Yaparak öğren, öğrenerek yap!

Faruk Şüyün'ün bu haftaki konuğu; Otto Bauer

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

 

Bauer'in sanayicilere de mesajı var: "Onlardan isteğimiz, eğitime de destek… Ancak, parasal değil… Burada bahsettiğimiz kendi işletmeleri içerisinde çırak ya da stajyer dediğimiz kişilere bu eğitimleri yapacak bir sınıfları, bir teknik öğretmenleri bir de programlarının olması. Almanya'da bu model çok iyi işliyor. Bu konuda bir yaptırım gücü, bir yasa olmamasına rağmen, Türkiye'de galiba böyle bir yaptırıma ihtiyaç var. Sanayiciler de eğitime katılmalılar. Sonuçlarından kendileri yararlanacaklar, bu bir bumerang efekti."

1989'dan bu yana Festo Türkiye Genel Müdürü olan Otto Bauer'in ismini ilk kez 2008 yılı sonunda meslek eğitiminin geliştirilmesi konusundaki çabaları ve Türk-Alman ilişkilerine katkılarından dolayı Almanya Federal Cumhuriyeti Liyakat Madalyası Nişanı verilmesi nedeniyle duymuştum. İki sene sonra, 21 yıldır Türkiye'de yaşayan Bauer ile bugün düzenleyecekleri toplantı nedeniyle yüz yüze geldik. Yönetim Kurulu Başkanı olduğu TEGEV'in (Teknolojik Eğitimi Geliştirma Vakfı) hukuk danışmanı, eşi avukat Lale Bauer'in de katıldığı sohbetimizde, bir sosyal sorumluluk projesi coşkusu ile benimsedikleri modern eğitim ve vasıflı personel yetiştirmenin gereklilikleri üzerine konuştuk. Sohbetimize, Festo Grubu'nu tanıyarak başlıyoruz…

"Festo Grubu, 1925 yılında kurulmuş olan, halen üçüncü kuşağın yönettiği bir aile şirketi. Dünyada 58 ülkede, 250 değişik lokasyonda, 200 farklı endüstri dalında 300 bini aşan müşteriye kendi eğitim merkezlerimizde ya da ortaklarımıza ait olanlarda eğitim veriyoruz. 15 bine yakın çalışanımız var, bunların 110'unu Türkiye'de istihdam ediyoruz.

Bu merkezlerde her yıl 100 binden fazla insana, 32 değişik dilde sunulan programlarla otomasyon teknolojisi ve mekatronikte, ayrıca sanayi üretim proseslerinin iyileştirilmesine yönelik organizasyon geliştirme konusunda eğitim veriyoruz.

Çünkü, tüm dünyadaki sanayi üretim proseslerinde gittikçe daha fazla maliyet azaltma, etkinlik ve verimlilik, performans liderliği ve kâr maksimizasyonu konuları öne çıkıyor ve bu hedeflere, vasıflı personel katkısı olmadan ulaşabilmek mümkün değil.

İşte bu nedenle düzenlediğimiz seminerlere katılanlara yüksek vasıflı öğretmenler tarafından modern eğitim yöntemleriyle çağdaş bilgiler veriliyor ve Festo Didaktik eğitim sertifikası sahibi oluyorlar."

1989'dan bu yana...

Festo Türkiye, ne zaman kuruldu?

"Festo Türkiye 1989'dan bu yana endüstriyel otomasyon ve mekatronik konularında ürün, mühendislik çözümleri ve eğitim hizmetleri veriyor. Festo Türkiye, bugüne kadar binlerce müşterisi ile yaptığı detaylı çalışmalar sonucunda edindiği deneyimlerle, ülkedeki sanayicilerin karşılaştığı problemleri çok iyi analiz ederek bu sorunlara farklı alanlarda çözümler üretiyor. Festo Türkiye, hem eğitim veriyor, hem teknoloji… Dünyada böyle çalışan başka bir şirket yok…"

Eğitim verdiğiniz alanları daha ayrıntılı olarak öğrenebilir miyiz?

"Mekatronik, pnömatik (basınçlı hava ile çalışan mekanik sistemlerin hareket ve kontrolünü inceleyen bilim ve mühendislik dalı), hidrolik, PLC (Programlanabilir Mantıksal Denetleyici, İngilizce: Programmable Logic Controller, Fabrikalardaki imalat hatları veya makinelerin kontrolü gibi işleçlerin denetiminde kullanılan özel bilgisayar), elektrik, otomasyon, proses otomasyonu, organizasyon Festo'nun eğitim ve danışmanlık konuları arasında."

Mekatronikin de tanımını alsak…

"Mekatronik (mechartronics) İngilizce mekanik (mechanics) ve elektronik (electronics) sözcüklerinin birleştirilmesiyle oluşmuş bir kelime. Mekatronik, makine, elektronik yazılım ve kontrol sistemleri teknolojilerine dayanan bir bilim dalı. Algılayan, ölçebilen, karar verebilen ve bu karar yönünde hareket edebilen otomatik makineler (yani mekatronik sistemler) savunma sanayiinde, güvenlik sistemlerinde, makine sanayiinde, endüstriyel otomasyon sistemlerinde, tıpta, bankacılıkta, madencilikte ve birçok alanda bugün kullanılıyor ve her geçen gün, kullanım alanları artıyor."

Festo Didaktik'ten söz ettiniz biraz önce…

"Evet, 40 yıllık bir geçmişi var. O senelerde Almanya'da meslek okulları klasik disiplinleri uyguluyorlardı, yeni teknolojilere cevap veremiyorlardı. Bu nedenle Festo Didaktik kuruldu; yeni eğitim konsepti, teknoloji için. Sonuç, bugün Almanya'da her meslek okulu Festo Didaktik Konsept kullanıyor.

Bugün Türkiye'de durum o yıllardaki gibi. Yeni teknolojiler geliyor, ama meslek okullarında eğitim sistemi, bunu geriden izliyor."

Peki, siz neler yaptınız 1989 yılında kurulduktan sonra…

"Festo Türkiye öncelikle 12 bin pnömatik, mekanik, elektronik sözcüğü karşılayan bir sözlük hazırlattı. Bu proje için çeşitli alanlardaki profesörlerden oluşan 30 kişi 3 yıl çalıştı. Bu sözlük, şimdi bütün okullarda kullanılıyor.

Ardından konu ile ilgili programları ve eğitimleri içeren kitapları Almanca'dan Türkçe'ye adapte etmeye başladık. 35-40 kitap çevirdik."

Sonra eğitimler başladı… Yılda kaç kişiye eğitim veriyorsunuz?

"Aralarında teknisyenler, mühendislerin de bulunduğu 2 bin, 2 bin 500 kişiye eğitim veriyoruz her yıl. Ayrıca engellilere sanayi için özel olarak hazırladığımız eğitim sınıflarımız var."

İşbirlikleri...

Bu eğitimleri nerelerde veriyorsunuz, nasıl işbirlikleri söz konusu?

"İşkur'la (Türkiye İş Kurumu) işbirliği halindeyiz.

Diğer kurumlara, okullara gelince… Mekatronik mesleği ile ilgili eğitim programı, iki alana hitap ediyor: Bunlardan birisi mühendislik, diğeri teknikerlik. Teknikerlik alanı ile ilgili mekatronik eğitim programı, Festo ve GARP işbirliği ile düzenleniyor. GARP, Almanya'nın Badenwürttenberg Eyaleti'ndeki Bölge Sanayi ve Ticaret Odası'nın (IHK) bir eğitim kuruluşu. Bu programa katılabilmek için Meslek Lisesi, Anadolu Meslek Lisesi, Teknik Lise veya Anadolu Teknik liselerinin makine (mekanik) veya elektrik elektronik programlarının birinden mezun olmak gerekiyor. Bu konularda Gebze STFA Endüstri Meslek Lisesi ile sözleşme yapıldı.

Mühendislik alanındaki eğitim programı ise Boğaziçi Üniversitesi'nin BÜYEM  (Boğaziçi Üniversitesi Yaşamboyu Eğitim Merkezi) kuruluşu ile birlikte sunuluyor. Genel olarak üniversitelerin makine ve/veya elektrik bölümlerinden mezun olanlar bu programa katılıyorlar."

Bugünkü toplantıya gelecek olursak…

"Bugün şirketimizin kurucu ve tepe yöneticilerinden Dr. Wilfried Stoll'un da katılacağı ‘Boğaz'da Sanayi Sohbetleri' başlıklı bir toplantı düzenliyoruz. Bu toplantıda demin sözünü ettiğim istihdam piyasasındaki başlıca yapısal sorunlardan biri olan ara eleman ihtiyacı ve mesleki eğitim sisteminin bu konudaki uyumluluğunu ele alacağız.

Sanayicilerin davetli olduğu toplantıda ‘mekatronik sistem teknikerliği' mesleği için Festo Didaktik tarafından hazırlanan yeni sertifikalı meslek eğitim programının tanıtımını da yapacağız.

Bu eğitim programının farklı modülleriyle meslek lisesi öğrencilerine ve mühendislere sanayinin gerçek ihtiyaçlarına dönük uygulamalı eğitim verilmesinin mümkün olduğunu da hemen söylemek isterim."

Bu programın süresi ne kadar ve sonunda nasıl bir sertifika veriliyor?

"600 saati bulan bu programın sonunda katılımcılara Almanya'da da geçerli olan bir sertifika verilecek. Bu yeni eğitim programı kapsamında mekatronik meslek standartlarını hazırlamak üzere MYK tarafından yetkilendirilmiş olan TEGEV ve GARP ile işbirliği yapılıyor."

Bu sertifikayı alanların Türkiye'deki 4 bin Alman şirketinde iş bulma oranları da epey yüksek olacaktır. Biz, biraz da MYK'yı tanısak sizin ağzınızdan…

"Diğer mesleklerde olduğu gibi mekatronik alanında da meslek standartlarının AYÇ'de (Avrupa Yeterlilikler Çerçevesi) tanımlanan kriterlere uygun olarak hazırlatılıp uygulamaya konulması ile ilgili çalışmaları yürüten kurum MYK. Tam açılımı Mesleki Yeterlilik Kurumu."

Ya TEGEV?

"TEGEV teknik eğitimin çağdaş gelişimi için sürekli aktif olmak amacıyla kurduğumuz bir vakıf. Kurucular olarak; küresel dünyaya Türk ekonomisinin orta ve uzun vadede üyelik sürecini ve Türkiye'nin gelecekteki istek ve ortak anlayış ile Avrupa değer sistemine ve ekonomik ilkelere dayalı modern bir ülke olmasını hedefliyoruz.

TEGEV'in katkısı...

Bu amaçla da eğitim programlarının geliştirilmesine yardımcı olmak, sanayi-okul koordinasyonunu sağlamak ve mesleki okul kuruluşlarını teşvik etmek, mesleki teknik eğitim kursları düzenlemek ve usta-çırak, teknisyen-tekniker eğitimini desteklemek, bilimsel mesleki toplantılar düzenlemek ve mesleki teknik yayınlar yapmak, bilimsel araştırmaları ve endüstri katkıları olabilecek çalışmaları desteklemek, burs staj olanakları sağlamak, otomasyon teknolojileri konusunda eğitim yapan okulların çoğaltılmasını teşvik etmek, otomatik kumanda bölümlerine yardım etmek, Haydarpaşa Anadolu Teknik Lisesi ve diğer nitelikleri uygun okullarda eğitim merkezi hizmeti yapılabilmesi için her türlü desteği sağlamak, bu okulun bütün dallarındaki yenilikleri teşvik etmek ve desteklemek, mekatronik eğitimini her seviye için başlatmak ve çoğaltmak gayelerimiz arasında."

Milli Eğitim Bakanlığı ile de işbirliği yapıyorsunuzdur sanırım…

"Evet. Teknik eğitimin modernleştirilmesine katkıda bulunmak istiyoruz. Milli Eğitim Bakanlığı'na da bu konularda yardımcı oluyoruz. Bundan kastımız eğitimin yarısının okulda teori ve laboratuar olarak yapılması; yarısının da sanayide pratik ve pratiğe dayalı teorinin öğretilmesi olması. TEGEV'in sloganı da ‘yaparak öğren, öğrenerek yap.'"

Aslında standartizasyon için de önemli yaptıklarınız…

"Kesinlikle. Türkiye'de mekatronik standartlar yok. Bunların oluşturulması için TEGEV ile MYK anlaşma yaptı. Aslında hiçbir meslekte standart yok ki… MYK'nin kuruluş amacı da bu standartları oluşturmak."

Bumerang efekti...

Sanayiciler için neler söylemek istersiniz… Eğitime yeterince katkıda bulunuyorlar mı?

"Onlardan isteğimiz, eğitime de destek… Ancak, parasal değil… Burada bahsettiğimiz kendi işletmeleri içerisinde çırak ya da stajyer dediğimiz - biz staj ifadesini kabul etmiyoruz bizim sistemimizde pratik çalışmalar, pratik eğitim var – kişilere bu eğitimleri yapacak bir sınıfları, bir teknik öğretmenleri bir de programlarının olması.

Almanya'da bu model çok iyi işliyor. Bu konuda bir yaptırım gücü, bir yasa olmamasına rağmen, Türkiye'de galiba böyle bir yaptırıma ihtiyaç var. Sanayiciler de eğitime katılmalılar. Sonuçlarından kendileri yararlanacaklar, bu bir bumerang efekti."

Eğitim dışında başka destekleriniz var mı meslek okullarına?

‘"Yaratıcılığı geliştirmek için her zaman sanat lâzım. Teknik okullarda hiç sanat yok. Sadece matematik, fizik, mekanik öğreniyorlar. Biz, birisi Balıkesir'de iki okula piyano verdik bu konuda destek olabilmek amacıyla.

İnovasyondan herkes bahsediyor, ama onun küçük şeylerden oluştuğunu kimse düşünmüyor. Eğer yaratıcılığı oluşturursanız, bu daha farklı alanlara da yönelecek, inovasyon dediğimiz yenilikçilik oluşacaktır."

Beceri olimpiyatlarında üçüncülük…

Biz, Festo adını "beceri olimpiyatları"nda da duymuştuk…

"Mesleki becerilerin karşılaştırılması, ölçmeye dayalı meslek eğitiminin geliştirilmesi ve gençler arasında mesleki iletişim kurulması amaçlanan beceri olimpiyatları 1950'den bu yana WorldSkills organizasyonuyla dünya çapında; 2008'den itibaren ise EuroSkills organizasyonuyla Avrupa'da yapılıyor.

Bu yarışmalar oldukça önemli çünkü buralarda gençlere geleceklerinin etkin ve nitelikli bir mesleki eğitimden geçtiği gösteriliyor. Bu sayede devlet kurumları, girişimciler ve mesleki eğitim okulları farklı alanlardan insanların rekabetini izleyerek yeni meslek alanları ve eğitim programları geliştirebiliyorlar.

Biz Festo olarak WorldSkills'i uzun süredir ana sponsorlar arasında yer alarak destekliyoruz; EuroSkills'e ise kurulmasından başlayarak desteğimiz var. Türkiye'nin bu yarışmalarda yer alması için 2008 yılında Milli Eğitim Bakanlığı ve Gazi Üniversitesi ortaklığında Skills Türkiye kuruldu. Festo Türkiye olarak biz de Skills Türkiye'nin kurulmasında hem know-how, hem personel hem de maddi alanlarda katkı sağladık.

Böylelikle 2008'de ilk kez Rotterdam'da düzenlenen EuroSkills yarışmalarına katılan Türkiye takımları arasında bronz madalya alarak dereceye giren tek takım Festo Türkiye'nin hazırladığı hareketli robot takımı oldu."

Evet, bu haber ilgimi çekmişti… Sahi, bu arada biliyor musunuz Türkiye'de kaç meslek lisesi var?

"400. Bunların 42'si mekatronik alanında. Bunlardan ertesi yıl WorldSkills'e katılanlar arasında en yüksek puanı alan, yine bizim takım oldu.

Bu arada bu 42 okul, bizim doğal partnerimiz."

Eğitim kalitesi sertifika ile güvence altına alınıyor

Biraz da eğitim sertifikanızı konuşalım…

"Eğitim kalitesinin güvence altına alınması CbyT (Certified by TEGEV/Akreditasyon Sınav ve Belgeleme Hizmetleri) ile sağlanıyor. CbyT Almanya Stuttgart Eyaleti'nin Sanayi ve Ticaret Odası tarafından yetkilendirilmiş bir kuruluş. Programı başarı ile tamamlayanlara IHK "Badenwürttenberg Eyaleti'ndeki Bölge Sanayi ve Ticaret Odası) onaylı sertifika CbyT tarafından imtihan yapılarak veriliyor."

Eğitim programlarını daha ayrıntılı anlatır mısınız?

"Örneğin mekatronik eğitim programları hem firmalara özel, hem de genel katılıma açık olarak haftaiçi veya haftasonuna yayılmış şekilde veya bütün haftayı kapsayacak biçimde sunuluyor.

Sanayici, firmasındaki eksikleri hissediyor, kendi işçilerini bu programlara gönderip seviyelerini tekniker düzeyine getiriyor. Bu seviyenin çok önemi var, çünkü o kişinin sanayi problemlerini ve görünmeyen sorunları iyi çözmesi, idari sorumlulukları üstlenebiliyor olması lâzım."

 

Bu konularda ilginizi çekebilir