Yeni trend vegan beslenmenin A'dan Z'ye bilinmeyenleri

Dünya genelinde ve Türkiye'de sağlıklı beslenme konusunda arayışlar sürüyor. Kimileri ilkel beslenme yöntemlerini överken kimileri daha yenilikçi yöntemlerin peşinde koşuyor. Vegan beslenme de bunlardan.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

SİBEL SANCAKLI

Vegan yaşam kulağa havalı gelse de çok da kolay değil. İşin sürdürülebilirliğini bir yana bıraktık, vücuda etkilerini araştıralım dedik. Veganlığın kısa ya da uzun vadede sağlık açısından olumsuz etkileri oluyor mu? Vegan yaşayanlar ve aileleri için öne çıkan bu soruyu Diyetisyen Emre Uzun'a yönelttik. Uzun hayvansal gıdaların tüketilmediği bu beslenme biçiminde temel konunun denge olduğunu söylüyor. "Beslenme dengesi bozulmadığı ve vücut gereksinim duyduğu gıda desteğini aldığı sürece sorun yaşanmaz" diyor. Bir de uyarısı var: "Tüm dünyada yeni yeni uygulanan bir beslenme modeli, o nedenle doktor ve diyetisyen kontrolünde geçiş yapılmalı."

Uzun'a göre vegan beslenmenin avantaj ve dezavantajları var. Avantajlarından biri vegan beslenen kişilerin genellikle beden kütle indeksi, toplam serum ve kolesterol seviyesi ile tansiyonunun daha düşük olması. Bu da kalp hastalıkları, hipertansiyon, felç, Tip 2 diyabet ve belirli kanser türlerinin daha az gözlenmesine yardımcı olan bir durum.

B12 gibi gerekli vitaminler eksik kalıyor

Vegan beslenme bazı proteinleri kesinlikle hayatınızdan çıkarıyor. Hayvansal ürünlerde bolcu bulunan B grubu vitaminler bunların başında geliyor. Bu nedenle uzmanlar vegan beslenen kişilere bu eksikleri düzenli kontrol ettirmelerini, bitkisel kaynaklardan ihtiyacı karşılamalarını öneriyor. Örneğin su yosunları ve soya fasulyesinden fermentasyon ile elde edilen tempeh gibi bitkisel besinlerin B12 içerdiğine dair bilgiler var. Ancak yeterli olup olmadığı tartışılıyor. Bu nedenle vegan beslenmede B12 takviyesine gerek olabilir.

Online alışveriş alternatifleri de arttı

Vegan ürünlere ulaşım, son dönemde daha da kolaylaştı. Sadece mağazalar değil online alışveriş imkanları da çoğaldı. Sadece vegan ürünlerin yer aldığı vegandukkan.com sitesi bunlardan. "Canlılara zarar vermeden üretilen ürünler" sunduğu iddiasında olan sitenin kurucuları da vegan yaşamdan geliyor. Bu alanın Türkiye'de yeni filizlenmeye başlayan bir sektör olduğunu ifade eden vegandükkan.com sitesinin kurucusu Tarkan Apari, 11 seneyi aşkın süredir vegan olduğunu söylüyor. Amaçlarının yeni pazar arayışından çok üretici ve ithalatçı firmalarla tüketiciyi buluşturma olduğunu belirten Apari, "Veganlığa bir beslenme şekli ya da bir trendden öte bir yaşam hakkı meselesi olarak baktığınızda bunun gelip geçici bir heves olmadığı anlaşılır. Dolayısıyla vegan ürünleri talep eden kitle değişim ve dinamizm talep ediyor. Önümüzdeki yıllarda bizim ülkemizde de bu anlamda ciddi yatırımlar yapılmaya başlanacak, vegan ürünler artacak" diyor.

Kozmetikte de vegan ürünler talep ediliyor

Vegan yaşam 360 derece ele alınan bir sistem. Sadece beslenme değil kişisel bakım, kozmetik, hatta mühendislik gibi alanları da kapsıyor. Tüketicilerin talepleri kozmetik sektöründe birçok ülkede 5 binin üzerinde mağazası bulunan Rossmann'ın da ürün gamını yenilemesine neden oldu. Artık cilt ve vücut bakımı ürünlerinin organik ve vegan serileri bulunuyor. Firma ayrıca reyonlarında V-Label logulu birçok markanın kişisel bakım ürünlerine de yer veriyor.

MADO da kervana katılanlardan...

Yıllardır keçi sütlü dondurmalarıyla bu alanda fark yaratmayı hedefl eyen Mado da vegan kervanına katılanlardan. Marka, hayvansal protein bulunmayan besin değeri yüksek bitkisel dondurmalar çıkardı. Ar-Ge laboratuvarında dünya çapında beslenme ve yaşam trendlerine uygun yeni lezzetler geliştirmek için uzmanlarla çalışan şirket, vegan dondurma ile sütteki laktozu sindirme sorunu yaşayanları da yazın bu serinlikten mahrum bırakmamayı hedefl iyor. Şirketin verdiği bilgiye göre vegan dondurma, vegan olmayanların da ilgi ve merakını cezbediyor.

7 sağlıklı vegan beslenme önerisi

Kalsiyum kaynakları olmazsa olmaz: Kemik sağlığı açısından kalsiyum kaynakları arasında gösterilen baklagiller, koyu yeşil yapraklı sebzeler, susam, tahin, incir gibi besinleri diyetinize mutlaka katın.

Balık yerine keten tohumu: Balık tüketmeyen bir veganın diyetinde omega-3 yağ alımını desteklemek için günde 2 porsiyon keten tohumu veya yağı, ceviz, semizotu bulunmalı.

Beslenmeye C vitamini kaynakları eklenmeli: Bitkisel kaynaklı besinlerdeki demirden yeterince iyi faydalanmak için beslenmede C vitamini kaynaklarına yer verin.

Kuru baklagil ve tahılları birlikte tüketin: Kuru baklagil ve yağlı tohumlar veganlar için iyi birer protein kaynağıdır ve kolesterol içermezler. Ayrıca kompleks karbonhidratlar ve posa yönünden de zengindirler. Baklagilleri tahıllarla birlikte tüketin. Bu, vücudun her iki besin grubundaki proteinden daha iyi faydalanmasını sağlar.

Fıstık ezmesi ve tahin: Yağlı tohumlar hem yağ hem de ezme (tahin veya yer fıstığı ezmesi) şeklinde tüketilebilir. Bu sayede protein ihtiyacına önemli katkıda bulunur. Ancak yüksek yağlı yapıları nedeniyle miktara dikkat etmek gerekir.

Sebze-meyve çeşitliliği önemli: Sebze ve meyveler tüm vitamin, mineral ve biyoaktif bileşikler yönünden zengindirler ve her biri bunları farklı miktarlarda içerir. Bu nedenle her çeşit sebze ve meyvenin beslenme düzeni içinde yer alması önemli.

Sertifikalı ürünler alın: Veganvejetaryen ürün sertifikası olan V-Label Türkiye’ye 2014 sonunda girdi. Beraberinde V-Label lisans talepleri de arttı. Bu, Avrupa Vejetaryenler Birliği (EVU) tarafından geliştirilmiş lisanslı bir sembol. Ürünlerin vegan koşullara uygun olduğunu denetleyen bir sistem.

Bu konularda ilginizi çekebilir