Geleceğe küresel köprü

FARUK ŞÜYUN

ŞANLIURFA - 19. yüzyıl sonlarında Şanlıurfa’nın geleneksel evleri planında inşa edilmiş Cevahir Konağı’ndayız. Demet Sabancı Çetindoğan, Çiğdem Simavi, Serpil Ayaslı, Sevda Elgiz, Prof. Dr. Savaş Arslan, Sedef Korkmaz, Tilda Tezman’la birlikte geldik bu kadim kente. Bize, geçtiğimiz günlerde hayata geçirdikleri çok önemli bir projeyi, “Ortak Nesiller Entegrasyonu (ONE) Derneği”ni anlatacaklar. Söze, Yönetim Kurulu Başkanı Demet Sabancı Çetindoğan başlıyor: 

“Biz şehirlerimiz için neler yapıyoruz? Hatta biz ülkemiz için neler yapıyoruz? Ülkemizin değerlerine ve zenginliklerine ne kadar sahip çıkıyor, bunları ne kadar biliyor, anlatıyor ve tanıtıyoruz? 

(...) Çoğulluğumuzu, ortak zenginliğimizi yeteri kadar anlattığımızı, tanıttığımızı; uluslararası platformlarda Türkiye’nin hak ettiği kadar bilinir olduğunu söylemekte zorlanıyor; fakat ülkemizi bir marka olarak en üst sıralarda görmek istiyoruz. 

İşte, Türkiye kültürleri, doğal ve tarihi mirası, toplumsal ve iktisadi yaşamın ulusal ve küresel düzeyde korunması, geliştirilmesi ve tanıtılması amacıyla biz kurucu üyeleri olduğumuz ‘Ortak Nesiller Entegrasyonu Derneği’ açılımında, kısaca ONE Derneği olarak anılacak bir yapıyla yola çıkalım istedik. 

(...) Derneğimizin kuruluş felsefesi, Türkiye kültürleri, doğal ve tarihi mirası ve toplumsal ve iktisadi yaşamı bağlamlarında küresel bir köprü oluşturarak, geleneksel ve çağdaş değerimizin sürekliliği ve etkileşimini sağlamak ve ülkemizin geleceğine olumlu bir katkıda bulunmaktır. ” 
Şanlıurfa’da aramızda bulunamayan diğer kurucu üyeler Ahmet Kocabıyık, Prof. Dr. İlber Ortaylı (Danışma Kurulu Başkanı) ve Alinur Velidedeoğlu ile bir araya gelmişler, işte bu amaçla ONE Derneği’nin çatısını oluşturmuşlardı. Çeşitli sivil toplum kuruluşları ya da ilgili bakanlıklarla işbirliği ve eşgüdüm içinde çalışmayı; kültürel, toplumsal ve iktisadi yaşama dair bütünsel bir bakışla özellikle uluslararası yaklaşımlar oluşturmayı amaçlıyorlardı.

Dernek bu nedenle, Mısır piramitlerinden yaklaşık 7, Stonehenge’ten ise 6 bin yıl kadar önce inşa edilmiş olsa da dünyada çok az tanınan bir kültür varlığını, Göbeklitepe’yi öncelikle odağına almıştı. Önce Göbeklitepe’yi Kazı Başkanı Klaus Schmidt rehberliğinde gezdik, sonra Ağustos ayında açılması planlanan yeni müzeyi ve Haleplibahçe mozaiklerinin yerinde sergileneceği görkemli yapıyı dolaştık. Demet Sabancı Çetindoğan, Ekim ayında Kültür Bakanı’mız ve uluslararası konuklarımızın katılımıyla yeniden Şanlıurfa’ya gidileceğini ve daha geniş kapsamlı etkinlikler yapılacağını da şimdiden müjdeledi.

Ortak mirası bir kez daha hatırlamak için... 

Yönetim Kurulu Başkanı Demet Sabancı Çetindoğan, derneğin amaç ve felsefesini konuşmak için niye Şanlıurfa’yı seçtiklerini şöyle anlatıyordu: “ONE Derneği olarak İstanbul’da da bir araya gelebilir ve derneğimizin amaç ve felsefesini konuşabilirdik. Ancak biz, İstanbul yerine peygamberler şehri Şanlıurfa’yı seçtik. Medeniyetlerin, dinlerin başladığı, bin yıllara yayılan tarihiyle Şanlıurfa’da olmak hepimize paylaştığımız ortak mirası bir kez daha hatırlatsın istedik.” Oğlak Yayınları’ndan çıkan “Bir Arkeoloji Detektifi’nin Maceraları” isimli kitabımda Türkiye’de 36 bin köy bulunduğunu, buna karşılık 70 bin tarihi nokta olduğunu yazmıştım; oralar için yapılacak o kadar çok şey vardı ki... Demet Sabancı Çetindoğan konuşmasında daha sonra bu konudaki çok önemli noktaların altını çizecekti...