Elif Şafak’ın “Aşk” adlı romanı beyazperdede

Elif Şafak’ın Mart 2009’da okurlara sunulan “Aşk” adlı çok satan romanı yakında beyazperdeye uyarlanacak…

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

Hakan SONOK

Elif Şafak’ın “Aşk” (2009; Doğan Kitap yayını) romanı Amerikalı bir kadının Mevlana’nın yazdıklarından ve söylediklerinden haberdar olduktan sonra aşkı yeniden keşfetmesini konu alıyordu ve romanın sloganı da şöyleydi: “Ya içindesindedir aşkın, merkezinde; ya da dışındasındır, hasretinde.” 
“Aşk” adlı roman, biri 2008 yılında ABD Boston’da, diğeri de sekiz yüz yıl önce Konya ve Bağdat’ta yaşanan iki ayrı öyküyü paralel olarak anlatıyordu…

“Aşk”ın konusu: 

2008’de Boston’da eşi ve üç cocuğuyla birlikte yaşayan 40 yaşlarındaki Ella Rubinstein Yahudi asıllı sıradan bir Amerikalı ev kadınıdır. Burjuva değerlerinin hâkim olduğu oldukça varlıklı bir ailesi, kendini mutsuz eden ancak bir şekilde süren /hala ayakta duran bir evliliği vardır. Üç çocuğuna karşı annelik görevlerini yerine getirdikten sonra bir yayınevinde editör-asistanı olarak iş bulmuştur; işyerinde kendisine verilen görevlerden bir tanesi de A. Z. Zahara adındaki tanınmamış / ünsüz  bir yazarın tasavvuf felsefesini konu alan “Aşk Şeriatı” adlı  tarihi romanını okuyup bir değerlendirme metni /raporu hazırlamaktır. Okuduğu bu roman aracılığıyla tasavvuf felsefesiyle tanışacak olan Ella,  Mevlana’nın (1207-1273)  Şems-i Tebrizi’yle (1185-1248) tanıştıktan sonraki değişiminden etkilenerek, dünyevi aşkı keşfetmek adına bir yolculuğa çıkacaktır.

Elif Şafak “Aşk”tan şöyle söz etmişti: 

“Bu romanda okura yüreğimi açtım. Tasavvuf benim sırrımdı, o sırrı aşikâr ettim. Şems ve Mevlânâ hakkında bir kitap yazayım arzusuyla kaleme almadım bu kitabı. Ben "aşk"ı anlatmak istedim. Buydu çıkış noktam. Hem dünyevî, hem manevî boyutlarıyla aşkı yazdım. Zıt gibi görünen karakterleri yan yana getirerek evrensel bir öz yakalamayı arzuladım. Mutsuz bir Yahudi Amerikalı kadın için Mevlânâ ne ifade ediyor, bu sorunun cevabını kovaladım.”

“Grinin Elli Tonu”ndan kim ne kadar kazandı?                                                            

Hasılat ve seyirci rekorları kıran “Grinin Elli Tonu”nu yazan kadın romancı E. L. James film haklarının satışından 5 milyon dolar kazanırken, başrol oyuncuları Dakota Johnson ile Jamie Dornan ilk filmden 250’şer bin dolar ücret aldı…Oyuncular ayrıca filmin hasılatından yüzde alacak…Baş oyuncular ikinci filmden astronomik ücretler istiyor ve şu anda bu konuda pazarlık yapıyor…

“Grinin Elli Tonu”nun baş kadın oyuncusu Dakota Johnson’ın oyuncu annesi Melanie Griffith ise kızının sevişme sahnelerine dayanamayacağından filmi kesinlikle seyretmeyeceğini ilan etmiş bulunuyor…

En başarılı kadın yönetmenler hangileri?

“Fifty Shades of Grey 2: Fifty Shades Darker-Grinin Elli Tonu 2-Karanlığın Elli Tonu” 2016’da aynı baş rol oyuncularıyla gösterime sunulmak isteniyor…100 milyondan fazla kopyası satılan bir roman üçlemesinin ilk bölümüne dayanan film ise Çin, Hindistan ve Vietnam’da kesildi, Malezya, Endonezya ve Kenya’da tümden yasaklandı… “Grinin Elli Tonu” filminin yönetmeni Sam Taylor-Johnson ise şimdiden Hollywood’un en başarılı kadınları arasında anılıyor…
“Grinin Elli Tonu” 40 milyon dolara malolmuş, Fransa’da 3 milyon 729 bin, Türkiye’de 870 bin seyirci toplamış ve şu ana kadar elde ettiği 547 milyon dolarlık dünya sinema hasılatının 162 milyonunuysa ABD pazarından elde etmişti…

Diğer en başarılı kadın yönetmenler: 

*Phyllida Christian Lloyd (“Mamma Mia!”; maliyet: 52 milyon dolar; dünya sinema hasılatı: 609 milyon dolar)
* Jennifer Lee (“Frozen-Karlar Ülkesi”;  maliyet: 150 milyon dolar; dünya sinema hasılatı: 1 milyar 274 milyon dolar)
* Kathryn Bigelow (“Zero Dark Thirty” ; maliyet: 40 milyon dolar; dünya sinema hasılatı: 132 milyon dolar)
*Jane Campion (“The Piano” ; maliyet: 7 milyon dolar; ABD sinema hasılatı: 40 milyon dolar)
*Barbra Streisand (”The Prince of Tides-Dalgaların Prensi” ; maliyet: 30 milyon dolar; ABD sinema hasılatı: 74 milyon dolar)
*Jodie Foster (“Little Man Tate” ; maliyet: 10 milyon dolar; ABD hasılatı: 25 milyon dolar)
*Susan Seidelman (“Desperately Seeking Susan”; maliyet: 4 buçuk milyon dolar; ABD hasılatı: 27 milyon dolar) 

“Keskin Nişancı”yı öldürene müebbet hapis cezası

58 milyon 800 bin dolara malolan ve dünya sinemalarında 517 milyon dolar hasılat  elde eden “American Sniper-Keskin Nişancı”ya hayat hikayesi konu edilen deniz piyadesi Chris Kyle’ı (1974-2013) ve onun bir arkadaşını ABD’nde öldüren Eddie Ray Routh şartlı tahliye yolu kapalı olmak üzere ömür boyu hapis cezasına çarptırıldı…Chris Kyle’ın  savaş bölgelerinde 160 kişiyi öldürdüğü Amerikan Silahlı Kuvvetleri’nce doğrulanmıştı…İngilizler ise Afganistan’da 173 Taliban üyesini öldüren keskin nişancının kendi ordularında görev yapıp emekli olduğunu iddia ediyor…“American Sniper” filmindeki Chris Kyle rolü oyuncu Bradley Cooper’a Oscar adaylığı getirmişti…

“Kocan Kadar Konuş” romanının beyazperde hakları 200 bin lira

Şebnem Burcuoğlu’nun 200 binden fazla kopyası satılan romanından uyarlanan “Kocan Kadar Konuş” adlı romantik komedinin beyazperde hakları karşılığında yazarın Beşiktaş Kültür Merkezi’nden 200 bin lira aldığı öğrenildi. Romanı okuyup çok beğenen oyuncu Belçim Bilgin eşi Yılmaz Erdoğan’ın filmin yapımcılığını üstlenmesini sağlamıştı…
“Kocan Kadar Konuş”u “Patron Mutlu Son İstiyor”la  (1 milyon 297 bin 536 seyirci) tanınan Kıvanç Baruönü yönetti.
Filmin Baş rollerinde Ezgi Mola ( “Soğuk”, “Sen Aydınlatırsın Geceyi”, “Celal ile Ceren”) ve “Büyük Yalan”,“Asi”, “Aşk ve Ceza” gibi dizilerle Orta Doğu ülkelerinde milyonlarca kadın ve genç kız hayranı olan Murat Yıldırım bulunuyor…

“Kocan Kadar Konuş” çevresindeki herkes evlenmiş ya da evlenmek üzere olan, ancak kendisi doğru erkeği bir türlü bulamayan, ailesinin ve arkadaşlarının evlendirmeye çalıştığı otuzlu yaşlarındaki Efsun adındaki  bir kadının komik serüvenlerini anlatıyor. 

“Pamuk Prenses ve Avcı”nın devamı 2016’da

“Snow White and the Huntsman-Pamuk Prenses ve Avcı”nın devamı olan “The Huntsman-Avcı”da (2016) “Pamuk Prenses” rolündeki Kristen Stewart olmayacak…170 milyon dolara malolan ve dünya sinemalarında 396 milyon dolar hasılat elde eden ”Pamuk Prenses ve Avcı”dan (2012) Kristen Stewart 9 buçuk, Chris Hemsworth (“Avcı”) 5 milyon dolar ücret almıştı…

“Güzel ve Çirkin”in “Güzel”i Emma Watson oldu

“Beauty and the Beast-Güzel ve Çirkin”in animasyon olmayan uyarlamasında (2016) “Güzel”i Emma Watson, “Çirkin Canavara dönüşmüş Prensi” ise Dan Stevens canlandıracak…
Emma Watson, “Harry Potter ve Ölüm Yadigarları 1 ile 2”  sinema filmlerinden (2010-2011) toplam 30 milyon dolar ücret almıştı…

Yunanistan sinema pazarı her geçen gün küçülüyor…

Yunanistan’daki ekonomik kriz ve işsizlik en büyük darbeyi ülkedeki sinema sektörüne vurdu…Sinema  seyirci sayısında son yıllarda büyük düşüşler yaşandı…Korsan film sektörüyse büyüdü…Yunanlılar şimdi ülkelerindeki 1941-1944  Alman işgali sırasında Yunan Merkez Bankası’ndan Nazilerce çalınan 476 milyon markın ve dönemde öldürüldüğünü iddia ettikleri 825 bin kadar vatandaşları için (buna soykırım kamplarına gönderilen Yahudi asıllı Yunan vatandaşları da dahil) Almanya’dan maddi  & manevi tazminat artı bunun faizini (Yunanistan’ın 320 milyar Euroluk dış borcunun tümünü karşılayacak bir rakam) istemeye hazırlanıyor…Almanlar ise bu işgalin Yunanlı kurbanlarının 300 ila 320 bin kişi  olduğunu, Yunanlıların verdiği 825 bin kişi rakamının gerçek olmadığını,  tazminat konusunun 1953’lerde Yunanistan ile müzakere edildiğini, Yunanistan’a 1960’larda 115 milyon mark savaş tazminatı ödediklerini ve Nazi işgali defterinin kapandığını söylüyor…Yunanlılar ise Alman işgalinin Yunanistan’da açtığı yaraların-zararların 200 binden fazla Yunanlının istemeye istemeye vatanını terk ederek ABD’ye göç etmesine de neden olduğunu söylüyor…

“The Sound of Music” filmi 50 yaşında

1959’un aynı adlı Broadway müzikali 8 milyon 200 bin dolar harcanarak 1965’te beyazperdelerde gösterime sunulan seyirci rekortmeni ve beş Oscar ödülüne layık bulunan bir filme dönüştürülmüştü…Ocak 1967’de “Neşeli Günler” adıyla Türkiye’de gösterilen film Arjantin’de 3 milyon 650 bin, İsveç’te 3 milyon 400 bin, Fransa’da 2 milyon 182 bin seyirci toplarken, ABD hasılatı 158 milyon doları geride bırakmıştı…Filmin ABD hasılatının doların enflasyon karşısındaki değer kaybı hesaplandığında bugünkü değeriyse 1 milyar 182 milyon dolar…Baş roldeki Julie Andrews’un 225 bin dolar ücret aldığı “The Sound of Music” filmi 1938’deki Alman işgalinin hemen öncesinde Avusturya’daki mutlu günleri konu almıştı…


Hakan SONOK Haberleri