Model balıklar, kalp hastalarına umut olacak
Atatürk Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç Dr. Bayır: "4 model balık üzerine bilimsel araştırma yaptık.12 farklı gen tespit ettik.Elde edilen veriler, koroner kalp hastalıklarından korunmada ve bunların tedavisinde bize umut veriyor."
YAYINLAMA
GÜNCELLEME
ERZURUM - Bir grup bilim adamı tarafından, model balıklar üzerinde yapılan bilimsel çalışmada tespit edilen sonuçların, koroner kalp hastalıklarından korunmada ve bu hastalıkların tedavisinde umut vaat ettiği bildirildi.
Atatürk Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Abdülkadir Bayır, yaptığı açıklamada, 1999 yılından buyana balıklarda yağ asidi metabolizması üzerine çalışma yaptığını belirterek, yağ asidi bağlayıcı protein genlerinin yağ asidi metabolizmasında önemli görevler üstlendiğini söyledi.
Bu genlerin insanların gelişiminde ve hastalıklarında rol oynadığını ifade eden Bayır, "Yaptığım araştırmalarda teleost (gerçek kemikli) balıklarda normal embriyogenesis, büyüme ve üremeyi kontrol eden pek çok genin memelilerdekine benzer veya aynı olduğunu belirledim" diye konuştu.
Dolayısıyla kendi balık yağ asidi metabolizmasındaki tecrübeleriyle Kanada Dalhousie Üniversitesi'ndeki çalışma ekibinin model balıklar ve moleküler biyoloji alanındaki tecrübelerini birleştirmek için ortak bir çalışma yaptıklarını anlatan Bayır, "Böylece yağ asidi bağlayıcı protein genlerinin karakterize edilmesiyle bu genlerin hastalıklardaki (özellikle koroner kalp hastalıkları) rolünün anlaşılması ve bu hastalıkların tedavisi için yapılacak çalışmalara yardımcı olunması için 7 kişilik bir ekiple çalışma yaptık" dedi.
"2030 yılında 25 milyon insan kalp hastalığından ölecek"
Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre 2008 yılında 17,3 milyon kişinin kalp hastalıkları nedeniyle öldüğüne de değinen Bayır, bu rakamın dünyada meydana gelen toplam ölümlerin yüzde 30'unu oluşturduğunu ifade etti.
Doç. Dr. Bayır, 2030 yılında ise 25 milyon kişinin kardiyovasküler hastalıklar nedeniyle öleceğinin tahmin edildiğini dile getirdi.
Kardiyovasküler hastalıkların önlenmesi ve tedavisine katkı sağlamak için Kanada'da bir çalışma yaptıklarını anlatan Bayır, şunları kaydetti:
"Bu araştırmanın Kanada'da yürüttüğümüz ilk basamağında, insanların gelişiminde ve hastalıklarında rol oynadığı düşünülen ancak görevleri henüz kesin olarak bilinmeyen yağ asidi bağlayıcı protein genlerini 3 yeni model balıkta karakterize ettik. Tüm dokulardaki miktarları belirleyerek, elde edilen sonuçları, zebra balığı ve insan genleriyle mukayese ederek, benzerlikleri ve farklılıkları araştırdık."
"4 tanesinin nükleotid dizilimini ilk kez belirledik"
Çalışmanın ikinci basamağının ise tıp ve eczacılık fakülteleriyle ortak olarak Türkiye'de ve Avrupa'nın çeşitli ülkelerinde yürütülmesinin planlandığını vurgulayan Bayır, "İkinci aşamada ilk hedef bu genlerin görevlerini tam olarak ortaya koymaktır. Ardından farklı diyetler, stres koşulları ve ilaçlar gibi faktörlerin söz konusu genleri nesiller boyunca ne düzeyde etkilediği belirlenip, insanlarda koroner kalp hastalıklarının tedavisi için yapılacak çalışmalara yardımcı olunacaktır" diye konuştu.
TUBİTAK ile Kanada Ulusal Araştırma Konseyi (NRCC) tarafından desteklenen çalışmanın ilk basamağının Temmuz 2012 tarihinde başladığını ve Temmuz 2013 tarihinde sonuçlanacağını vurgulayan Bayır, şöyle devam etti:
"4 model balık üzerine bilimsel araştırma yaptık. Yaklaşık 7 aylık sürede 12 farklı gen tespit ettik. Bu genlerin nükleotid dağılımı insanlarınkiyle yüzde 90-95 oranında benzerlik gösteriyor. Hatta kromozomlar üzerindeki dağılımların insanlardakiyle neredeyse aynı olduğunu belirledik. Bu genlerden 4 tanesinin nükleotid dizilimini ilk kez tespit ettik. Yani model balıklarda bu genler üzerinde yapılacak çalışmalar ve bu çalışmalardan elde edilecek sonuçlar, insanlarda da bize rahatlıkla fikir verecektir. Dolayısıyla elde edilen veriler koroner kalp hastalıklarından korunmada ve tedavisinde bize umut vermektedir."