Tarsus Yeryüzü Pazarı çevreci ürünler sunuyor

Türkiye’nin Slow Food organizasyonu ile kurulan 6 pazarından biri olan Tarsus Yeryüzü Pazarı’nda üreticiler temiz ve çevre dostu ürünlerini tüketiciye sunuyor. Ekim ayından haziran ayına kadar 15 günde bir kurulan pazar, üretici ile tüketiciyi aracısız buluşturuyor.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

Derya ÖZGÜR- MERSİN

Türkiye’nin Slow Food organizasyonu ile ku­rulan 6 pazarından bi­ri olan ve bu yıl dördüncüsü düzenlenen Tarsus Yeryüzü Pazarı’nda Mersinli ve Tar­suslu üreticiler temiz, adil ve çevre dostu ürünlerini tüke­ticiye sunuyor. Ekim ayından haziran ayına kadar 15 gün­de bir kurulan Yeryüzü Paza­rı üretici ile tüketiciyi aracısız buluşturuyor.

Tarsus Slow Food organi­zasyonu ile kurdukları Tarsus Yeryüzü Pazarı’nın kendi ala­nında Avrupa’nın en önemli pazarları arasında yer aldığı­nı belirten Tarsus Slow Food Birliği Sözcüsü Yasmina Lok­manoğlu, yerel gıda üretici­lerini desteklemek amacıyla başlatılan ve ürünlerin kalite­sini, çevre dostluğunu ve adil­lik kriterlerini değerlendiren Slow Food ile tüketicilere da­ha temiz içerikli gıdalar sunul­duğunu söyledi. Lokmanoğlu, “Dünya genelinde 160'tan faz­la ülkede yaklaşık 100 bin üye­siyle daha sağlıklı ve sürdü­rülebilir bir gıda sistemi için çalışmalarını sürdüren Slow Food hareketi uzman ve aka­demisyenler ile şefler, gençler ve çiftçiler gibi çeşitli kesim­lerden insanları bir araya geti­riyor” dedi.

Yeryüzü Pazarı’nın diğer pa­zarlardan Participatory Gua­rantee System (PGS) kriterle­rinin uygulanması ile ayrıldı­ğını ifade eden Lokmanoğlu, “PGS ile üreticilerin ürünleri; tüketici, üretici şef ve akade­misyenlerin oluşturduğu bir komisyon tarafından verilen puanlara göre değerlendiril­mektedir. İyi, temizlik ve adil­lik gibi faktörlere dayanarak yapılan değerlendirmeler so­nucunda, her üreticiye 3 sal­yangozdan 0 salyangoza kadar puan verilmektedir. İyi kriteri ürünün tüketiciden aldığı geri dönüşü ifade ederken, temiz­lik kriteri üreticilerin pesti­sit kullanmaması, çevre dos­tu ambalajlar tercih etmesi ve biyoçeşitliliği koruması üze­rine odaklanmaktadır. Adillik kriteri ise, üreticinin ürünleri için adil bir fiyat politikası iz­lemesini içermektedir” açık­lamasında bulundu. Slow Food PGS kriterlerine uygun üretici bulmakta zorlandıklarını vur­gulayan Lokmanoğlu, “PGS kriterlerini karşılayan üretici­lerin yeterli düzeyde olmama­sı sebebiyle Pazar’daki üretici sayımızı arttırmakta zorlanı­yoruz” dedi.

Yerel tohumdan

üretim yapılıyor

Tarsus Yeryüzü Pazarı’nda Tarsus’un yerel lezzetlerinin yanı sıra bölgeye özgü meyve ve sebzelerden üretilen reçel, pestil, meyve kurusu, bitki ça­yı, aromatik yağ ve doğal sabun gibi içerisinde koruyucu katkı maddesi barındırmayan ürün­ler yer alıyor. Üreticiler amba­laj ürünlerinde ise geri dönüş­me uygun cam, kağıt ya da bez çantalar kullanıyor. Garanti Komisyonu üyesi ve aynı za­manda Şemsa Pozcu Organik markasıyla organik nar yetiş­tiren Süheyla Güven, ürünle­rini yerel tohumlardan elde et­tiklerinin altını çizdi. Güven, “Yerel tohumlarla yöremize uygun yetişen sebze ve meyve ne varsa, hepsini yetiştiriyo­ruz. Organik nar dışında kekik, sumak, roka, yeşil soğan gibi ürünlerimizi de yine yerel to­humdan üretiyoruz” dedi.

Karakılçık ve sarı buğday unuyla ürettiği eriştenin kilo­sunu 160 TL’den satan ev hanı­mı Durdane Sarı da Pazar’daki ürünlerin fiyatlarını değerlen­dirdi. Sarı, “Fiyatlarımız mar­ket fiyatlarına kıyasla çok yük­sek değil ancak cam ve kağıt gibi geri dönüşüme uygun mal­zemelerle paketleme yaptığı­mız için Pazarımız görece da­ha pahalı bir zemine oturuyor. Ancak müşterilerimiz ürünle­rimizin lezzetinden de içeri­ğinden de memnun” dedi.

Keçiko markasıyla keçiboy­nuzundan üretim yapan Ayşe­gül Doğan, “Keçiboynuzunun bütün ürünlerini yapıyoruz. Keçiboynuzu özü ve bu özüy­le beraber yaptığımız karışım­la keçiboynuzu çikolatası, lo­kum ve helva gibi ürünlerimiz bulunuyor. Izgaralarda ve sa­latalarda kullanmak için de ke­çiboynuzu tozu ve diğer baha­ratlarla karıştırdığımız bir ba­harat sosu yaptık, bu da çok ilgi gören ürünümüz oldu. Hiçbir ürünümüzde koruyucu katkı bulunmamaktadır. Ürünleri­mizi tatlandırmak için tahin gibi ürünler kullanılmaktadır” dedi. Doğan, ürünlerinin serin yerde kaldığı sürece iki yıla ka­dar tazeliğini koruduğunun da altını çizdi. Mersin’in Çamlı­yayla İlçesine özgü coğrafi işa­retli ‘yayla bandırması’ ile ay­va, üzüm, mandalina ve erik gi­bi meyvelerden pestil üreten Muttalip Eker de pazar için­deki üreticilerin mümkün ol­duğunca birbirinden alışveriş yaparak ürünlerini sunduğu­nu belirtti.