Enflasyonda “hedef” kadar sapma var!
Merkez Bankası’nın “Enflasyon Hedeflemesi” politikasını uygulamaya başladığı 2006 yılından bu yana kriz yılları olan 2009 ve 2010 dışında rekor seviyede sapma yaşandı. Hedefler ile gerçekleşmeler arasındaki sapma yüzde 90 ile yüzde 152.5 arasında değişiyo
Talip AKTAŞ
Açık “Enflasyon Hedeflemesi”nde altı yılı geride bırakan Merkez Bankası’nın yıllık hedefleri tutmuyor. Yüzde 5.5 olan 2011 yılı enflasyon hedefinin de yüzde 10.5’luk gerçekleşme karşısında yüzde 90 gibi yüksek bir oranda sapma göstermesi, uygulanan enflasyon hedeflemesi politikasının sorgulanmasını gündeme getirdi.
Fiyat istikrarının sağlanması çerçevesinde İleriye dönük olarak enflasyon hedefinin kamuoyuna ilan edilmesi olarak tanımlanan enflasyon hedeflemesi, esas olarak, merkez bankasının ilan ettiği hedef ile ekonomik birimlerin enflasyon beklentileri için bir çapa oluşturulmasını amaçlıyor. Dolayısıyla enflasyon hedefindeki sapmalar ne kadar yüksek ise, başta işletmeler olmak üzere ekonomik birimlerin fiyatlamalarındaki hata ve kayıplar da o oranda yüksek oluyor.
Hedef, sadece kriz yıllarında tuttu
Açık enflasyon hedeflemesinin altı yıllık seyrine bakıldığında, ironik olarak hedef ve gerçekleşme arasındaki en düşük sapmanın, küresel krizin etkilerinin en yoğun hissedildiği 2009 ve 2010 yıllarında gerçekleştiği gözleniyor. Açık enflasyon hedeflemişinin ilk yılı olan 2006’da sapma yüzde 94 düzeyinde gerçekleşti. 2007 yılında yüzde 110’a ulaşan sapma oranı 2008 yılında ise yüzde 152 gibi rekor bir seviyeyi gördü. 2009 yılında hedefin yüzde 13.3 altında kalan sapma oranı izleyen kriz yılında yüzde -1.5’le hedefe en yakın düzeyde gerçekleşti.
Revizyonlar da tutmadı
Yılda dört kez enflasyon raporu yayınlayan Merkez Bankası Ocak 2011 sonunda açıkladığı raporunda yıl sonu enflasyon tahminini 5.9 olarak revize etti. Nisan raporunda yıl sonu enflasyon tahminini 6.9’e çeken Merkez Bankası, aynı tahminini Temmuz raporunda da korudu. 26 Ekim’de açıkladığı yılın son raporunda ise 8.3’e yükseltti. Ancak yıl sonuna iki ay kala yapılan bu tahmin de tutmadı ve yıl sonunda Tüketici Fiyatları Endeksi’ndeki artış yüzde 10.45 olarak açıklandı.
MB, “Açık Mektup” yazacak
Merkez Bankası, şeffaflık ve hesap verebilirlik ilkeleri gereğince, enflasyon hedeflerinden sapılması nedeniyle hükümete “açık mektup”. Merkez Bankası Kanunu’nun 42. maddesinde, "Banka, belirlenen (enflasyon) hedefler(in)e ilan edilen sürelerde ulaşılamaması ya da ulaşılamama olasılığının ortaya çıkması halinde, nedenlerini ve alınması gereken önlemleri Hükümete yazılı olarak bildirir ve kamuoyuna açıklar” hükmü yer alıyor.
Ya MB gerekli önlemleri almasaydı (!)..
Merkez Bankası ekim ayında açıkladığı dördüncü enflasyon raporunda, enflasyona yönelik artan riskleri bertaraf etmeye yönelik bir politika durusuna geçtiği ve bu çerçevede bankanın politika duruşunun “sıkılaştığı”na vurgu yapılıyor ve bunun temelde döviz kurundan gelen enflasyon baskılarının beklentileri bozmaya yönelik bir adım olduğu belirtiliyordu. Bu noktada, “TCMB’nin tedbir almadığı durumda enflasyonun hangi noktaya gidebileceği sorusuna yanıt verilmesinin önem kazandığı”na işaret edilen raporda, daha sonra şu değerlendirmeye yer veriliyordu: “Buna göre, TCMB’nin politika önlemi almaması halinde 2011 yılı sonunda söz konusu unsurların enflasyona katkısının yaklasık 6 puana ulaşabileceği hesaplanmaktadır. Bu senaryo altında TÜFE enflasyonu ise temelde döviz kurundaki asırı değer kaybına bağlı olarak, enflasyon beklentilerindeki bozulmanın da etkisiyle, yılsonunda yüzde 10,1 ile çift haneli rakamlara ulaşmaktadır. (…) Böyle bir durumda, ülkemizde hizmet sektöründeki geriye dönük fiyatlama davranışları da göz önüne alındığında, enflasyonun uzun süre yüksek seviyelerde kalması söz konusu olabilecek ve beklentiler bozularak son yıllarda fiyat istikrarı yolunda büyük fedakarlıklarla elde edilen kazanımların kaybedilmesi söz konusu olacaktı. Dolayısıyla, enflasyonu tekrar makul seviyelere çekmenin maliyeti çok daha yüksek olabilecekti. İste bu nedenle TCMB, bütün bu olumsuz gelişmelere izin vermemek için Ekim ayında döviz piyasasına aktif bir şekilde müdahalede bulunmuş ve fiyat istikrarı temel önceliği doğrultusunda gecelik borç verme faizlerini artırarak güçlü bir politika tepkisi vermistir. Bu çerçevede, önümüzdeki dönemde de enflasyonun kontrol altında tutulması ve enflasyon hedeflerine ulaşılması için gereken her türlü tedbir alınacaktır…”
Enflasyon hedeflemesi nedir?
Merkez Bankası’nın web sitesinde “Enflasyon hedeflemesi” şöyle tanımlanıyor:
“Enflasyon hedeflemesi rejimi, fiyat istikrarına ulaşmak amacıyla uygulanan para politikası stratejilerinden bir tanesidir. Parasal büyüklükler ya da döviz kurunun hedeflendiği rejimlerin aksine, enflasyon hedeflemesi rejimi herhangi bir ara hedef kullanmaksızın, doğrudan enflasyonun kendisini hedeflemektedir. Bu rejimde merkez bankaları rakamsal bir hedef ilan ederek bu hedefe ulaşma konusunda güçlü bir taahhüt oluşturmakta ve hedefe ulaşılamaması durumunda kamuoyuna hesap vermekle yükümlü olmaktadır.”
Tanımda, enflasyon hedeflemesi rejiminin, ilan edilen hedeflere ulaşılmasında “açık bir taahhüt” içerdiği, kamuoyu ve piyasalarla iletişimde şeffaflığın esas alınması ve merkez bankasının hedeflerine ulaşması bağlamında da “hesap verebilirliğin sağlanması”nı öngördüğü de belirtiliyor.