Dünyada bakliyat ürünlerinin farkındalığı giderek artıyor

Uluslararası Bakliyat Konfederasyonu Başkanı Hüseyin Arslan, "BM tarafından 2016'nın Bakliyat Yılı ilan edilmesi, bakliyatın hak ettiği değeri yakalaması için büyük bir fırsat" dedi.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

Dünyada nüfusun giderek arttığını ve 10 bin yılda üretilen gıda miktarının önümüzdeki 40 yılda üretilmesi gerektiğini vurgulayan Uluslararası Bakliyat Konfederasyonu Başkanı Hüseyin Arslan, bu nedenle şimdiden önlem alınmasının elzem olduğunu kaydetti. Bakliyatın bu anlamda önemli bir rol oynayabileceğini dile getiren Arslan, "Geçmişin, bugünün ve geleceğin gıdası olan bakliyatın farkındalığı giderek artıyor. BM tarafından 2016'nın Bakliyat Yılı ilan edilmesi, bakliyatın hak ettiği değeri yakalaması için büyük bir fırsat" dedi. Bakliyatın, dünyanın geleceği için üretimi ve tüketimi desteklenmesi gereken temel gıda ürünü olduğunu belirten Hüseyin Arslan, insan sağlığını koruyan, iyileştiren, diyabet ve şeker hastalığı gibi kronik rahatsızlıklarla mücadelede, kalp rahatsızlıklarını kontrol etmede, kolesterol ve anemiyi önlemede önemli besin grubu olduğunu dile getirdi. Arslan, bakliyatın dünya üzerinde 10 bin yılı aşkın süredir birçok medeniyet tarafından üretildiğini ve tüketildiğini ifade ederek, "Bakliyat ürünleri GDO içermeyen, glütensiz ve bitkisel proteini en yüksek ürün grubudur. Ayrıca bugüne kadar dünya üzerinde bakliyata alerjisi olan biri çıkmadı, yani bakliyat nonalerjik bir üründür" dedi. Bakliyatın sağlıklı olduğu kadar ekolojik ve çevreci ürün grubu olduğuna vurgu yapan Arslan, bakliyat üretiminin toprağı iyileştirdiği bilgisini verdi. Arslan, "Bakliyat, toprağa azotunu geri veriyor. Böylece daha az gübre kullanılıyor, daha az karbondioksit salınımı gerçekleşiyor. Çevre kirliliğini önlemiş oluyor. Dünyanın su kaynakları kıt. Bakliyatın üretiminde de pişirilmesinde de su kullanımı da oldukça düşük" diye konuştu. 

Bakliyatın tüketim şekli değişecek 

Obezite ile mücadelede bakliyatın önemli bir besin kaynağı olduğunu aktaran Arslan, "Türkiye'nin bu anlamda tencere yemekleri oldukça önemli. Dünyada da buna doğru bir kayma söz konusu. Bakliyat yemekleri de obezitenin önlenmesinde birebir çare konumunda" ifadesini kullandı. Önümüzdeki dönemde bakliyat tüketiminin sadece belli başlı yemeklerle sınırlanmayacağını, dünyada bakliyatta farkındalığın artması ile yeni trendlerin ortaya çıktığına dikkat çeken Arslan, sadece bakliyattan yapılmış makarna üretiminin başladığını, yanı sıra bakliyatın proteini ve nişastası ile üretilmiş ürünler olduğunu kaydetti. Mısır nişastası yerine GDO içermediği için bakliyat nişastasının daha çok tercih edileceğini ve bakliyat tüketim şeklinin giderek değişeceğini vurgulayan Arslan, geleneksel tüketimin yanı sıra bakliyattan üretilen ürün sanayisinin de gelişeceğini söyledi. 

Son kullanma tarihi kavramı kalkmalı 

Dünyadaki en önemli konulardan birinin son kullanma tarihi kavramı olduğunu belirten Arslan, özellikle bakliyatta son kullanma tarihinin olmaması gerektiğini, bunun yerine tavsiye edilen tarihin yazılması gerektiğini kaydetti. Son kullanma tarihi geçen bakliyat ürünlerinin böceklenme ve pakette şişme olmadığı sürece bozulmadığının altını çizen Arslan, bu ürünlerin çok uzun yıllar tüketilebileceğine vurgu yaptı. Fransa ve İtalya'da son kullanma tarihi geçen ürünleri belediyeye veren marketlere bazı vergilerden indirim uygulandığını ifade eden Arslan, bu ürünlerin ihtiyacı olanlara verildiğine dikkat çekti. 

Bakliyattaki sorunlara her platformda çözüm arıyoruz 

Uluslararası Bakliyat Konfederasyonu hakkında da bilgi veren Hüseyin Arslan, merkezi Dubai'de bulunan konfederasyonun dünyada bakliyat üretimi, tüketimi ve bilinirliğini artırma amacında olduğunu kaydetti. Uluslararası alanda üye ülkelerin karşılaştığı sorunlara hükümetler nezdinde veya Birleşmiş Milletler, FAO, AB gibi platformda çözüm aradıklarını ifade eden Arslan, ticareti engelleyici unsurların önüne geçecek çalışmalar yaptıklarını aktardı. Arslan, her ülkenin farklı zamanlarda farklı sorunlar yaşadığını belirterek, bugüne kadar birçok sorunun çözümüne katkı sunduklarını anlattı. Arslan, konfederasyonun bilgilendirmeleri sayesinde sorun yaşayan ülkelerin bakliyat sektöründe global pazarda neler yaşandığını görebildiğini dile getirdi. Konfederasyona dünya genelinde farklı ülkelerden yaklaşık 20 oda, birlik veya derneğin üye olduğunu belirten Arslan, dünya bakliyat ticaretinde söz sahibi ülkelerin üye olduğunu kaydetti. Türkiye'nin konfederasyon başkanlığını ilk kez aldığını vurgulayan Hüseyin Arslan, "Türk bir başkanın seçilmesi ülkemizin tanıtımına, üretici ve şirketlerin bilinirliğine katkı sunuyor ve farkındalığını artırıyor. Ayrıca bu yıl düzenlenecek bakliyat konferansının Türkiye'de yapılacak olması oldukça önemli. 2016'nın Dünya Bakliyat Yılı olmasını BM'ye öneren ülke Türkiye'dir. Toplantının Türkiye'de yapılmasının en önemli etkenlerinden biri de budur" dedi. Toplantıda dünyanın en büyük bakliyat üretici ve tüketici ülkelerinin temsilcilerinin katılacağını kaydeden Arslan, her bakliyat ürünü için ayrı bir panel düzenleneceğini ve burada üretim durumu ve sorunların ele alınacağını aktardı. Arslan, toplantıya 50'nin üzerinde ülkeden yaklaşık 600 kişinin katılacağını belirtti. 

Üretimde desteğin artması ekimi de etkileyecek 

Türkiye'nin eskiden bakliyat ihracatçısı bir ülke olduğunu ifade eden Arslan, üretimin düşmesi ile artık ithalatçı konuma geçildiğini kaydetti. Türkiye'de bakliyat tüketiminde herhangi bir sıkıntı yaşanmadığını vurgulayan Arslan, ancak üretiminin sürekli düşmesinin önemli bir sorun olduğuna dikkat çekti. Arslan, üretimin artması için diğer emitalarla bakliyat arasında dengenin sağlanması gerektiğini belirterek, "Bakliyat üretiminin artması devletin kararlılığı ile başarılabilir. 5 yıl önceye kadar bakliyat destek programı kapsamında değildi. Destek kapsamına alındı ve yakın zamanda da Tarım Bakanlığı bakliyat üretimine olan desteği yüzde 50 artırdı. Birçok üründe destek aynı kalırken, en büyük artış bakliyatta oldu. Ton başına 100 dolarlık bir destek olacak. Bu durum bakliyatta farkındalığın artmasının bir sonucu. Destek ile çiftçinin ekimi de teşvik edilmiş olacak" dedi. Türkiye'de tarımın son 15 yılda hızla geliştiğini ifade eden Arslan, Türkiye'nin tarımsal girdilerde Avrupa'da ilk sırada, dünyada ise 6. sırada yer aldığını anlattı. Ancak Türkiye'de ekim alanlarının oldukça küçük olduğunu aktaran Arslan, bu nedenle üretimde büyük ekipmanlar kullanılamadığını ve üretimin artmasını olumsuz etkilediğini kaydetti. Diğer bir sıkıntının ise tohum olduğuna dikkat çeken Arslan, "Özellikle bakliyatta tohum üretimi ile ilgili profesyonel bir sistem kuramadık. Bunun nedeni çiftçiler tarladan aldıkları tohumu yeniden ekebiliyor veya komşusundan alıyor. Ancak yeni bir tohum alınması gerekiyor. Tohum da oldukça pahalı. Bu anlamda tohum desteklerinin ve bu alanda yapılan araştırmaların artması gerekiyor" diye konuştu.

The Awareness of the Pulse products in the World is constantly increasing

The president of the Global Pulse Confederation Mr. Huseyin ARSLAN emphasized that the quantity of food that has been produced in the last 10 thousand years is required to be produced next 40 years. In line with this requirement, the necessary measures are indispensable to be taken. Mr. Arslan said, "in this sense, the pulses will most probably have a great deal of importance, and the awareness for the pulses which is the food of the past , present and future is consistantly increasing. The declaration of 2016 as the international pulse year by United Nations, is a great opportunity for the pulse products to reach to its deserved value. The pulses are the staple food products of which the consumption and the production are required to be supported for the future of the World. Pulse has a lotof health benfi ts to human .They are indispensable products in order to struggle against the chronical diseases as diabets, to control the heart diseases and the cholesterol and anemia. Mr. Arslan stated that beyonds the healthiness, the pulses are environmentalist and ecologic products. The production of pulses increase the fertility of the soil. Mr Arslan said In the following terms, the pulse consumption won't be restricted with just few main Foods. With the increase on the awareness of the pulse food, new trends are tend to be appeared. In the world, one of the most important subjects is the concept of expiration date and especially for the pulse food, instead of an expiration date, ''best before date''may be noted. Mr. Arslan also informed that among other activities that the Global pulse confederation actively doing, GPC aims to increase of the consumption, production and the awareness of the pulse on the world.