Küpeli: Yabancı sermaye için yeni nesil teşvik gerekli

Eskişehir Organize Sanayi Başkanı Nadir Küpeli, Türkiye’nin enflasyonist ortamdan kurtulması için ekonomide üretim odaklı yeni bir başarı hikayesinin yazılması gerektiğini belirtti.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

Tülay TAŞKIN

Eskişehir Organize Sanayi Bölgesi (EOSB) Yönetim Kurulu Başkanı Nadir Küpeli “Güçlü bir Türkiye ekonomisi için birçok üründe üretim arzını ciddi ölçüde artırmamız gerekiyor” dedi.

Birçok sektörde üretim kapasitelerinin sonuna gelindiğini belirten Nadir Küpeli, “Artık ucuz ürünler yerine, daha fazla katma değerli ve pahalı ürünler üretmeliyiz. Bunun için birçok sektörde büyük ölçekli ve yabancı sermayeli yeni sanayi yatırımlarını ülkemize çekmemiz gerekiyor. Bu tür yatırımları çekmek için de yeni nesil, cazip bir teşvik sistemine ihtiyacımız var” diye konuştu.

“Ekonomik şartlar sanayiyi çok zorluyor”

 Türkiye’de önümüzdeki aylara yönelik toparlanma emarelerinin giderek olumlu yönde artmaya başladığını ama enflasyondaki beklentilerin hala yüksek düzeyde seyrettiğini, yabancı sermayenin üretim ve sanayiye girmek yerine yönünü hala para piyasalarından kazanç sağlamak üzerine kendini konumlandırdığını belirten Nadir Küpeli, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bu kısır döngüyü hızla kırmamız gerekiyor.

Beklentilerle ekonomiyi yönlendiremeyiz. İnsanlara doğru şeyler yaptığımızı göstermemiz gerekiyor. Ekonomik açıdan doğru kararlar alındı ve bir şekilde uygulanmaya çalışılıyor. Olumlu yönde gelişmeler başladı. Ama aksayan bazı yönler de var. İşletme ve yatırım kredilerinde faizler yüzde 60’lar civarında. Böyle bir faiz oranlarıyla çok zorda kalmadıkça sanayici ne kredi kullanabilir ne işini idare edebilir ne de yeni yatırımlar yapabilir.

Sanayicilerimiz gerçekten sıkıntılı günler geçiriyor. Bu maliyetlerle işi götürmekte zorlanan çok sayıda işletmemiz var. KOBİ’ler ciddi anlamda sıkıntı içinde. Her şeyin fiyatı o kadar değişken hale geldi ki, artık maliyetlerinizi ürüne yansıtamıyorsunuz. Her gün fiyatlar değişiyor. Uzun vadeli fiyat veremiyorsunuz. Çünkü ne olacağı belli değil. Bu sefer de bu yükler işletmenin üzerine kalıyor. Şirketler çok zorlanmaya başladı. Finansmanın bu kadar pahalı olduğu bir ortamda sanayi kuruluşları ayakta kalmakta gerçekten çok zorlanıyorlar.”

“Ekonomide yeni adımlar için, Yeni Nesil Teşvikler gerekiyor”

Ekonomide başarılarla dolu yeni bir hikâye yazmak ve ciddi adımlar atmak için şimdi uygun bir dönem olduğuna işaret eden Küpeli, dünyadaki bu büyük yatırım pastasından çok daha fazla pay almak gerektiğini söyledi. Küpeli, yeni nesil teşviklere ihtiyaç olduğunu açıklayarak, şöyle konuştu: “Küresel ekonomik sisteme entegrasyonumuzu artırmamız için büyük yeni yatırımları ülkemize çekmemiz gerekiyor.

Bunun için de “yeni nesil” bir yatırım teşvik sistemine ihtiyacımız var. Yıllardır uygulaya geldiğimiz sistem bizi buraya kadar getirdi. Artık yeni bir yola girmek durumundayız. Tabiri caizse yan yol olan mevcut teşvik sistemimiz, bizi otoyol girişine kadar getirdi.

Artık bu yeni otoyolda mevcut sistem, uygulamalar ve koşullarla yol alamazsınız. Otoyol şartlarına uyum sağlamanız, hızlanmanız ve kuvvetli olmanız gerekiyor. İşte “yeni nesil teşvikler” burada devreye giriyor. Bunlar sizin güçlenmenizi sağlıyor, büyük çaplı yeni yabancı sermeye yatırımlarını ülkenize çekmenize fırsat veriyor. Klasik teşvik modelini çok hızlı kökten bir şekilde değiştirmemiz, revize edip geliştirmemiz gerekiyor. Çünkü bu model özellikle yabancı sermayeli büyük yatırımlar açısından pek bir anlam ve getiri ifade etmiyor.

Dünyada uygulanan ve büyük yatırımları başarıyla çeken ülkelerdeki teşvik modellerini inceleyerek, ülkemiz şartlarına uygun yeni bir teşvik modeliyle, 1-2 yıl içinde çok ciddi yabancı yatırımı ülkemize çekmeyi başarabiliriz.” Yeni nesil bir teşvik sistemiyle 6-7 yıllık bir sürede yıllık 50 milyar dolarlık yabancı sermaye yatırımının ülkemize çekilmesinin başarılması halinde ekonomide çok ciddi bir rahatlama sağlanacağını söyleyen Küpeli, “Ayrıca Türkiye’nin ihracatı hızla artmaya başlayacak, döviz girişi ciddi ölçüde artacaktır.

Sanayi üretimi artacağı için arz yönlü enflasyon tehlikesi ortadan kalkacak, başta sanayi kesimi olmak üzere tüm sektörlerde istihdam artacağı için hem işsizlik azalacak hem de sosyal güvenlik sistemine büyük bir kaynak girişi olacaktır. Bu şekilde doğru adımlar atıldığında bunun pozitif etkisinin ekonominin birçok kaleminde aynı anda birden görmeye başlayacağımızı düşünüyorum” dedi.

“Sanayimizin kapasitesi doldu, yeni adımlara ihtiyaç var”

Ekonomide yaşanan zorlukların özellikle büyük çaplı çok sayıda yeni sanayi yatırımlarının ülkemize kazandırılmasıyla aşılabileceğini belirten Nadir Küpeli, dünya genelinde yatırım yapmak için güvenilir limanlar arayan, sanayi alanında yatırım yapacak büyük sermaye grupları olduğunu belirterek, bunların çok hızlı bir şekilde Türkiye’ye çekmek gerektiğinin altını çizerek, sözlerine şöyle devam etti: “Türkiye’ye sıcak para giriş çıkışları ekonomide, çok kısa süreliğine sadece nefes almamıza izin veriyor. Bizim esas olarak büyük montanlı, kalıcı olacak, yatırım yapacak, ihracata ve istihdama katkı sağlayacak büyük sermaye girişlerine ve yatırımlara ihtiyacımız var. Bu ancak yeni sanayi yatırımlarıyla olabilir.

Son zamanlarda Maliye ve Ekonomi Bakanımızın yoğun gayretleriyle önümüzdeki dönemde önemli ölçüde ülkemize yeni kaynak girişi olacağını görüyoruz. Bu gelecek kaynakların gerçekten sanayiye ve üretime yönlendirilmesi gerekiyor.

Gelen kaynaklar üretimi destekleyecek yeni yatırımlar için kullanılmalı. Eğer ekonomide doğru kararlarla doğru adımlar atmaya devam edersek, yabancı kaynak girişinin ilerleyen aylarda daha da artacağına inanıyorum. Ülke olarak sanayide belli bir noktaya, teknolojik düzeye ve kapasiteye geldik ama artık mevcut sanayimizin üretimini ve ihracatını arttıracak yeni yatırımlar ve kapasiteler gerekli.”

“Yatırım amaçlı yabancı sermaye girişi azaldı”

Türkiye’ye yatırım amaçlı gelen yabancı sermaye girişinde azalma olduğunu belirten Nadir Küpeli, “Uluslararası Doğrudan Yatırım Girişleri istatistiklerine baktığımızda, 2015 yılında ülkemize yatırım için gelen yabancı sermaye miktarı 12,1 milyar dolar iken bu miktar 2023 yılında 5,5 milyar dolara gerilemiş durumda. Bizim ekonomik büyüklüğümüze sahip bir ülkenin her yıl en kötü şartlarda bile en az 25-30 milyar dolar net yabancı yatırım alması gerekir. Ancak bizde durum tam tersi durumda.

Türkiye’deki yabancı sermayeli yatırımlar da dramatik bir düşüş var ve bunu hızla tersine çevirmemiz gerekiyor. Uluslarası sistemle olan entegrasyonu geliştirmemiz gerekiyor. Demokrasi ve hukukun üstünlüğü konusunda atacağımız yeni adımlar dünyaya pozitif yönde bir gelişme olarak yansıyacağı için, yabancı sermayenin gelişi konusundaki tereddütleri de ortadan kaldıracaktır. Şimdi ekonomide ve hukuk üstünlüğü konusunda yeni ve önemli adımları atmak için güzel bir fırsat yakalanmış durumda” dedi.