Sait Faik’i sevmekle başlar her şey!

Usta yazarın 60. ölüm yıldönümü nedeniyle Fazıl Say’a sipariş edilen eser, Müzik Festivali kapsamında 25 Haziran’da Burgazada’da, 26 Haziran’da Zorlu Center PSM’de dinlenebilecek

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

İSTANBUL - “Bir insanı sevmekle başlar her şey” diyen ve eşsiz öykülerinin temeline de bu düşünceyi alan Sait Faik, bu hafta, İstanbul Kültür Sanat Vakfı tarafından düzenlenen 42. İstanbul Müzik Festivali kapsamında seyircilere sunulacak özel bir projeyle anılıyor. Özen Yula’nın sahnelediği “Ölümünün 60. Yılında Sait Faik’i Hatırlamak” başlıklı etkinlik, 25 Haziran Çarşamba akşamı Sait Faik’in adası Burgaz’ın meydanında, 26 Haziran Perşembe gecesi ise Zorlu Center Performans Sanatları Merkezi’nde takip edilebiliyor. Fazıl Say’ın piyanosuna konuk sanatçıların eşlik edeceği her iki konser de 21.00’de başlıyor. 

İstanbul Müzik Festivali, müzik ve edebiyatın birleşeceği “Ölümünün 60. Yılında Sait Faik’i Hatırlamak” geceleriyle, aramızdan 11 Mayıs 1954 tarihinde ayrılan usta yazarı bir kez daha anacak. Gecenin temelini, festivalin dünyaca tanınan besteci-piyanistimiz Fazıl Say’a ısmarlanan yapıt oluştuyor. Fazıl Say, “Tamamı makamsal olacağı için benim için bir ilktir ve özeldir; bir klasik müzik bestecisinin Türk sanat musikisine bu kadar yakınlaşmak istemesi sanırım tarihte de ilk olacaktır. Piyano ile kanunun, viyolonsel ile kemençenin diyalog ve bütünleşme halinde olacağı bir ilk yaratmak istiyorum” dediği Sait Faik projesini “‘ Stelyanos Hrisopulos Gemisi’ hikâyesi üzerine yazdığı bir sahne eseri” olarak tanımlıyor. 

Konuk sanatçılarla... 

Özen Yula’nın yazdığı ve sahnelediği, bir edebiyat-müzik buluşması olan eserde günümüzün sevilen aktrislerinden Demet Evgar, Songül Öden ve Esra Bezen Bilgin anlatıcı rolünü üstleniyorlar. Cazdan Türk müziğine uzanan geniş ilgi alanı ve çokyönlü sanatçılığıyla tanınan Birsen Tezer ile Say’ın “İlk Şarkılar” albümünde işbirliği yaptığı Serenad Bağcan da gecede müzikseverlerle buluşacak sanatçılar arasında yer alıyor. Kostüm tasarımı Machka’ya ait olan gecede Fazıl Say’a; birinci kemanda Esen Kıvrak, ikinci kemanda Olgu Kızılay, viyolada Efdal Altun ve viyolonselde Çağ Erçağ’dan oluşan Borusan Quartet ve kemençesiyle Derya Türkkan, kanunuyla Hakan Güngör ve vurmalı çalgılarda Aykut Köselerli eşlik ediyor. “Ölümünün 60. Yılında Sait Faik’i Hatırlamak” konserinin Zorlu Center’daki yorumu öncesinde, Asuman Kafaoğlu-Büke’nin katılacağı Sait Faik üzerine bir söyleşi de gerçekleştiriliyor. Söyleşinin başlangıç saati ise 20.00

Fazıl Say’a ilham veren hikâyeden... 

Fazıl Say, Sait Faik için yarattığı eserini, usta yazarın ilk olarak 15 Ocak 1936’da çıkan Varlık’ın 61. sayısında neşrettiği “Stelyanos Hrisopulos Gemisi” adlı esere dayandırdığını söylüyor. Sait Faik’in eşsiz tarzını birebir yansıtan bu güzel öyküden bir bölüm alıntılıyoruz. Öykünün tamamını, Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları’ndan çıkan “Semaver” kitabında bulabilirsiniz. “(...) Stelyanos sabahtan beri çapari hazırlıyordu. Tamir ettiği ağlar çoktan bozulmuş, yazın hazırladığı oltalar kopmuş, kayığın boyaları dökülmüş, evin içi çoktan karmakarışık olmuştu. Bu sene balık yoktu. Bu seneki göçler evvelki senekiler gibi bol keseden para harcamamışlardı. Balığı bile başka balıkçıdan almışlardı. Beş para faydalarını görmemişti. Trifon, kışa girerken hastalanmıştı. Köyde ilaç pahalıydı. Şehre inmek bir meseleydi. Trifon gerçi mektebe gitmiyordu. Ama kendi kendine çalışıyordu. Kitap, defter bile epey para tutmuştu. Stelyanos yarın balığa gidecekti. Çaparinin hindi tüylerini düzeltiyor; kopmuş, çürümüş misinaları tamir ediyor, paslı iğneleri değiştiriyordu. Bir bol balık olsaydı yarın da biraz gazyağı, bir parça şeker, Trifon’a bir pantolon, bir yün yelek, kendisine bir kasket alabilseydi. Evin içini biraz düzeltse, şehirden Trifon’a bir iki küçük hediyecik getirseydi. Bir denizci hikâyesi kitabı satın alsaydı. Bir kocaman gemi resmi bulup Trifon’un yattığı küçücük odaya çivileseydi (...)”