Koruyucu katkı maddesi içeren salçalara dikkat

İSTANBUL - Son günlerde medyada sıkça yer alan hileli ve sağlığa zararlı salçalar ile ilgili bir açıklama da SALKONDER’den geldi. SALKONDER Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Serdar Özakar, günümüzde beslenme unsurları içinde önemi artarak devam eden bir ürün olan salçanın üretim ve ambalajlama sürecinde kurallara kesinlikle uyulması gerektiğini fakat bazı üreticilerin bu standartlara tam olarak uymadığını söyledi. Salçanın, taze domatesten gelen vitamin, mineral ve doğal liflerin yanı sıra yüksek oranda antioksidan içerdiğini ve özellikle bağışıklık sistemi için koruyucu bir madde olan Likopen barındırdığını belirtti. Bu maddelerin etkili ve uygun forma dönüşmesi için doğal yollarla üretilmesi gerektiğini açıklayan Dr. Serdar Özakar; "Havayla teması tam kesilmeden ambalaja konularak tüketime sunulan salçalarda mutlak surette kimyasal koruyucu katkı maddesi konuluyor. Çoğu kez izin verilenden daha fazla tuz katılarak hile yapılıyor. Uygun domateslerden doğru tekniklerle elde edilen domates suyunun vakum altında düşük sıcaklıkta koyulaştırılmasının ardından içine hiçbir kimyasal koruyucu katkı maddesi veya renklendirici katılmaması gerekir. Yaklaşık 12 ila 14 kg domatesten yeni teknolojiyle birlikte 1 kg salça elde edilmektedir. Sadece fiziksel yollarla ısıtılıp pastorize veya sterilize edilerek hava almayan ambalajlarda tüketiciye sunulmalıdır. Salçanın işlenmesi sırasında ortamın hijyenik olması kendi başına yeterli değil, aynı zamanda ambalajı ve tüketiciye kadar uzanan muhafazasına da büyük bir hassasiyet gösterilmesi gerektiğini düşünüyorum" dedi.

Doğal yollarla üretilen salçanın çok önemli bir besin kaynağı olduğunu belirten Özakar, ülkemizde ne yazık ki bu standartlarda üretimi yapılmayan salçaların büyük tehlike saçtığını dile getirdi.

Hileli salçalar her yerde

Katkı maddeleriyle doğal içeriği bozulan salçaların kolaylıkla satın alınabileceğine değinen Özakar "Hileli ürünlerin satışını gerçekleştirenler Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı kontrollerinde tespit edilip muhtelif para cezalarına çarptırılsalar bile, haksız rekabet yolu ile elde ettikleri kazançlar; ödedikleri paradan çok daha fazlası olduğu için cezanın caydırıcılık yönü etkili olamıyor. Pek çok perakendecide bilinçli veya bilinçsiz olarak doğallıkla hiç ilgisi olmayan ürünler yanlış bilgiler verilerek satılıyor. Tüketicilerin korunmaları için satın alacakları ürünlerin içindekiler kısmına dikkatle bakmaları, sahip olunan mikrobiyolojik yük, hijyenik durum, raf ömrü, etiket bilgileri ve gerçek üreticinin kaynağı ile ilgili bilgilere sahip olması gerekiyor" diye konuştu.

Sağlıklı salça nasıl olmalı

Salçanın yüzde yüz domates suyundan üretildiğini ve salça üretimi için işlenecek domatesin olgun, içi-dışı canlı kırmızı renkte, kalın kabuklu, yeşil ve odunsu evi olmayan ve tarlada güneşin bol olduğu dönemde yetişmiş olması gibi belirleyici özellikleri olması gerektiğine değinen Özakar, tüketicileri sağlıksız ürünlere karşı uyardı. Salça alırken özellikle takip edilmesi gereken bilgileri sıralayan Özakar; açıkta satılan ürünler için hijyen koşulları ve gerçek üreticinin etiket bilgilerinin mutlaka kontrol edilmesi gerektiğinin altını çizdi.
 
Dünya pazarında "Türk Salçası" imajı var

Denetim yetersizlikleri ve kimyasal koruyucu kullanabilmek adına uydurulan kılıflar nedeniyle salça sektöründeki haksız rekabetin düzgün sanayicileri ve tüketicileri olumsuz etkileyerek sektörü zayıflattığına değinen Özakar "Türk salça sektörü 1960’lardan itibaren gerek yüksek ihracat rakamlarıyla ekonomiye yaptığı katkılarla, gerek modernize tarımın bugünlere gelmesindeki payıyla ülkenin en önemli sektörlerinden birisidir. Her ne kadar son yıllarda ihracatta dış rekabet gücü biraz zayıflamış görünse de dünya pazarlarında oluşan "Türk Salçası" imajı halen devam ediyor. SALKONDER olarak, salça sektöründe hem haksız rekabetin ortadan kalkması, hem de tüketicilere ileri ülkelerin insanlarının sahip olduğu sağlıklı, hijyenik ve doğru tekniklerle üretilen ürünleri sunmak için çalışmalarımıza devam edeceğiz." şeklinde konuştu.