”Teftiş Kurulu yargı bağımsızlığına engel ”

Sami Selçuk, Adalet Bakanlığı'na bağlı teftiş kurulunun denetiminde yargıç ve savcıların bağımsız olamayacağını söyledi.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

ANTALYA - Yargıtay Onursal Başkanı ve Bilkent Üniversitesi Hukuk Fakültesi Ceza ve Ceza Usul Hukuku Öğretim Üyesi Prof. Dr. Sami Selçuk, "Teftiş Kurulu, Adalet Bakanlığı'na bağlı olduğu, yargıç ve savcıları denetlediği sürece siz orayı bağımsız yapamazsınız" dedi.

Sami Selçuk, Akdeniz Üniversitesi Hukuk Fakültesi tarafından düzenlenen "Hukukun Üstünlüğü Işığında Ceza Yargılaması" konulu paneli yönetti.  

Yürtüme yargıyı kuşatmış durumda

Selçuk, paneldeki konuşmasında, Türkiye'de yürütmenin, yargıyı kuşattığını savundu ve Avrupa ülkelerinde yargıya müdahale eden adalet bakanlarının koltuğunu yitirmeyi göze alması gerektiğini savundu.

Selçuk, şunları kaydetti:

"Teftiş kurulu, Adalet Bakanlığı'na bağlı olduğu, yargıç ve savcıları denetlediği sürece siz orayı bağımsız yapamazsınız. Yargıcın bir başka yargıca karşı bağımsızlığı var mı? Yargıçların Yargıtay yargıçlarına karşı bağımsızlığı var mı? Yok. Çünkü Yargıtay yargıçları, yargıçlara not verir."

Raporlar tüylerimi diken diken etti

Adalet Bakanlığı müfettişlerinin de yargıçlar hakkında hal ve gidiş notu verdiklerini ifade eden Selçuk, Yargıtay Başkanı olduğu dönemlerde gördüğü o raporların tüylerini diken diken ettiğini belirterek, "Adalet Bakanlığı müfettişlerinin raporlarında yargıçların hangi siyasi görüşte oldukları, Tanrı'ya inanıp inanmadıkları, oruç tutup tutmadıkları yazıyordu. Her yerde söylüyorum, hiç kimsenin Tanrı ile ilişkisini bilemezsiniz" diye konuştu.

Yargıçlar hakkında, siyasal görüşleri ve dinsel inançlarını görevleriyle karıştırmaları durumunda ancak soruşturma açılabileceğini vurgulayan Selçuk, "Kim bilir benim için neler yazdılar? Hiç merak etmedim. Hiç umurumda değil. Bu not sistemi kaldırılmalıdır" dedi.

Tanık koruma programı

Panelde konuşan Süleyman Demirel Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dekan Vekili Doç. Dr. Faruk Turhan da halen süren Ergenekon davasını da ilgilendirdiğini belirterek, Türkiye'deki tanık koruma programı ile Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nde (AİHM) kabul gören değerleri kıyaslayarak anlattı. Turhan, Türkiye'deki tanık koruma programı ile AİHM içtihatlarının genelde uyuştuğunu bildirdi.

Akdeniz Üniversitesi Hukuk Fakültesi Ceza Hukuku Anabilim Dalı Başkan Yardımcısı Doç. Dr. Mehmet Nihat Kanbur, Türk hukukunda savcıların görev ve yetkileri konusunda bilgi verdi.

 Antalya Emniyet Müdürü Feyzullah Arslan ise konuşmasına üniversite öğrencisi olan oğlunun, (üniversiteliler önünde az konuş) öğüdüne uyacağını söyleyip espri yaptı.

"Polis devletinin değil, hukuk devletinin emniyet müdürü olarak karşınızdayım" diyen Arslan, Türk polisinin artık suçla mücadele eden değil, suç oluşmadan önleyici bir görev yaptığını söyledi. Arslan, toplumsal olaylarda ve gösteri yürüyüşlerinde aslında orada bulunanları korumak için görev yapan polisin bazen özgürlükleri engelleyen konuma düştüğüne değinerek, "Polis de önce insan sonra polis. Ancak insan hatasını hoşgörmüyoruz ve böyle durumlarda soruşturma yapıyoruz" dedi.