Türk Böbrek Vakfı'ndan koruyucu hekimlik için yeni proje

Türk Böbrek Vakfı (TBV) koruyucu hekimlik üzerine yeni bir sosyal sorumluluk projesi başlatıyor. Proje DB Positive ve şef Uysal ile birlikte, Digitürk Türkmax Gurme medya sponsorluğunda yürütülecek.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

Türk Böbrek Vakfı (TBV) koruyucu hekimlik üzerine yeni bir sosyal sorumluluk projesi başlatıyor. DB Positive ve şef Uğur Volkan Uysal ile birlikte, Digitürk Türkmax Gurme medya sponsorluğunda yürütülecek bu projede hastalanmadan önce sağlıklı beslenmenin önemine dikkat çekmek, uzun ömürlü ve keyifli bir hayat sürmek için uygulanması gereken belirli alışkanlıkların önemini ortaya koymak amaçlanıyor.

Proje kapsamında ilk etapta şef Uğur Volkan Uysal, TBV danışmanlığında “vücudumuza iyi gelecek” “böbrek dostu” yemek tarifleri hazırladı.  Kendisinin “Yemek İşi” programı için “sağlıklı beslenirsek, gelecek hastalıkları büyük ölçüde önleyebiliriz” mesajını içeren özel çekimler yapıldı. Henüz hastalanmamışken, zararları ispatlanmış aşırı ‘un, tuz, şeker’ tüketiminden uzak durmamız gerektiği, bu üç beyazı minimum seviyede tüketerek beden sağlığımızı koruyabileceğimiz anlatıldı. Ruh ve beden sağlığımız için sporun önemine değinildi. Programa kişisel gelişim uzmanı Metin Hara ve tiyatro sanatçısı Umut Oğuz da konuk olarak destek verdiler.

Proje kapsamı git gide yaygınlaştırılarak büyütülecek 

Programlarda Şef Uğur Volkan Uysal herkesin kolaylıkla yapabileceği, malzemelerini kendi yerel ürünlerine göre değiştirip içeriğini zenginleştirebileceği yemek tariflerini aktarıyor. Ancak burada, aslında tarifler anlatılırken doğru yaşam alışkanlıklarına, yeterli ve dengeli beslemeye ilişkin bilgiler, mesajlar veriliyor, bunların günlük hayatta nasıl benimseneceğine dair kişisel deneyimler anlatılırken, kolaylıkla uygulanabilecek ipuçları sunuluyor.

Aralık ayı itibariyle başlanan proje özellikle sosyal medya mecraları olmak üzere TBV sitesinde, eğitimlerde ve diğer tüm diğer mecralarda yayınlanacak. TBV orijinal saha projesi kapsamında Milli Eğitim İl Müdürlükleri ile imzalanan protokol gereği okullarda yapılan eğitim sunumlarında videolara yer verilecek. Aynı şekilde yetişkin eğitimlerinde de bu videolara yer verilecek. Böylece çok daha dikkat çekici bir sunum gerçekleştirme şansı olacak, hem de izleyicilerin önerileri çok daha fazla içselleştirmesi sağlanacak.

Bir son kullanma tarihi bulunmayan projenin zaman içerisinde bu projede yer almayı isteyecek farklı isimlerin de katkıları ile genişletilmesi, konferans, seminer, eğitim çalışmaları, çeşitli kurum ve kuruluşları ziyaretler v.b. gibi etkinlikler ile kapsamının yaygınlaştırılması, tüm ülkeye taşınarak büyütülmesi hedefleniyor.

Lezzetli ve sağlıklı yemekler

Böyle bir projenin bir süredir akıllarında olmasıyla birlikte yola çıkışlarının Mayıs ayında DB Positive tarafından düzenlenen DB Conference 2015’te olduğunu söyleyen TBV Başkanı Timur Erk, “Uğur Volkan Uysal’ın konferanstaki sunumunun sonunda DB Positive firmasının kurucusu Derya Babuç aracılığıyla kendisi ile tanışmamızın hemen ardından ‘birlikte ne yapabiliriz?’ sorusunu sorması ilk adımı atabilmemizi sağladı. Bu süreçte Derya Babuç da iletişim ve bağlantıların kurulmasından, çekimlerin gerçekleştirilmesine kadar pek çok ayrıntıyı düşünerek ve koordine ederek, projenin gerçekleştirilmesine büyük emek verdi. Şef Uğur Volkan Uysal uzun yıllara dayalı tecrübesiyle herkes için ulaşılabilir malzemelerle hazırlanabilen, ekonomik ve yeme-içme kültürümüzle uyumlu menüler hazırladı. Bu menüleri yaparken de, kendi gözlem ve deneyimlerinin yanı sıra, bizim beslenme projemizdeki bilgileri ve mesajları tarifleriyle harmanladı. Böylece ortaya lezzetli ve sağlıklı yemekler ile her yaş grubunun benimseyeceği öneriler çıktı” dedi.
 
Erk, “Belli bir mesajın, toplum tarafından tanınan, sevilen ve saygı duyulan isimler tarafından verilmesinin, o mesajın daha çok benimsenmesini ve daha hızlı yayılmasını sağlayacağı günümüzde kabul gören bir gerçek” diyerek şunları söyledi: “Biz de buradan yola çıkarak, toplumla paylaşmak istediğimiz mesajları, alanına hakim ve popüler bir isimle birlikte vermek istedik. Projemizi içtenlikle kabul ederek gönüllü olan Uğur Volkan Uysal, yıllarını mutfak ve yemek konusuna adamış bir şef olarak çok sevilen, programları çok takip edilen bir profesyonel. Bu anlamda kendisinin bu özellikleri ile yapmak istediğimiz çalışma birebir örtüştü.”

Her 7 kişiden biri kronik böbrek yetmezliği riski altında

Timur Erk’in verdiği bilgilere göre, ülkemizde yapılan bilimsel araştırmalarda, her 7 kişiden birinin kronik böbrek yetmezliği riski altında olduğu ortaya konmuştur. Bu hastalığın en önemli nedenleri yüksek tansiyon (hipertansiyon), şeker hastalığı (diyabet), aşırı şişmanlık (obezite) olarak sıralanabilir. Bir yetişkinin günlük olarak alması gereken tuz miktarı toplam 6 gramı aşmamalıyken, ülkemizde kişi başı günlük tuz tüketiminin 18 gram olduğu görülmüştür. Yine şeker tüketiminin kişi başı günde toplam 50 gramı aşmaması gerekirken, ne yazık ki 150 gramı geçmektedir.

Bu nedenlerle Türk Böbrek Vakfı, başta kronik böbrek hastalığı olmak üzere şeker hastalığı, yüksek tansiyon, obezite gibi çağımızda beslenme ve hayat tarzı alışkanlıklarından doğrudan etkilenerek hızla artan ve pek çok ülkenin sağlık gündeminin birinci sırasına oturan hastalıklarla mücadele etmek üzere eğitim projeleri yürütüyor.

Uysal: “Sağlıklı beslenen bir halk değiliz”

Çok sağlıklı beslenen bir halk olduğumuzu düşünmediğini, her ne kadar son yıllarda bu yönde bir bilinçlenme olsa da, hamur işlerinin, bol yağlı, ağır yemeklerin sevildiğini  söyleyen şef Uğur Volkan Uysal ise, “Ben gerek ‘Yemek İşi’ programında, gerekse özel hayatımda mümkün olduğunca az tuz, şeker, un ve yağ kullanmaya çalışıyorum. Programlarda protein, karbonhidrat ve mineral yönünden dengeli tariflere yer veriyorum. Bolca sebze, ot ve baharat kullandığım menüler hazırlıyorum” dedi.

Babuç: “Ailemde böbrek rahatsızlığı olduğundan sıkıntıları çok iyi biliyorum”

Ailesinde böbrek rahatsızlığı olduğu için çekilen sıkıntıları çok iyi bildiğini aktaran DB Positive kurucusu Derya Babuç ise, projenin başta böbrek hastalıkları olmak üzere, hastalıkların önlenmesi için, bireylerin kendileri tarafından yapabilecekleri doğru alışkanlıklar ile sağlıklı beslenme yönünde toplumu bilinçlendirmeye yönelik çok önemli bir çalışma olduğunun altını çizdi.