Hindistan'ın gelişimindeki sır

Değişim Yelpazesi'nde bu hafta Doğu'daki inovasyon inceleniyor

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

 

 

 

 

 

Batı'nın güç kaybetmesi, Doğu'da ise Çin ve Hindistan gibi dev ekonomilerin sağlam büyümelerine devam etmesi, dünya dengelerinin değişeceğine işaret ediyor. Batı ülkeleri nerelerde hata yaptıklarını ve bu hataları nasıl düzeltip düzlüğe çıkabileceklerini araştırırken, dünyanın en eski medeniyetlerinden Hindistan'ın emin yükselişini hayranlık ve şaşkınlıkla izliyoruz. 2009'da Global Forbes 2000 listesine baktığınızda, 47 Hint şirketini görüyorsunuz. 2008'de 37 Hint şirketi var. Krize rağmen, Hindistan'da şirketler büyümeye devam etmiş, 10 şirket daha iş dünyasının referans aldığı Forbes listesine girebilmiş. Daha önceki yıllara tek tek bakıldığında bu büyümenin birden bire değil, adım adım seyrini görebiliyoruz. 2007'de 34, 2006'da 33, 2005'te 30, 2004'te 27, 2003'te ise 20 Hint şirketi Forbes'un ilk 2000'i arasında. Bu rakamlar, Hint pazarının son 6 yılda kendiyle yarışarak istikrarlı büyüyen bir pazar olduğunu göstermekte.

Düşünülenin aksine, parlayan şirketler sadece bilişim teknolojileri alanında değil; enerji, ilaç, banka, inşaat ve otomotiv gibi birçok sektörde faaliyet göstermekte. Forbes listesindeki şirketlerin bazılarının adına medyada sıklıkla rastlıyoruz: Tata Steel, Infosys Technologies, Wipro, Sun Pharma Industries, Hindustan Petroleum, Tata Motors. Dünya ekonomisinin gerileme yaşadığı bu sıkıntılı dönemde nasıl oluyorda Hindistan hızına hız katarak büyüyebiliyor? Bu sorunun cevabı birçok faktöre dayansa da, Hint işadamlarının dilinden düşmeyen kendileriyle ve başarılarıyla özdeşleştirdikleri bir iş yapış felsefesinin üstünde duruyorlar:JUGAAD

Jugaad; basit, ihtiyaca yönelik ürün ve servislere değer katan yenilikler bütünü anlamında kullanılıyor. Spontan kararlar almak, işi tamamlamak için engellere basit çözümler üretmek ve hep müşterinin ihtiyaçlarını gidermeyi esas almak jugaad'ın özelliklerinden.

Peki, nereden çıktı bu 'jugaad'?

Jugaad, Hindistan'ın kırsal kesiminde kullanılan motorlu bir araç. Hem çiftçilerin bir yerden bir yere kolayca gitmesini, hem de mahsüllerini kısa mesafelerde taşımalarını sağlayan pratik bir buluş. Dört tekerlek ve bir motoru esas alan primitif araç sayesinde köylüler işlerine zaman kaybetmeden ulaşıyorlar, ağır yüklerini hayvan gücünden yararlanmadan hallediyorlar. Saatte maksimum 60 km hızla gidebilen bu araçlar dizel yakıtla çalışmakta. Berbat frenleri çoğu zaman bozuluyor, bir yolcu atlayıp tahta bir kalasla müdahale ederek fren görevi yapıyor. Eski su pompalarından yapılmış motorlarla sadece 400 dolar gibi bir maliyetle yola çıkan bu araçlar, trafikte kayıt altına alınmıyor. Dolayısıyla araç vergisi de vermiyorlar.

Jugaad'ın şekli hangi bölgede kullanıldığına, yani o bölgenin insanlarının gereksinimlerine göre değişiyor. Örneğin, çoğunluğun balıkçılıkla uğraştığı Hindistan'ın güneyindeki Tamil bölgesinde balıkçılar tuttukları balıkları pazara balık yatağı adını verdikleri jugaad'larla götürüyorlar. Üç tekerlekli bu araçlar, ağır vasıta süspansiyonu ve motosiklet motoruyla çalışıyor. Kısaca, tamamen ihtiyaçlar doğrultusunda farklı kullanıcılar tarafından yapıldığı için hiçbir jugaad birbirinin eşi olmuyor.

Jugaad'ın salt amacı ihtiyacı gidermek. Bu amaçtan yola çıkarak Hindu dilinde halk arasında jugaad', uydurulmuş çözüm anlamına geliyor. Bahsedilen uydurma; kısıtlı kaynakları en iyi şekilde kullanarak işlerin yapılması, kimi zaman küçük parçaları biraraya getirerek yepyeni bir kullanım için bir araç oluşturmak, kimi zaman ise insanların geçimlerini sağlamasına destek olan çözümler yaratmak. Özetle, bir işin yapılabilmesi için en az zaman, para ve enerji harcayarak bulunan yaratıcı çözümlere halk arasında jugaad deniliyor. Jugaad, Hint iş adamlarının başarısı ve uluslararası üretimi olan Hint şirketlerinin yaygınlaşmasıyla, sırf halk arasında kullanılan bir tabir olmaktan çıkıp, uluslararası iş jargonu işinde yeni bir kavram olarak anılmaya başlandı. İş çevresinde jugaad; 'sınırlı kaynaklarla müşteri ihtiyacını karşılamayı hedefleyen basit inovasyonlar' anlamına geliyor.

Delhi bazlı bilişim şirketi Voxtron Dezign Lab'in sahibi Karan Vir Singh'e bilişim teknolojilerinin kültürle ne ilgisi var sorusu sorulduğunda yapılan her işte jugaad'ın yerinin olabileceğine dikkat çekiyor. Örneğin, radyatörden su sızıyorsa, radyatöre iki kaşık dolusu zerdeçal atarak sızıntıyı engellemek mümkün. Zerdeçal suyun içinde bir tabaka oluşturup sızıntının kaynaklandığı deliğe yapışıyor ve soruna basit bir çözüm oluşturuyor. Sudip Talukdar, Times of India gazetesindeki yazısında jugaad'ın yansımalarını 'hayatta kalmak ve yokluklarla mücadele etmek üzerine kurulu Hint kültüründe; alternatifler üretmek, olmayan birşeyin yerine benzer birşey kullanmak, anlık müdahalelerle üretime devam etmek' olarak nitelendiriyor.

Sınırlar içinde inovasyon

Bugün neden iş dünyası jugaad'ı konuşmaya başladı? Amerikan ve Avrupa basını hatta üniversite çevreleri neden jugaad'ın hint şirketlerinin başarısındaki rolünü araştırıyor? Krize karşın hızla büyüyen Hint ekonomisinin ardında ne tür faktörler var? Bunlar Batı'da ne kadar uygulanabilir? Şirket politikalarından, harcama bütçelerinden ve inovasyon çalışmalarından ne tür dersler çıkarılabilir? Tabii tüm incelemelerin kriz dönemine denk gelmesi de rastlantı değil. Batılı şirketler kendi yönetim kararlarını sorguluyor, neler yanlış yapıldı, neler farklı yapılabilir, başarılı uygulamalardan neler örnek alınabilir? Son dönemin gözdesi inovasyon için ne kadar para harcandı? Ürünler üretim aşamasına geldiğinde nasıl bir pazarlama stratejisi izleniyor? Hedef kitlesini genişletmek için ne tür reklamlar, tanıtım kampanyaları, projeler üretiliyor? Nasıl sanal ihtiyaçlar ve istekler yaratıldı? Tüm bunlar ekonominin altın döneminde daha çok kar sağlamak, teknolojiyi geliştirmek ve insanların refah düzeyini arttırmak uğruna geliştirilen uygulamalar.

Peki, altın dönemin bittiği bu dönemde ne yapmalıyız? Bugün yeni ihtiyaçlar yaratmanın değil, varolan ihtiyaçları karşılamanın zamanı. İşte bu nedenle sınırlar içinde inovasyon kavramına bakıyoruz. Temel odak, ürün, proses veya kişilerdeki beceriyi dışarı vurarak müşterilerin problemlerini çözmek. Bunu yaparken de, teknoloji ve bilimsel araştırma ve geliştirmeden çok yaratıcı doğaçlamaya başvurmak. Vu Technologies'in CEO'su Devita Saraf'ın Wall Street Journal'daki yazısına göre jugaad'ın tanımının bir başka adı da 'meyve veren mühendislik.' Bu yaklaşımın özünde, milyonlarca insandan oluşan müşteri kitlesine hizmet vermek mevcut. Örneğin, araba üreticilerini ele aldığımızda Almanya ve Japonya dikkat çekmekteydi, ancak son dönemde bir Hint markası Tata Nano basit bir vaatle piyasaya girdi. Tata Nano gözönündeki uluslararası araba firmaları gibi son model modern tasarım, şık aksesuvarlar veya yüksek beygirgücü gibi özellikler satmıyor. Ancak, arabayı herkesin ulaşım aracı yapmayı hedefliyor. Maliyetleri minimuma indirerek birçok ailenin hayali olan araba sahibi olmayı ulaşılabilir kılıyor. Araba, sadece belli kesimlerin ulaştığı bir prestij sembolünden, ihtiyacı olan herkesin ulaşabileceği bir araç haline geliyor. Yoksul nüfusun çoğunlukta olduğu birçok gelişmekte olan ekonomi için bu yaklaşım, bir reform niteliğinde.

Bu modelden hem Batı'nın hem de Doğu'nun çıkarabileceği çok ders var. Öncelikle, müşterilerin ihtiyaçlarına yönelik ürün ve servisler üretmek herşeyin üzerinde tutulmalı. Birçok inovasyon, belli bir vizyon ve yetenek sayesinde, büyük Ar-Ge yatırımlarına gerek kalmadan gerçekleşebiliyor. Ancak, birçok mühendis, Hint yatırımlarının başarısının direkt jugaad'a yorulmasına karşı. Tata'nın başarısının büyük ölçekli bir planlama, sıkı çalışma ve uzmanlığın bir bütünü. Jugaad ise, ihtiyacı karşılamada devreye giriyor.

Aslında, jugaad, kimi zaman negatif anlamlara gelebilen bir kavram. Hedeflerine ulaşmak için ne gerekiyorsa yap, ne olursa olsun, işi bitir. Hem iyi, hem de kötü kullanılabilecek bir strateji. Bir yandan önüne çıkan engelleri aş, farklı çözümler üret ve esnek ol anlamlarına gelirken, diğer yandan da işi bitirmek uğruna ödün ver, zamanında bitirmek için düşük kaliteli işler çıkar veya insanların hakkını ye, gibi algılanabiliyor.

Jugaad'ın örnek alınacak yönü, kısıtlamalar içinde değer katmayı bilmek. Bu anlayışın özümsenmesi, şirketlere uluslararası piyasada rekabet avantajı sağlayacaktır. Jugaad'ın maliyeti düşürmek ve kestirme yolları tercih etmek olarak anlaşılmaması çok önemlidir. İş etiği ve çevreye karşı duyarlılıklar gibi, şirketlerin önemli sorumluluklarını jugaad politikasını uyguladıkları için görmezden gelmeleri kabul edilemez. Bu alanlarda uzun dönemli planlamalar, doğaçlamaların önünde olmalı, çevre ve insan gerektiği şekilde korunmalıdır.

www.datassist.com.tr

 

Bu konularda ilginizi çekebilir