“İlaçta da Togg gibi milli bir proje geliştirmeliyiz”

Türkiye’nin 2010’lu yıllarda başlattığı ‘milli ilaç’ projesinin başında bulunan Dr. Kemal Oğuz Kalafat, Türk ilaç endüstrisini geliştirmek ve sektörü bir araya getirmek için hükümetin ‘fonların fonu’ kurması gerektiğini söyledi. Kalafat, “Bugün Türkiye kendi ilacını üretebilecek potansiyele sahip. Togg benzeri yapıyı ilaçta da kurmalıyız” dedi.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

Nurdoğan ARSLAN ERGÜN

ABD-Boston merkezli bir portföy yönetim ve yatırım şirketi Appleton Partners’ın Yaşam ve Sağlık Bilimleri Direktörü olarak ABD’de yaşayan Dr. Kemal Oğuz Kalafat, Türkiye’nin son yıllarda otomotiv ve savunma sanayiinde yakaladığı ‘milli birlik’ ruhunu ilaç sektörüne de yansıtması gerektiğini söyledi. İlaç sanayiinin ülke için stratejik öneme sahip olduğunu ifade eden Dr. Kalafat, “2010’lu yıllarda ‘milli ilaç’ projesi için düğmeye basıldı. Bu projeyle Türkiye’nin kendi ilacını üretmesi hedefleniyordu.

Ancak askıya alındı. Yeniden hayata geçirilebilir” dedi. Türkiye’nin kendi ilacını üretebilecek altyapı gücüne ve tesislere sahip olduğunu belirten Dr. Kalafat, “Milli ilaçta kastettiğim kendi teknolojimizle ürettiğimiz, kendi molekülümüzü bulduğumuz ilaç. Bunu Güney Kore, Japonya, İsrail, İrlanda, başardı. Nasıl başarmışlar diye baktığımızda hükümetin başında olduğu ‘fonların fonu’nu kurmuşlar. Bunun aynısını savunma sanayiinde yapıyoruz ve başarıya ulaştık. Otomotivde Togg’u kurduk. İlaçta da Togg benzeri bir girişim oluşturabiliriz” diye konuştu.

"Birçok altyapısı iyi fabrikamız var"

 Covid19 salgınıyla birlikte milli ilacın öneminin bir kez daha anlaşıldığını belirten Dr. Kalafat, Türkiye’nin kendi ilacını üreterek cari açığını da sonlandırabileceğini kaydetti. İlaç sektörünün arka planda kaldığına ve canlandırılması gerektiğine vurgu yapan Dr. Kalafat, “Bugün Türkiye kendi ilacını üretebilecek potansiyele sahip. Çünkü bir sürü fabrikamız var ve hepsinin altyapısı, kapasitesi çok iyi durumda. Tek yapılması gereken AR-GE altyapısı için fon oluşturmak ve koordinasyonu sağlayacak bir üst mekanizma oluşturmak” dedi.

10 TL’nin 9 TL’si lisans sahibine gidiyor

 Dünyadaki orijinal ilaç üretiminin yüzde 70'inin ABD'de ve yüzde 30'unun ise AB, Japonya, Singapur, İrlanda ve İsrail'de gerçekleştirildiğini belirten Kalafat, Türkiye’nin ise orijinal ilaç değil jenerik ilaç üretimi yaptığını belirtti.

“Yoğun nüfusun da etkisiyle Türk ilaç sektöründe ciddi bir üretim, fabrika altyapısı, teknoloji ve kültür oluştu. Ancak şirketler jenerik ilaçtan para kazanamıyor” diyen Dr. Kalafat, Türk firmalarının MENA bölgesi ve Kazakistan, Cezayir, Tunus, Bulgaristan ve Romanya' gibi ülkelerde fabrika kurduklarını ve ciddi oranda ihracat yaptıklarını belirtti. Türkiye’nin her yıl ilaçta milyarlarca liralık patent ödemesi yaptığını ifade eden Dr. Kemal Oğuz Kalafat, “Patent demek, ilaç üretmek demek, molekülün sahibi olmak demek. Dünyada ilaç üretmek isteyen firmalar, molekülün sahibine gelip talebini iletir. 10 liranın 9 lirası lisans sahibine verilir.

Türkiye’de de sektör, o 1 lira ile dönmeye çalışıyor. Bu yüzden 10 milyar liranın üzerinde cari açığımız var” yorumunu yaptı. Dünya genelinde ilaçta teknolojinin çok geliştiğine dikkat çeken Dr. Kalafat, “Çok komplike ilaçlar çıkmaya başladı. Bunun gerisinde kalıyoruz. Bu gelişmeleri kaçırarak zarar ediyoruz. Şu an ilaç sektörünün canlandırılmaya ihtiyacı var. Bu gerçekten Türkiye için hayati bir durum” diye konuştu.

İlaç Endüstrisi İşverenler Sendikası (IEIS) verilerine göre, üretici fiyatlarıyla Türkiye ilaç pazarı, 2022’de değer ölçeğinde 109,8 milyar TL’ye hacim ölçeğinde ise 2,55 milyar kutuya ulaştı. İthal ilaç pazarında 2022’de değerde 49,8 milyar TL, kutuda ise 0,25 milyar kutu satış gerçekleştirildi. Yurt içinde üretilen ilaçlar ise bu dönemde 60 milyar TL’ye ve 2,31 milyar kutu satışına ulaştı.

İlaç endüstrisinde yerli ve yabancı 785’in üzerinde işletme bulunurken uluslararası standartlarda 103 ilaç, 13 hammadde üretim tesisi ve 41 Ar-Ge merkezi mevcut. Yine IEIS verilerine göre, Türk ilaç sektörünün ihracatı, ocak-temmuz döneminde yüzde 26,2 artışla 1,2 milyar dolara, ithalatı ise yüzde 7,5 artışla 3,3 milyar dolara yükseldi. Bu dönemde sektörün dış ticaret açığı ise 2,1 milyar dolara ulaştı.

Türkiye’ye yatırım çekmeye çalışıyoruz”

ABD'li yatırım ve varlık yönetim şirketi Appleton Partners'ın bu yılki yatırım bütçesinin 12 milyar dolar civarında olduğunu açıklayan Dr. Kemal Oğuz Kalafat, Yaşam Bilimleri Departmanı olarak bugüne kadar toplamda 180 milyon dolarlık yatırım yaptıklarını açıkladı. Kalafat, “Bugüne kadar 9 yatırım gerçekleştirdik. Bu yatırımların üçü ABD'de bulunuyor. Almanya ve İrlanda'da da yatırımlarımız var. Önümüzdeki dönemde yatırım yaptığımız bir ABD'li şirketi Türkiye'ye getirmeyi planlıyoruz” bilgisini verdi.