Ulusal Bakliyat Konseyi’nden sürdürülebilir üretim için çözüm önerileri

Ulusal Bakliyat Konseyi’nin (UBK) Mersin’de gerçekleştirilen 11’inci Olağan Genel Kurulu’nda sektörün temel sorunları masaya yatırıldı.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

Akdeniz Hububat, Bakliyat, Yağlı Tohumlar ve Mamulleri İhracatçıları Birliği (AHBİB) Yönetim Kurulu Başkanı Veysel Memiş’in de katıldığı genel kurulda konuşan Ulusal Bakliyat Konseyi (UBK) Başkanı ve Mersin Ticaret Borsası (MTB) Başkanı Abdullah Özdemir, sektörde yaşanan sorunları 6 ana başlıkta gündeme getirdi ve çözüm önerilerini sıraladı.

Türkiye’de 235 milyon dolar işlenen tarım alanı bulunduğunu, bu arazinin 31 milyon dekarının nadas alanı, 20 milyon dekarının ise atıl durumda olduğunu belirten Başkan Abdullah Özdemir, “Yaklaşık 51 milyon dekor tarım arazisinin uygun bölümlerinde bakliyat üretimini özellikle teşvik etmeliyiz. Tarım ve Orman Bakanlığımız, 2018 yılında Nadas Alanlarının Üretime Kazandırılması Projesi’ni nohut ile başlatmıştı. Temennimiz böyle bir projenin çok daha geniş ölçekte ve çok daha teşvik edici bir şekilde uygulanmasıdır. Söz konusu alanın yüzde 20’sini bakliyat ekimine yönlendirebilirsek ülkemizde bakliyatta arz açığı sorunu ortadan kalkacaktır” dedi.

“Havza bazlı destekleme modeli yerine kümelenme uygulanmalı”

Bakliyat üretiminde havza bazlı destekleme modelinin amacına uygun işlemediğini dile getiren Başkan Özdemir, ülke genelinde 973 ilçenin 945’inde ayrı havzalar belirlendiğini, nohutta 566, kuru fasulyede 377 ve mercimekte 266 havzanın desteklendiğini söyledi. Bu ürünlerin çok farklı bölgelerde ve fazla sayıda havzada desteklenmesinin amacına hizmet etmediğini kaydeden Başkan Özdemir, “Bunun yerine kümelenme yaklaşımıyla her bir ürünün en verimli üretileceği bölgeleri belirlemek, her havzada sınırlı sayıda ürünü desteklemek doğru olacaktır. Bakanlığımızdan beklentimizin modelin kümelenme hedefi doğrultusunda yeniden ele alınmasıdır” diye konuştu.

“Su kısıtlı bölgelerde nohut ve mercimek ekimini teşvik etmeliyiz”

Sektörün gündemindeki bir başka konunun sertifikalı tohum üretimi ve kullanımının yaygınlaştırılması olduğunu anlatan Başkan Özdemir, hububattaki başarıyı bakliyata da yansıtmak gerektiğini dile getirdi. Başkan Özdemir, şunları söyledi: “Bakanlığımızdan talebimiz, sertifikalı tohum üretimi ve kullanımını özendirecek mekanizmaların daha da güçlendirilmesidir. Tohum ıslah çalışmalarında da üretici, tüketici ve sanayici tercihlerinin mutlaka göz önüne alınması gerekiyor. Bu bağlamda; su kısıtlı bölgelerde nohut ve mercimek ekimini mutlaka teşvik etmeliyiz.”  

“Bakliyat çeşitlerine türev ürünler ile katma değer kazandırmalıyız”

Gelişmiş ülkelerde bakliyat tüketiminde alışkanlıkların farklılaştığına da dikkat çeken Başkan Özdemir, özellikle çocukların ve gençlerin bakliyat tüketimine özendirilmesi gerektiğini ifade etti. Başkan Özdemir, “Şu an dünya genelinde bitkisel protein akımı var. Vegan, vejeteryan beslenme alışkanlıkları yaygınlaşıyor. Türev ürünler konusunda AR-GE çalışmaları artıyor. Singapur, Avustralya, Almanya başta olmak üzere birçok ülkede büyük firmalar önemli yatırımlar yapıyorlar. Dolayısıyla et ile eşdeğer, yüksek proteinli bakliyat da gelecekte bu trendin en değerli parçalarından biri olacaktır. Bakliyat ürünlerinin türev ürünler üretimi ile katma değer kazanması konusunda Mersin Ticaret Borsası olarak Bakliyat AR-GE Merkezimiz faaliyetlerine başladı” ifadelerini kullandı.

MERSİN