festivallerini ise “kültür ve sanatı şehirle, insanla, geçmişle ve gelecekle buluşturan büyük bir kültür ve sanat hareketine” dönüştüğünü belirterek, “Bu festivalleri barışa, kardeşliğe ve aydınlık yarınlara uzanan bir umut köprüsü olarak görüyoruz” dedi.
“Barış süreci ile artık tarihe, kültüre odaklanacağız”
Festivalin açılışında bir konuşma yapan Gıda, Tarım ve Hayvancılık eski Bakanı Mehmet Mehdi Eker de “terörsüz Türkiye” süreci ile birlikte artık kentin kültür ve sanata odaklanacağını belirtti. Eker, “Yeni dönem 12 bin 500 yıllık değerleri ortaya çıkarma ve tüm insanlıkla paylaşma fırsatı verecek. Artık tarihe, kültüre odaklanacağız. Terörsüz Türkiye ile barışın kalbi olan bu şehirde tüm dünyaya yeni bir modeli göstereceğiz. Tüm halklarıyla bu kent zengin bir şehir, köklerini tarihten alıyor” diye konuştu.
Picasso ve Rodin sergileri büyük ilgi gördü
Açılışın ardından Bakan Yardımcısı Yazgı ve beraberindeki heyet, festival kapsamındaki sergileri ziyaret etti. Tarihi Saint George Kilisesi’nde açılan ‘Pablo Picasso: Yaratılış Her Şeydir’ ve ‘Auguste Rodin: Belle Époque ve Bohemya’ sergileri sanatseverlerden büyük ilgi gördü. Ziyaretler kapsamında ayrıca, Dağkapı Burçları’nda kentin direniş ruhunu yansıtan “Ben Yıkılmayacağım” sergisi ile Ulu Camii Ziya Gökalp Yazma Eser Kütüphanesi’ndeki hat sanatının zarif örneklerinin yer aldığı “Selam Ayetleri Sergisi” incelendi. Diyarbakır Kültür Yolu Festivali, 19 Ekim tarihinde sona erecek.