Tat, ‘bakliyat unu’ üretmeye başladı

Tat Bakliyat Yönetim Kurulu Başkanı Şerafettin Memiş, bakliyat kullanım alanını genişletmek için ‘Bakliyat Unu’ projesine başladıklarını söyledi.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME


Tat Bakliyat Yönetim Kurulu Başkanı Şerafettin Memiş, bu yıl inovasyon projesi çalışmasına başladıklarını açıkladı. Bakliyat kullanım alanını genişletmek için ‘Bakliyat Unu’ projesine başladıklarını söyleyen Memiş, Türkiye’de çok yaygın olmayan bu kullanım ile yüksek lif, protein, mineral, karbonhidrat içeren ürünlerin yemeklerde her alana girebilmesini hedeflediklerini aktardı.

Tat Bakliyat Yönetim Kurulu Başkanı Şerafettin Memiş, Memişoğlu Tarım Ürünleri’nin pirinç, mercimek, bulgur, nohut, barbunya, fasulye, börülce, mısır, bakla, bezelye, ve buğday çeşitlerini üretmek, ihraç etmek ve satmak için 1991 yılında Mersin’de kurulduğunu belirterek, firmanın faaliyet konuları içerisinde bakliyat işleme, eleme, seçme, paketleme ve kuru gıda ithalat ve ihracatının bulunduğunu söyledi. 2016 yılında 550 milyon TL satış rakamına ulaşan firmanın Türkiye’nin en büyük bakliyat ve gıda firmaları arasında yer aldığını belirten Memiş, aynı yılın satış rakamlarıyla Türkiye’nin 500 büyük sanayi firması (İSO 500) arasında 237. sırada ve Türkiye’nin en fazla ihracat yapan 1000 firması listesinde (TİM 500) 302. Sırada yer aldığını anlattı. Şerafettin Memiş, firmanın toplam ihracat ve transit ticaret miktarının 100 milyon dolar seviyesine ulaştığını açıkladı. Memiş, şunları söyledi: “Şirket sahipleri ben, Gıyasettin Memiş, Nasip Memiş, ve Tuncer Memiş. Toplamda 200 bin metrekare üzerinde bulunan şirket bünyesinde Mersin ve Uzunköprü’de olmak üzere 2 adet çeltik işleme fabrikası, Mersin’de bulgur fabrikası, mercimek fabrikası, bakliyat işleme, eleme, paketleme ve stoklama alanları var. Şirket bünyesinde Mersin, Mersin Serbest Bölge, Mersin-Tarsus Organize Sanayi Bölgesi, İstanbul, İzmir ve Edirne’de tesisler bulunuyor. Ayrıca Kırgızistan’da fasulye işleme tesisimiz bulunmaktadır.”

Yurt genelinde 32 adet yurt içi bayileri bulunduğunu aktaran Şerafettin Memiş, ürünlerini yurt içi ve yurt dışında tescilli markaları olan Tat markasıyla sattıklarını söyledi. Yurt içinde 32 bayi ve İstanbul, İzmir’de bulunan bölge müdürlükleri, ayrıca ulusal ve yerel zincirler aracılığıyla Türkiye’nin her bölgesine ürünlerini ulaştırdıklarını belirten Memiş, Avrupa ülkeleri, Orta Asya, Ortadoğu, Güney Afrika, Kuzey Afrika, Rusya, ABD, Kanada ve Güneydoğu Asya ülkeleri olmak üzere toplamda 80 ülkeye ihracat yaptıklarını bildirdi.

Lojistikte Tatlog ile faaliyet gösteriyor

Memiş, firmanın ayrıca lojistik hizmet vermek üzere Tatlog markası altında Mersin’de yapmış olduğu bir yatırımının daha bulunduğunu kaydetti. TSEEN- ISO 22000 Gıda Güvenliği sertifikası, TSE-EN-ISO 9001:2000Kalite Yönetim Sistemleri Sertifikası, TSE 27001 Bilgi Güvenliği sertifikası, Helal Sertifikası ve Kosher Sertifikası bulunan firmanın sektörde katma değerli ürün oluşturma, müşteri taleplerini karşılama, bakliyat ürünlerinin tüketim alanını artırma adına bakliyat unu ürünlerinin üretimine de başladığını açıklayan Şerafettin Memiş, bu alanda en modern teknolojiyi kullanarak mercimek unu, nohut unu, fasulye unu, pirinç unu ve mısır unu ürünlerini üretip yurt içinde ve yurt dışında satısına başladıklarını iletti.

Glutensiz beslenme bakliyat ununa talebi artırdı

Sağlıklı beslenmede bakliyat ürünlerinin öneminin büyük olması ve glutensiz beslenme alışkanlığının artmasıyla bakliyat ununa talebin arttığını belirten Memiş, bu alanda müşterilerden gelen talebi karşılamak için, en iyi yatırımı yaparak, en kaliteli ürünleri ürettiklerini söyledi. Memiş sözlerine şöyle devam etti: “Sektörde güçlü tecrübeye sahip olmamız, kaliteye verdiğimiz önem, geniş ürün yelpazesi, yurt içi ve yurt dışında güvenilir ve güçlü firma algısıyla ve yeni ürünlerle sektöre yön vererek; sektördeki en önemli firmalardan biri haline geldik. Yeni ürün oluştururken öncelikle pazardaki trendleri, müşteri taleplerini ve daha sağlıklı ve pratik ürün oluşturma adına çalışmalar yapıyoruz. Bakliyat unu projemizde de bu trendi göz önünde tutarak sağlıklı ürünler oluşturduk.1994 yılı itibariyle ihracata başladık. İlk ihracatımızı KKTC’ye yapmıştık. Geçen 23 yıl içerisinde her yıl ihracat kapasitemizi arttırarak 100 milyon dolar ihracat seviyesine ulaştık. Şu an 80 ülkeye ihracatımız bulunuyor. Ana ihracat pazarlarımızı Ortadoğu ülkeleri, Avrupa ülkeleri, Güneydoğu Asya ülkeleri oluşturmakta. Ana ihracat ürünlerimiz ise kırmızı mercimek, bulgur, nohut, fasulye, diğer bakliyat ürünleri ve pirinç. Dolayısıyla firmamız sahip olduğu kapasite ve satış miktarıyla Türkiye’nin en büyük 3 bakliyat, pirinç ve bulgur firması arasında yer alıyor. Şirketimiz kurulduğu yıldan beri her yıl düzenli büyümesini sürdürdü, her yıl ortalama yüzde 20 büyüme gösteriyor. Her yıl artan müşteri taleplerini karşılayabilmek için ve istihdamı arttırmak için düzenli yatırımlarımıza devam ediyoruz. Geçen yıl yaklaşık 16 milyon TL yatırımla günlük 150 ton kapasiteli ikinci çeltik fabrikamızı Edirne Uzunköprü’de kurduk. Bu sene de yeni yatırımlarla kapasitemizi arttırmaya devam ettik. Mercimek fabrikamızın üretim kapasitesini günlük 150 ton kapasiteden 250 ton kapasiteye çıkardık. Ayrıca 2018 yılında da 23 bin 375 metrekare alanda bakliyat ürünleri depolama ve paketleme kapasitemizi arttırmak üzere yatırım yapacağız.”

Küçük bir toptancı dükkanından 550 milyon TL ciroya ulaştık

Ticarete Muş’ta küçük bir toptancı dükkanı açarak 1977 yılında başlayıp 40 yılda 550 milyon TL ciroya ulaşarak Türkiye’nin en büyük 500 sanayi fi rması arasında yer aldık. Şuan dünyanın ve Türkiye’nin en büyük bakliyat fi rmalarından biriyiz. Dünya çapında bu sektörde önemli bir yer alıyoruz. Bu başarıya ulaşmak için özenle çalışma ve yaptığın işe inanma ve sevmek gerekiyor. Biz de işimize inanarak, yaptığımız işe önem vererek, dürüstlük ve kaliteden ödün vermeden pazarda Tat markamızla önemli bir yer edindik. Her yıl kazandığımız karı tekrar sektörümüzde yatırım yaparak harcadık ve böylece pazar dinamiklerini takip ederek sektörün öncülerinden olduk ve müşterilerimizin taleplerine cevap vererek sektörümüzdeki gücümüzü arttırdık. İş hayatına 13 yaşında başlayıp birçok zorlukla mücadele ederek bu başarılara ulaşabildik. İşimizi doğru yapmamız, birçok krizle karşılaşmamıza rağmen bu krizlerden başarıyla çıkmamızı sağladı. Doğru zamanda doğru yatırımlar yaparak bu seviyelere ulaştık.”

Bakliyat üretimini artırmak için önlemler alınmalı”

Sektörel sorunlara da dikkat çeken Şerafettin Memiş, bakliyat ürünlerinde 20 yıl öncesinde dünyanın en önemli üreticilerinden olan Türkiye’nin şu an en büyük ithalatçı olduğunu söyledi. Memiş, “Eskiden Türkiye’de yetişen kırmızı mercimek, nohut gibi ürünleri dünyaya ihraç ederken şu an kırmızı mercimeği Kanada, Avusturalya, Rusya gibi ülkelerden alıp Türkiye’de işleyip dünyaya tekrar satmaya çalışıyoruz” dedi. Kanada, Avusturalya gibi ana ihracatçı ülkelerle de rekabet etmeye çalıştıklarını aktaran Memiş, bunun da kar düşmesine, rekabet şansının azalmasına ve ihracatı arttırmak adına çok mücadele vermelerine neden olduğunu bildirdi. Nohutta da bundan 12-15 yıl önce dünyanın en büyük ihracatçısıyken, Türk nohutunu dünyanın her yerine satarken, şu an Türk nohutunun iç tüketimi dahi karşılayamayacak miktarda azaldığını anlatan Memiş, ABD, Meksika, Hindistan, Kanada, Arjantin, Rusya gibi ülkelerden nohut alıp Türkiye’de tekrar işleyip transit dünyaya satmaya çalıştıklarını ve rekabet şanslarının oldukça azaldığını vurguladı. Bir an önce önlem alınmazsa Türkiye bakliyat sektörünü önümüzdeki yıllarda çok zorlu dönemlerin bekleyeceğine vurgu yapan Memiş, 2018 yılında da satış kapasitesini i arttırıp karlı bir yıl geçirmeyi hedefl emelerine karşın; dolar kurunun tüm dünya ülkelerinde yüksek olmasının ihracat pazarını olumsuz etkileyeceğini düşündüklerini söyledi. Memiş, “Tüm olumsuzluklara rağmen biz büyümemizi sürdürmeyi yeni pazarlara odaklanmayı hedefliyoruz” dedi.