Türkiye'nin ilk 'Aşk Festivali' Çeşme'de yapılacak
Çeşme'nin Dalyan bölgesi Türkiye'nin ilk aşk festivaline ev sahipliği yapmaya hazırlanıyor. Festival, 21-22 Kasım tarihlerinde gerçekleşecek.
Yaz aylarının popüler, sonbahar ve kış mevsimlerinin ise dingin adresi Çeşme'nin Dalyan bölgesinde bugünlerde tatlı bir telaş yaşanıyor. Bugüne kadar deniz kıyısında inci edasıyla dizilmiş balık restoranları ile damak tadını bilenlerin vazgeçilmez adresi olan Dalyan, şimdilerde Türkiye'nin ilk aşk festivaline ev sahipliği yapmaya hazırlanıyor. 21-22 Kasım tarihlerinde gerçekleşecek festivali düzenleyen ise bir kamu kurumu, Çeşme Belediyesi...
Çeşme Belediyesi'nin geçtiğimiz Nisan ayında, İstanbul'daki Rahmi Koç müzesinde tanıtımını gerçekleştirdiği '9 Durak 9 Deneyim' tanıtım kampanyası kapsamında yapılacak festival, gerçek bir aşk hikayesinden ilham almış.
İlham alınan öykü Romeo-Juliet'ten ya da kim bilir hangi ülkeden devşirilmiş ya da çok satan bir kitaptan uyarlanmış bir hikaye değil, üzerine bastığımız toprak kadar yerli. Bu topraklarda, Çeşme'de, festival hazırlıklarının yapıldığı Dalyan bölgesinde yaşanmış bir aşk. Üstünden yüzlerce yıl falan da geçmemiş öyle. Çeşme'de belli bir yaşın üzerindekiler hatırlıyor. Yeni nesil de babalarından, dedelerinden duymuş. Yakın zamana kadar da hikayeyi kimse yazmamış bir yerlere. Eski usulle, sözlü edebiyat yoluyla taşınmış bu günlere... Görenler görmeyenlere, duyanlar da duymayanlara anlatmış. Hikaye şöyle:
Hikayenin esas oğlanı sağır ve dilsiz bir genç. Sarışın, uzun boylu, cüsseli... Güçlü kuvvetli, tuttuğunu koparan cinsten yağız bir Anadolu delikanlısı. Adı Nezir Kaya. Esas kız ise Ege'nin karşı kıyısından. Yunanistan'ın Sakız Adası'ndan. Adı Tinika. Dillere destan bir güzelliği var. Nerde karşılaştıkları bilinmiyor ama bizim Nezir, ilk görüşte aşık olmuş. Fakat Tinika, Sakız'da yaşıyormuş. Sakız başka bir ülke, Nezir de bir garip oğlan. Tarlada bağda çalışır, kıt kanaat geçinirmiş. Tüm mal varlığı da eski bir bisikletten ibaretmiş. Sağır-dilsiz bir oğlan kime nasıl anlatsın aşık olduğunu, nasıl pasaport-vize alıp başka bir ülkedeki sevdiğini görsün?
Mesafe çok, para yok, pasaport yok. Ama aşk var. Aşk... Kerem dağı delmiş. Mecnun çölü geçmiş. Nezir ise hem engin denizlere meydan okumuş hem de tavansız göğe. Ne deniz durdurabilmiş bizim ahraz oğlanı, ne de gök. Tinika'yı görmek için önce kendi elleriyle harçsız bir kule inşa etmiş. Hem de 3 kez... İki kez yaptığı kuleyi yeterince yüksek olmadığı, Tinika'yı göremediği için yıkmış. Yenisini yapmış. Öyle ki son yaptığı kulenin 30 metreye ulaştığı söyleniyor. Belki sevdiğini göremeyecek o kadar uzaktan fakat onun yaşadığı adayı görme fikri bile Nezir'e kendi elleriyle metrelerce yüksek kule yaptırmış. Göğe meydan okumuş Nezir, Tinika'yı görebilmek adına. Denize meydan okumuş sonra... Kendi yaptığı kayıklara uçurtmalardan yelken yapmış, farklı tipte farklı şekillerde kayıklar yapmış her seferinde Tinika'ya ulaşabilmek için... Ulaşmış da Sakız Adası'na, Yunan polisi bulmuş önce. Casus sanmışlar, derdini de anlatamamış, dayak yemiş, işkence görmüş casus sanıldığı için. Sonra tanıyan biri çıkmış da, öyle bırakmışlar, Türkiye'ye geri yollamışlar. O kadar işkenceye rağmen yılmamış Nezir, defalarca gitmiş. Her seferinde geri göndermişler ama o yılmamış, tekrar gitmiş. Ta ki bisikletiyle geçirdiği bir kaza sebebiyle yaşamını yitirene kadar. Öldükten sonra Tinika Çeşme'ye gelmiş, Nezir'in yaptığı kuleye çıkmış. Penceresine bir demet çiçek ve bir anahtar bir de kilit bırakmış, Nezir'in Tinika'nın yaşadığı Sakız Adası'nı izlediği pencereye. Rum adetine göre, sevdiklerine sevgilerini anlatmak için anahtar ve kilit verirlermiş.
İşte hem göğe hem de denize meydan okuyan ama mutlu sonla bitemeyen bu saf aşk, güzel bir festivale konu olacak.
'9 Durak 9 Deneyim' projesi hakkında
Coğrafi açıdan kolay ulaşılabilen, 5 yıldızlı otellerin yanı sıra çok sayıda butik oteli de bünyesinde barındıran Çeşme, kendine özgü mimarisi, farklı gastronomik deneyimler sunan zengin ve lezzetli mutfağı ile kültürel bir kavşak sayılıyor.
“9 Durak 9 Deneyim” projesi, eğlence ve gece hayatı sevenlerden doğa turizmine, eno (şarap) turizmden kaplıca turizmine ve su sporlarına uzanan çok geniş bir perspektifte misafirlerini ağırlayan, Türkiye’nin en eski ve bilinen destinasyonlarından olan Çeşme’nin yeterince bilinmeyen yönleri ile beldelerinin tanıtılması ve sezonun 10 aya çıkarılabilmesi amacıyla başlatıldı. Çeşme Merkez’in yanı sıra Reisdere, Ovacık, Ilıca, Ildırı, Germiyan, Dalyan, Çiftlikköy, Alaçatı ile 9 farklı durakta 9 farklı deneyim imkanı sunmayı amaçlayan proje kapsamında Çeşme Belediyesi’nin önderliğinde bir dizi tanıtım faaliyeti başlatıldı. Bu projelerle birlikte Çeşme’nin sadece bahar ve yaz aylarında değil, sonbahar ve kış aylarında da seyahat severler için bir cazibe merkezi olması hedefleniyor.