Resim sanatımızın ilk dönemlerine keyifli bir yolculuk
Sabancı Üniversitesi Sakıp Sabancı Müzesi’nde yer alan “Tanzimat’tan Cumhuriyet’e Türk Resmi” seçkisi, sanatseverleri birbirinden ünlü yapıtlar aracılığıyla bir zaman yolculuğuna davet ediyor
İSTANBUL - Sabancı Üniversitesi Sakıp Sabancı Müzesi (SSM), kapsamlı resim koleksiyonunu “Tanzimat’tan Cumhuriyet’e Türk Resmi” başlığı altında gerçekleştirilen bir seçkiyle yeniden sanatseverlerle buluşturuyor. Osman Hamdi Bey, Fikret Muallâ, Halil Paşa, Şehzade Abdülmecid Efendi ve İzzet Ziya’nın da aralarında olduğu resim sanatımızın ustalarının yapıtlarını içeren seçki, 31 Temmuz’da ziyaretçilere sunuldu.
Sakıp Sabancı’nın Türk resminin belli bir dönemine ilişkin güçlü bir merak ve ilgiyle oluşturduğu kişisel bir koleksiyon olmanın ötesinde, ülkemiz topraklarında resim sanatının gelişip serpilme sürecinin başlangıç evresine dair önemli ipuçları veren bir kültürel birikim niteliği taşıyan koleksiyon, resim sanatımızın gelişim ve değişimine dair verileri gözler önüne seriyor.
Bir anlamda Sakıp Sabancı Müzesi Hat Koleksiyonu’nun tarihsel süreçteki devamı niteliğindeki resim koleksiyonu, Türkiye’de görsel imge üretimindeki dönüşümü, sanat ve sanatçı kavramlarının değişen anlamlarını gözler önüne sererek Osmanlı Devleti’nden Türkiye Cumhuriyeti’ne uzanan süreci yansıtıyor.
Ünlü tablolar arasında...
Resim sanatı üzerinden bir ülkenin toplumsal, sosyal ve ekonomik dönüşümünü gözler önüne seren “Tanzimat’tan Cumhuriyet’e Türk Resmi” sergisinde dikkat çeken pek çok eser var. Şevket Dağ’ın en önemli eserlerinden sayılan görkemli “Ayasofya” tablosu, Nazmi Ziya Güran imzalı “Taksim Meydanı” (yukarıda), Halil Paşa’nın 1889 Paris Fuarı’nda sergilenen ve Bronz Madalya ile ödüllendirilen “Madam X” adlı eseri ve orjinal ödül belgesi, Osman Hamdi Bey’ın eşini resmettiği “Naile Hanım” portresi (yanda) serginin öne çıkan yapıtları arasında sayılabiliyor. Özellikle arka planındaki Bizans ikonalarında kutsal kişilerin betimlenmesi için kullanılan altın yaldızla dikkat çeken “Naile Hanım” tablosu, Osman Hamdi Bey’in eşine ve kadına verdiği önemi vurgulayarak, dönemin toplumsal yapısına dair ipuçları veriyor.