Yeni TTK'da 6 başlık gözden geçirilmeli

İTO Başkanı Yalçıntaş, şirketlere getirilen internet sitesi kurma zorunluluğunun sıkıntı yaratacağını belirterek, “Hapis cezasında şirket ölçeklerine göre sınıflandırma yapılmalı" dedi.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME


İSTANBUL - İstanbul Ticaret Odası (İTO) Yönetim Kurulu Başkanı Murat Yalçıntaş, 1 Temmuz 2012'de yürürlüğe girecek olan 6102 sayılı Yeni Türk Ticaret Kanunu'nda (TTK) gözden geçirilmesi gereken 6 önemli konu bulunduğunu belirtti.
Yalçıntaş, yazılı açıklamasında, 55 yıldır uygulamada bulunan mevcut TTK'nın baştan aşağı değişmesinden memnuniyet duyduklarını ifade ederek, "Yeni Ticaret Kanunu, şeffaflık, sınırlı sorumluluk, güvenilir bilgiye ulaşmak gibi ilkelerle yeniden donanıyor. İTO ve İstanbul iş alemi olarak bundan son derece memnunuz. Ama gözden geçirilmesi gereken belirli noktalar var. Biz de gerekli çalışmaları yapıyoruz ve bu hususlarla ilgili Bakanlığımız ile görüş alışverişi içindeyiz" dedi.
TTK'yı hazırlarken gösterdiği çabadan dolayı Gümrük ve Ticaret Bakanı Hayati Yazıcı'ya teşekkür eden Yalçıntaş, birkaç konuda yapılacak olan düzenlemelerle birlikte, bütün kesimlerin memnun olacağı bir yasanın ortaya çıkacağını kaydetti.
Yalçıntaş, uygulamada, iş alemi açısından olumsuz sonuçlara neden olabilecek, bu nedenle de düzeltilmesi gerektiğini düşündükleri önemli hususları şöyle sıraladı:
"1- Yeni TTK'nın 397'nci maddesi ile, ölçeğine bakılmaksızın tüm sermaye şirketlerine bağımsız dış denetim getiriliyor. Oysa dış denetimde şirket ölçeklerine göre sınıflandırma yapılmalı ve kademeli geçiş öngörülmeli. Çünkü, bu husus özellikle KOBİ'ler için önemli bir gider kalemi oluşturacak. Ancak burada düşündürücü bir başka konu daha var. Bağımsız denetçilere olağanüstü yetkiler veriliyor. Örneğin, bağımsız denetçinin verdiği rapor 'olumsuz' olur veya görüş vermekten kaçınırsa, yönetim kurulu derhal genel kurulu toplantıya çağırıp istifa etmek zorunda. Yeni seçilecek yönetim kurulu da 6 ay içinde bağımsız denetçinin kabul edeceği şekilde faaliyet raporlarını düzenlemek zorunda. Burada yeni bir düzenlemeye ihtiyaç olduğu kanaatindeyiz.
2- 395'inci maddede şirket ile ortakları arasında borç doğuran işlemler yasaklanıyor. Bu düzenleme, hem KOBİ ölçeğindeki aile şirketleri, hem de tek ortaklı sermaye şirketleri için sorun getirebilir. Borçlanmada limit öngörülmeli. Borçlanma yasağı, limitleri şirketlerin büyüklüklerine göre belirlenmeli. Yasayla, yönetim kurulu üyeleri, onların yakınları, ortağı olduğu şirketler için borçlanma yasağı getiriliyor. Ancak borçlanmanın miktarına ilişkin bir alt sınır öngörülmüyor.
Öte yandan, aynı maddede TTK 64'üncü madde uyarınca defter tutma yükümlülüğüne uymayan, gerekli onayları almayan, belgelerin kopyasını saklamayan, defterleri usulüne uygun tutmayan (TTK 65.) şirket ortakları için de adli para cezaları öngörülüyor. Bu cezalar yeniden düzenlenmeli ve ortak olmayan yetkililer de kapsama alınmalı.
3- Şirketlere getirilen internet sitesi kurma zorunluluğu da sıkıntı yaratacak. Bu konuda getirilen hapis cezasında şirket ölçeklerine göre sınıflandırma yapılmalı ve yayınlanacak bilgiler, ticari ve kişisel sır kriterleri dikkate alınarak düzenlenmeli. Ayrıca ticari defterlerin dahi elektronik ortamda tutulabildiği düşünüldüğünde, internet sitesinde yayınlanan bilgilerin noter onaylı bir deftere basılması zorunluluğu da kaldırılmalı.
4- 39'uncu maddede, tacirin kullandığı her belgede, şirketin sermayesi ve yetkililerinin kimlik bilgilerinin açıkça gösterilmesi şartı getiriliyor. Burada belge kavramı açıklanmalı ve belge üzerinde gösterilmesi istenen bilgiler sınırlandırılmalı. Tacirin belgelerinde kullanması gereken bilgilerin hangi belgelerde yer alması gerektiği ikincil mevzuat ile ayrıntılı olarak düzenlenmeli.
5- Tüm şirketler için internet sitesi kurma zorunluluğunu öngören TTK'nın 1524'üncü maddesinin 6'ncı fıkrasında, 'Yönlendirilmiş mesajların basılı şekilleri, 82'nci madde uyarınca saklanır' deniliyor. Buna göre, şirketin internet sitesinde yer alacak bilgiler metin haline getirilip, şirket yönetimi tarafından tarih ve saati gösterilerek noterlikçe onaylatılmak zorunda. Ardından da bir deftere sıra numarasıyla yazılacak ya da yapıştırılmalı. İnternet sitesinde yayımlanan bu bilgilerde bir değişiklik yapılırsa, bu işlemler tekrarlanacak. Bu işlemin sermaye şirketlerine ek bir mali külfet getireceği ortada. Ticari hayatın üzerindeki yüklerin kaldırılması stratejisi kapsamında, bu düzenleme yeniden değerlendirilmeli.
6- Yeni yasada bir başka eksiklik ise 33'üncü maddedeki sicil memurluklarına tanınan idari para cezası verme yetkisi. Bu düzenleme, odalar bünyesinde faaliyet gösteren Sicil Müdürlüklerini ilgilendiren bir konu. Bu nedenle de 350 bin firmanın üyesi olduğu odamızı da doğrudan etkileyecektir. Maddenin 2'nci fıkrasında, sicil müdürüne, idari para cezasına hükmetme ve belirli sınırlar dahilinde olsa da, bu idari para cezasının miktarını takdiri olarak belirleme yetkisi veriliyor. Sözgelimi, İTO'ya sadece adres değişikliğini kendine tanınan sürede bildirmeyen üyeye, sicil memuru (İTO Sicil Müdürü) para cezası verebilecek. Bu uygulama Sicil Müdürlüğü ile mükellefleri karşı karşıya getirecektir. İşi yapan kişi ile cezayı veren kişinin aynı olmasının sakıncalı olduğu kanaatindeyiz. Bu konuda ceza verme yetkisi asliye ticaret mahkemelerinde kalmalı."

(AA)

Bu konularda ilginizi çekebilir