Günde 8 bardak su için, çünkü...
Vücudunuzdaki suyun yüzde 1.5’ini kaybederseniz enerji seviyeniz düşüyor, ruh haliniz değişiyor. Tam dabu nedenlerle gün içinde vücudunuzun kaybettiği suyu, su içerek yerine koymanız gerekiyor
Vücudunuzun yaklaşık yüzde 60’ının ‘su’ olduğunu yani ortalama 70 kg bir bireyin ortalama 42 kilogramının sudan oluştuğunu biliyor muydunuz? Bu bilimsel bir gerçek. Peki, buna göre davranıyor musunuz? Günlük su tüketiminizi buna göre düzenliyor musunuz? Connecticut Üniversitesi’nde yapılan bir araştırmaya göre vücudunuzdaki suyun buna H2O’da diyebiliriz yüzde 1.5’ini kaybederseniz, ki bu ‘ılımlı’ bir su kaybı olarak değerlendiriliyor, bütün yaşamsal fonksiyonlarınız, enerji seviyeniz düşüyor, ruh haliniz değişiyor.
Tam da bu nedenlerle gün içerisinde vücudunuzun kaybettiği suyu, yine su içerek yerine koymanız gerekiyor. Bilimsel araştırmalara göre insan vücudundan normal koşullarda ortalama günlük, deri yoluyla 500 mL, akciğerlerden solunum yoluyla 300 mL, idrar ile böbreklerden bin 500 mL ve bağırsaklardan 200 mL olmak üzere toplam 2 bin 500 mL su kaybı oluyor. Günlük yeterli miktarda yapılan su tüketimi organların doğru çalışmasını sağlıyor. Susuzluğun beraberinde getirdiği yorgunluk, baş ağrısı, halsizlik gibi olumsuz belirtilerin oluşmasını engelliyor. İşte bu nedenlerle su tüketimi çok önemli ve susamayı beklemeden su içmek gerekiyor.
SUDER Başkanı İsmail Özdemir şöyle konuşuyor: “Yediğimiz yiyecek ve içtiğimiz içeceklerin çoğunluğu sudan oluşsa da, içtiğimiz suyun yerini hiçbir şeyin tutmadığı bir gerçek. Bu nedenle yediklerimizin ve içtiklerimizin yanı sıra, gün içinde en az 8 bardak su içmemiz gerektiğini hep söylüyoruz.” Türkiye’de su tüketim alışkanlıkları ile ilgili yapılan araştırmalara göre; insanlar temelde susuzluklarını gidermek için su içse de, ‘sağlıklı yaşam tarzının’ trend haline gelmesi nedeniyle artık daha fazla su tüketiliyor. İnsanlar ev dışında geçirdiği zamanlarda özellikle pet ambalajlı suları, evlerinde ise hem kalabalık ailenin su tüketimi, hem de yemeklerin yapımı vb. durumlarda 19 litrelik damacana ürünleri tercih ediyorlar. SUDER Başkanı İsmail Özdemir, “Su sıfır kalorili en sağlıklı alternatif olduğu için, özellikle gazlı içeceklerden suya doğru bir kayış olduğunu ve su tüketiminin arttığını gözlemliyoruz. Genel olarak, suyun temel bir ihtiyaç olduğunun farkında olmakla birlikte, kişiler daha temiz, kaliteli, güvenilir ve sağlıklı bulduğu için farklı alternatifl er yerine ambalajlı suyu tercih ediyor diyebiliriz” diyor.
Tüketimde Avrupa’yı yakalıyoruz
Diğer yandan Türkiye’de ambalajlı su tüketimi Avrupa rakamlarına yaklaşıyor. İsmail Özdemir’in aktardığı rakamlara göre Türkiye’de 2013 yılında yıllık kişi başına ortalama tüketim 54 litre pet, 81 litre damacana olmak üzere toplam 135 litre olarak gerçekleşti. 2014 yılında ise yıllık kişi başına ortalama tüketimin 60 litre pet, 77 litre damacana olmak üzere toplam 137 litre olarak gerçekleşmesi bekleniyor. İtalya’da yıllık kişi başı tüketimin 189 litre, Almanya’da 165 ve İspanya’da 123 litre olduğunu göz önüne alındığında Türkiye’de ambalajlı su tüketiminin Avrupa Birliği ülkelerindeki tüketim seviyelerine yaklaştığı gözlemleniyor.
Bölge bazında, ambalajlı su satışlarına ya da su tüketimine bakıldığında Marmara Bölgesi toplam tüketimin yüzde 50’sini gerçekleştiriyor. Şehir olarak İstanbul yüzde 30’luk hacmi ile önemli bir su tüketim pazarı. Bununla birlikte İç Anadolu Bölgesi yüzde 20’lik, Ege Bölgesi yüzde 15’lik pazar payları ile Marmara Bölgesini takip ediyor. Doğu Anadolu Bölgesi ise satışın en az olduğu bölge. Toplam satışların sadece yüzde 2’si burada gerçekleşiyor. Artvin, Erzurum, Bitlis, Siirt, Şırnak ise en az satışın gerçekleştiği iller.
Su, renksiz ve kokusuz olmalı
Peki, günlük tüketim miktarı giderek artan bu suyun tüketiminde dikkat etmesi gereken koşullar nelerdir? ‘İyi’ ‘su’nun ideal değerleri nedir? Öncelikle suyun renksiz, kokusuz ve berrak olmasına dikkat etmek gerekiyor.
Ayrıca tükettiğiniz ambalajlı suyun Sağlık Bakanlığı İl Halk Sağlığı Müdürlüğü tarafından izni olup olmadığına, etiketin üzerinde izin tarihi ve sayısının bulunup bulunmadığını kontrol etmek gerekiyor. Satın aldığınız suyun 4 ayrı yerinde etiketinde, gövdesinde kabartma yazıyla, emniyet bandında ve kapağında suyun markasının bulunmasının yanı sıra, yine etiket bilgilerinde cinsi, üretim adresi, suya uygulanan işlemler ve suyun sahip olduğu parametreler mutlaka yer almalı. İmal ve son kullanma tarihi, parti ve seri numarası, şirket logosunun ayrıca damacana ambalaj üzerinde kabartma ile yazıyor olması gerekiyor.
Damacanada güvenlik bandı
Özellikle damacana kapaklarında yer alan güvenlik bandına önemle dikkat etmek gerekir, suyu açanın ilk siz olduğunun göstergesidir. Diğer önemli bir konu ise; damacananızı belirlenen kriterlere göre muhafaza etmeniz gerektiğidir. Serin, kuru ve direkt güneş ışığına maruz kalmayan temiz bir ortamda muhafaza edilmelidir.
Sektör büyüyor
2014 yılında Türkiye’de su pazarı hacminin yaklaşık 10,4 milyar litreye ulaşması ve sektördeki toplam cironun yaklaşık 4.64 milyar liraya ulaşması bekleniyor. İsmail Özdemir’in aktardığına göre ambalajlı su sektöründe mevcut endüstriyel kapasite kullanım oranının yüzde 40 seviyelerinde olduğu göz önüne alındığında, sektör artacak ihtiyacı karşılayacak durumda.