AK Parti, iddiaları savcılığa götürecek

Hükümet Sözcüsü, Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek, Taraf gazetesinde yayımlanan belgeyle ilgili olarak, AK Parti'nin başta Cumhuriyet Savcılığı olmak üzere başvurularda bulunacağını bildirdi.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

ANKARA - Hükümet Sözcüsü, Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek, Taraf gazetesinde yayımlanan belgeyle ilgili olarak, "Kim tarafından ve nerede hazırlanırsa hazırlansın, bu yöndeki çalışma gayret ve oluşumlar, yasa dışı, hukuk dışıdır, demokrasi dışıdır. Bu işin önünde, arkasında, içinde kim varsa bunun ortaya çıkarılması gerekmektedir" dedi.

Çiçek, AK Parti'nin iddialarla ilgili başta Cumhuriyet Savcılığı olmak üzere başvurularda bulunacağını bildirdi.

Cemil Çiçek, Başbakanlık Yeni Bina'daki Bakanlar Kurulu toplantısı sonrasında, açıklamalarının ardından gazetecilerin sorularını yanıtladı.

Taraf Gazetesinin haberindeki iddialara ilişkin Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın konuya ilişkin Şanlıurfa'da yaptığı konuşmanın hatırlatılması ve bu konudaki Hükümetin yaklaşımının ve atacağı adımların sorulması üzerine Çiçek, şunları söyledi:

"Sayın Başbakanımız bu konuyla ilgili bir açıklama yaptı. Bu açıklama gayet net ve açıktır. Biz bu konuyu önemsiyoruz. AK Parti yasal bir partidir. Faaliyetlerini de Anayasa, siyasi partiler ve ilgili mevzuat çerçevesinde sürdürmektedir ve bu faaliyetleri çerçevesinde AK Parti 2002 seçimlerinde iktidar olmuştur. AK Parti'nin iktidar oluşu gizli kapaklı bir kısım çalışmaların sonucu değil, demin söylediğim mevzuat çerçevesinde vatandaşımızın, milletimizin teveccühü takdirinin sonucudur. Dolayısıyla iktidar oluşu, hiç kimsenin atıfetine, lütfuna bağlı değil, milletimizin takdirinin sonucudur ve baştan beri de ifade ediyoruz ki AK Parti olarak, bizim dayandığımız yegane güç milletimizin kendisidir ve demokrasilerde milletten daha üstün bir güç de yoktur."

AK Parti hükümetlerinin, olağanüstü ve anti-demokratik yol ve yöntemlerle iktidar olmuş bir parti olmadığını söyleyen Çiçek, partisinin, demokrasinin normal kanalları ve hukuk kuralları içerisinde iktidar olduğunu ifade etti.

Çiçek, şöyle devam etti:

"Gündeme gelen bu konu ya da bu metin kim kim tarafından ve nerede hazırlanırsa hazırlansın, bu yöndeki çalışma gayret ve oluşumlar yasa dışıdır, hukuk dışıdır, demokrasi dışıdır. Bunun da herkes tarafından iyi bilinmesi lazım. Demokrasiyi yeteri kadar hazmedemeyen insanlar bulunabilir, gruplar bulunabilir. Bu türlü çabalar ve gayretler, en evvel demokrasiye, devletimize ve milletimize zarar vermektedir ve bunlar bizim kanaatimize göre açıkça kamu düzenini de ihlal eden eylemlerdir, suç teşkil eden eylemlerdir. Suç teşkil etmesi hasebiyle de gerçeğin ortaya çıkarılması hepimizin arzusudur. Milletimizin de beklentisidir. Bu işin önünde arkasında, içinde kim varsa bunun ortaya çıkarılması gerekmektedir. İcra olarak bize düşen ne varsa biz yapmaya hazırız. Kimsenin suç işleme imtiyazı yoktur. Milletin huzurunu kaçırmaya kimsenin hakkı da yoktur. O nedenle bir hukuk devletinde suç teşkil eden bir eylem varsa, bir çaba varsa, bir gayret varsa, bunu soruşturacak makamlar vardır ve AK Parti olarak da biz bu mekanizmayı harekete geçireceğiz. En başta Cumhuriyet Savcılığı olmak üzere başvurularda bulunmuş olacağız, bununla ilgili de çalışmaları tamamlıyoruz. Üzerinde çalışıyoruz. Hukuki olarak ne imkan varsa bunu sonuna kadar kullanmaya hazırız. Milletimizin de zaten huzurunu kaçırmaya kimsenin hakkı yok. En ayrıntılı bir şekilde konunun aydınlığa çıkarılması  noktasında hem kararlılığımız sürüyor, hem de çabamızı sürdürmüş olacağız."

kısa çalışma ödeneğinin süresi uzaltıldı

Hükümet Sözcüsü Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek, Bakanlar Kurulu'nun bugünkü toplantısında kısa çalışma ödeneği uygulamasında başvuru süresinin 6 ay daha uzatılmasına karar verildiğini açıkladı.

Çiçek, Başbakanlık Yeni Bina'da gerçekleştirilen Bakanlar Kurulu Toplantısı'nın ardından yaptığı açıklamada, toplantıda Silah Kanunu Tasarısı Taslağı'nın görüşüldüğünü söyledi.

Bu konuda iki mevzuat bulunduğunu anımsatan Çiçek, bunların ateşli silahlar ve bıçaklar hakkındaki kanun ile avda ve sporda kullanılan tüfeklerle ilgili kanun olduğunu belirtti.

Bu taslak üzerinde bir iki ufak çalışma yapılması gerektiğini anlatan Çiçek, bu kanunların tek mevzuat haline getirilmeye çalışıldığını ifade etti.

Ruhsatlandırma işinin İçişleri Bakanlığı tarafından yapılacağını belirten Çiçek, şu bilgileri verdi:

"Bu alandaki ortaya çıkan boşluğu giderip işleri tek elden toplayıp, denetiminin de daha sağlıklı şekilde yapılması gerekecek. Çünkü ilgili kanun 1953 yılında çıkarılmış ve yürürlüğe girmiş, aradan geçen süre içerisinde de 7 defa değiştirilmiştir. Dolayısıyla hala bir kısım boşluklar mevcuttur. Zaman zaman bunun kamuoyuna yansımaları da var. Bu manada hem ruhsatlandırma hem satış hem de bu konularda tek elden değerlendirme yapılmasına ihtiyaç var. Bu, aynı zamanda AB mevzuatıyla ilgili bir taslaktır. 

Toplantıda ikinci görüştüğümüz konu, Sebze ve Meyve Ticaretinin Düzenlenmesi Hakkındaki Kanun Tasarısı'dır, kamuoyunda 'Haller Yasası' olarak bilinen... Bunun üzerinde de Sanayi ve Ticaret Bakanlığı çok kapsamlı çalışma yaptı. Üzerinde biraz daha çalışmaya ihtiyaç var. Bu da bu alandaki boşluğu düzenlemek için çıkarılacak. Halen haller üzerinden pazarlama zorunluluğunun serbest rekabeti olumuz etkilemesi, komisyon oranlarının ticareti zorlaştıracak ve kayıt dışılığı artıracak düzeyde bulunması, sebze ve meyvelerin fiyat ve miktarlarına ilişkin bilgilerin yeterince bilinememesi, laboratuvar ve soğuk hava tesisleri gibi bir kısım temel altyapının yeterince mevcut olmaması başta olmak üzere öbür taraftan da üreticinin emeğinin tam olarak karşılanmaması aynı zamanda tüketicinin korunması gibi çok amaçlı bir kanun tasarısıdır. Yine bu tasarının AB ile de alakası var."

Tüketicinin korunması kanunu

Çiçek, Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun'un da ele alındığını belirterek, kanunun mevzuatının sık sık değiştiğini anımsattı.

Yasanın çıkarıldığı günden bu yana ortaya çıkan zorlukları ortadan kaldırmak, AB müktesebatına uyumu sağlamak ve tüketicinin korunmasını büyük ölçüde daha sağlıklı teminata kavuşturmak için çalışma yapıldığını anlatan Çiçek, "Yasa çıktığı takdirde 18 AB mevzuatı birleştirilmiş bu kanunu yansıtılmış olacaktır" dedi.

Çiçek, bu sabah Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Ali Babacan'ın yaptığı açıklamayı hatırlatarak, Babacan'ın aynı konularla ilgili Bakanlar Kurulu'na bilgi verdiğini söyledi.

Bakanlar Kurulu Toplantısı'nda, Kısa Çalışma Ödeneği'nin de ele alındığını ifade eden Çiçek, "Kısa Çalışma Ödeneği de denilen, ekonomik kriz sebebiyle dünyadaki küresel krize paralel olarak zor durumda bulunan işletmelere İşsizlik Fonu'ndan kaynak aktarılmasına imkan veren uygulamada başvuru süresinin 6 ay daha uzatılmasına karar verildiğini" söyledi. 

Çiçek, AB ile ilgili çalışmalara ilişkin Devlet Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış'ın da Bakanlar Kurulu'na bilgi verdiğini belirtti.

Çek Cumhuriyeti'nin, AB Dönem Başkanlığı sırasında vergilendirmeyle ilgili faslın müzakereye açılmasına imkan olabileceğini düşündüklerini anlatan Çiçek, "Bununla ilgili olarak resmen Türkiye'den pozisyon belgesi istenmiştir. Türkiye olarak zaten hazırlığımız önceden vardı. Derhal Hükümetimiz tarafından gereği yapılmıştır. Ümit ediyoruz ki bu dönemde hiç olmazsa bir başlık daha müzakereye açılmış olabilecektir" diye konuştu.

Bu işin mağduru aynı zamanda AK Partidir

Hükümet Sözcüsü, Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek, Taraf gazetesinde yayımlanan belgeyi değerlendirirken, "Bu işin mağduru, aynı zamanda AK Parti'dir. Haksız yere insafsızca bir suçlama yapılmıştır" dedi.

Çiçek, Bakanlar Kuruluna ilişkin açıklamalarının ardından, gazetecilerin sorularını yanıtladı.

"Genelkurmay Başkanlığından bir açıklama geldi. Belge üzerindeki incelemeden sonra gerçek olup olmayacağına karar verileceği söylendi. 'Bu soruşturma askeri savcının değil, adli savcının görevidir' tartışması da yaşanıyor. Genelkurmay Başkanlığının açıklamasından tatmin oldunuz mu?" sorusuna Çiçek, şu yanıtı verdi:

"Tabiatıyla daha işin başındayız. O açıklamaya baktığımızda da bazı ifadeler var. 'Kriminal inceleme' deniyor, daha ilk kanaat olarak ifade ediliyor. Ama netice itibariyle kamuoyunun da bir beklentisi var. Yargı makamları da bu işi soruşturacak makamlardan. Dolayısıyla bu işin soruşturulmasını istiyoruz, arzu ediyoruz. Sonuna kadar bu yönde yasal müracaatlarımızı da yapmış olacağız."

"Savcılığa yapılacak başvurunun, Genelkurmay Başkanlığının incelemesi bitmeden mi yapılacağına" ilişkin soruya Çiçek, şu cevabı verdi:

"Bakınız, ortada bu kadar ülkenin gündeminde konular varken, her biriniz arka arkaya bu soruları sorduğunuza göre, gerçekten kamuoyunu rahatsız edecek bir durum var. Bir hukuk devletinde olmaması gereken hususlar var. Bunu kim hazırladı, nerede hazırlandı, kimler hazırladı, niçin hazırlandı, önünde arkasında ne var? Kamuoyu bu soruların çok açık, net tereddüte meydan vermeyecek tarzda ortaya çıkarılmasını istiyor. Kim çıkaracak bunu? Devlet çıkaracak, devletin bu işlerle sorumlu, yetkili makamları ortaya çıkaracak. Dolayısıyla bu işin mağduru, aynı zamanda AK Parti'dir. Haksız yere insafsızca bir suçlama yapılmıştır. Ve AK Parti'ye karşı bir tertibin olduğu söz konusu olabilmektedir. Bu haberin gündeme geldiği andan itibaren yapılan değerlendirmelere baktığınız da kamuoyu bu konudan gerçekten rahatsızdır.

Kamuoyunun beklentisinin karşılanması lazım. Biz de bu mekanizmayı harekete geçireceğiz. Onu ifade etmek istiyorum."

Erdoğan -Başbuğ haftalık görüşmesi

Bu konuda Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile Genelkurmay Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ'un herhangi bir temasının olup olmadığının sorulması üzerine de Çiçek, "Onu bilmiyorum, ama zaten haftalık görüşmeyi yapıyorlar. Her hafta bir görüşme yapılıyor. Hem Sayın Başbakan'ın, hem Sayın Komutan'ın vakitleri müsaitse, ama sanıyorum bu hafta bir görüşme yapılacaktır" dedi.

Çiçek, görüşmenin genellikle perşembe günleri yapıldığını anımsatarak, "Ama konu önemlidir, daha erken de yapılabilir. Onu bilemiyorum" diye konuştu.

Söz konusu haberle ilgili yayın yasağına ilişkin düşüncelerinin sorulması üzerine Çiçek, "Ben burada düşüncelerimi açıklamıyorum. Düşünce olarak soruyorsanız, özel olarak açıklarız onları" diye konuştu.

Suç duyurusunu ne zaman yapacakları sorusu üzerine de Çiçek, "Savcılığa suç duyurusunda bulunacağız. Ortada bir olay var, herkes rahatsız eden, bunun tüm yönleriyle ortaya çıkarılması açısından. Çünkü bu tür suç teşkil eden bir eylem var. Suçu kim ya da kimler işlediyse, nerede işlendiyse, onu yargı ortaya çıkarır. Biz kişisel hakkımızı, şikayet hakkımızı, başvuru hakkımızı kullanıyoruz. Meseleye öyle bakın" dedi.

"Askeri savcılığın yapacağı soruşturmanın sonucunu bekleyecek misiniz?" sorusuna ise Çiçek, "Bakınız biraz sabırlı olun. Bu tür işlerin bir usulü var. Usul hukuku çerçevesinde bu tür şeyler yapılıyor. Biz, bu konuyla ilgili cumhuriyet savcılığa başvuruda bulunacağız. Siz, onun üzerinde durun. Geri kalan zaten bu soruşturma çerçevesinde ortaya çıkar" yanıtını verdi.

ÖTV ve KDV konusu

ÖTV ve KDV konusunda bir karar alınıp alınmadığı sorusuna da Çiçek, bu konunun belli ölçüde konuşulduğunu söyledi. Üzerinde küçük bir çalışmanın yapılması gerektiğini belirten Çiçek, Başbakan Erdoğan'a bu konunun sunulacağını, belki bugün bir kararın çıkabileceğini söyledi.

Bu arada, Devlet Bakanı Zafer Çağlayan, Bakanlar Kurulu Toplantısı'nın ardından, Başbakanlık Yeni Bina'dan ayrılırken gazetecilerin, ÖTV'deki indirimin ne olacağına yönelik sorularına, "Daha zaman var" karşılığını verdi.