Batı'daki trafo krizi Türkiye için fırsat

 Kuzey Amerika ve Avrupa enerji altyapısını milyarlarca dolar harcayarak yenilemeye hazırlanıyor. Fakat enerji iletiminde kritik önemdeki trafo termini ve fiyatları alıp başını gitti. Yoğun talep, hammadde tedarik sorunu, yetersiz kapasite ve teknik işgücü krizin temel sebepleri. Dünyada baş gösteren trafo termin krizi Türkiye için bir fırsat kapısı açabilir. Üretimde kullanılan ana girdilerde ithalatçı olunması ise risk unsuru.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

Recep ERÇİN

Dünyada trafo kıtlığı yaşanı­yor. Gelişmiş ekonomiler bulut ekonomisi, yapay ze­ka, çip üretimi, elektrikli ve hidro­jenli araç teknolojilerinde yarışa gi­rerken alt düzey teknolojiye sahip trafo yatırımlarını göz ardı edince kriz baş gösterdi. İş o raddeye ulaş­tı ki ABD Başkanlık Ulusal Altyapı Danışma Konseyi (NIAC) haziran ayında “ABD Şebekesinin Güveni­lirliğini Sağlamak İçin Güç Trafo­su Sıkıntısının Giderilmesi” baş­lıklı rapor hazırladı. Raporda yer­li üretimin desteklenmesi de dahil olmak üzere bir dizi öneri sunuldu. Peki bu kriz neden baş gösterdi ve krizin arka planında ne var?

Termin süreleri iki yıla çıktı

Birçok sektörde olduğu gibi Ko­vid-19 pandemisi sürecindeki ka­panmalar yüzünden dünyanın bir­çok gelişmiş ve gelişmekte olan ül­kesinde trafo yatırımları sekteye uğradı. İklim krizi yüzünden ar­tan sıcaklıklar klima kullanımının yoğunlaşmasına neden oluyor.

Bu da enerji altyapısı eskimiş ülkele­rin şebekesinin yoğun enerji çeki­mini karşısında yetersiz kalması­na yol açıyor. Şebekeyi geliştirmek için daha fazla trafo üretilmesi ge­rekiyor. Wood Mackenzie'nin ra­poruna göre, pandemiden çıkarken emtia fiyatlarında gözlenen hızlı artışlar da fiyatları adeta uçurdu. Sonraki dönemde emtia fiyatları gerilese de üreticilerin güçlü talep ve termin sürelerinin desteği ile marjlarını yükselttikleri gözleni­yor. Rapora göre termin süreleri iki yıla çıkmış durumda. Pandemi ön­cesinde ise bu 30-60 hafta ile sınır­lıydı. Öte yandan sorun termin sü­releri ile de sınırlı değil. 2020'den bu yana hammadde maliyetlerinin de etkisiyle trafo fiyatları yüzde 60-80 oranında arttı.

ABD'deki trafoların ortalama yaşının 30 olduğu belirtiliyor. Bir trafonun 30-40 yıllık ömrü olduğu düşünüldüğünde ülke altyapı ye­nilenmesi için kritik zamanlarda.

Bakır ve çelik tedariğinde zorluk

ABD Ticaret Bakanlığı verileri­ne göre özellikle 2019 yılında bü­yük güç trafolarının yüzde 80'den fazlası ithal edildi. Yerli üreticiler dampingli ithal mallar yüzünden rekabet edemedi.

ABD Başkanı Bi­den, Amerikalı imalatçıları des­teklemek için 2022 yılında Savun­ma Üretim Yasası'nı devreye al­sa da trafo üreticilerinin derdine derman olmadı. Diğer yandan ABD Enerji Bakanlığı'nın trafo imala­tını da kapsayan bir şekilde amorf çelik kullanım şartı getirmesi sek­törde deprem etkisi yarattı. Geçen nisan ayında ise amorf çelik kul­lanım oranlarına ilişkin kriterler yumuşatıldı. Yükselen talep ve sektöre yönelik projeksiyon­lar dev üreticilerin yatırım iş­tahının artmasına neden oldu.

Powermag'de yer alan Sonal Patel imzalı makalede Siemens Energy, Hitachi Energy, Virginia Trans­formers gibi büyük oyuncular önümüzdeki üç yılda üretim ka­pasitelerini artırmak için yatırım kararları açıkladılar. Yine de üre­tim kapasitesi artırılsa da kapasi­te kullanım oranlarını arzu edilen seviyelere çekmek bakır, elektrik çeliği (tane yönelimli silikon çe­lik) ve madeni yağlar gibi malze­melerin tedariğinde herhangi bir zorluk yaşanmamasına bağlı. Üs­telik trafolar için gerekli olan ana bileşenleri bir avuç firma üretiyor. Trafoların üretiminde yüksek ka­liteli bakır ve çelik kullanılıyor ve bu hammaddelerin fiyatı son beş yılda iki kattan fazla arttı.

Avrupa'nın zorluğu işgücü

Projeksiyonlara göre Kuzey Amerika'dan sonra trafo pazarın­da en yüksek talebin yaşanacağı Avrupa'da da kriz çanları çalıyor.

Avrupa Komisyonu'nun Kasım 2023'te yayınladığı çalışmaya gö­re enerji altyapısının yenilenmesi için 2030 yılına kadar 584 milyar avroluk harcama yapılması planla­nıyor. Çalışmaya göre bu yatırım­lar yenilenebilir enerji kaynakları­nın şebekeye dahli, elektrikli araç yayılımı ve ısı pompalarının kulla­nımının artması sonucu oluşacak talebe yanıt vermek için zorunlu. ABD pazarına özel aktardığımız zorlukların yanında Avrupa'nın ilave bir sorunu daha var. O da özel­likle büyük trafo kurulumu için ge­rekli olan nitelikli personel ihtiya­cı. Bir yüksek teknoloji ürünü olma da trafoların üretimi zor ve çok faz­la teknik işgücü gerektiriyor.

Fiyatta olmasa da kalitede varız

Amerika ve Avrupa'da yaşanan trafo sıkıntısına yönelik gelişme­leri Dünya'ya değerlendiren Balı­kesir Elektromekanik Sanayi Te­sisleri A.Ş. (BEST) Yönetim Ku­rulu Başkanı Rona Yırcalı, ABD ve Avrupa son döneme kadar enerji altyapısına yeteri kadar yatırım yapmadığı için şimdilerde yenile­me yatırımlarının gündeme gel­diğini söyledi. Bu anlamda sadece trafolarla sınırlı kalmayan enerji merkezlerinden iletim hatlarına kadar geniş bir altyapı yenileme­sinin başladığını belirten Yırca­lı, “ABD gibi gelişmiş ülkelerde enerji ihtiyacı çok artmaya başla­dı. Elektrik enerjinin üretiminde, nakliyesinde ve kullanımında ar­tışlar söz konusu.” dedi.

Çin her yerde!

Türkiye Oda­lar ve Borsalar Birliği (TOBB) ve Dış Ekono­mik İlişkiler Kurulu (DE­İK) gibi iş dün­yasının çatı ku­ruluşlarında baş­kanlık görevinde bulunmuş Rona Yırcalı, “Biz de BEST olarak trafo üretiminde varız. En büyüklerden biriyiz. Üretimin yüzde 75-80'i ih­racata gidiyor. ABD'de üretim var. General Electric var. Çin'de çok bü­yük üretim var.” bilgilerini aktardı.

ABD'nin Çin'e alternatif tedarikçi yaratma projesi kapsamında altya­pı yenilemelerinin Türkiye için bir fırsat kapısı açıp açmadığına yö­nelik sorumuzu yanıtlayan Yırca­lı, “Yer yer alternatif olunabiliyor. Güney Kore'de de üretim var. Çin tabi çok büyük. Fiyat rekabeti yap­mak zor. ABD olmasa da Ortado­ğu ve Afrika'da varlar. Zaman za­man iç pazarda da Çin ile rekabette zorlandığımız oluyor. Onlar dev­let politikası gereği sadece trafoda değil her sektörde ucuz fiyat veri­yorlar. Ama kalitelerinde problem oluyor.” diye konuştu.

Girdiler ithal

Elektrik alanında müteahhit­lik de yaptıklarını anımsatan Ro­na Yırcalı, “Bu konularda her za­man devlet desteğine ihtiyaç duyu­luyor. Kurların bu durumda olması bütün ihracatçılar gibi bizim için de dezavantaj. Zaman zaman zor­luk yaşanıyor. Üretimde kullanı­lan girdilerin fiyatları küresel tale­be göre belirleniyor. Bakır mesela. Yağ da ithal ediliyor. Silisli sac gibi özel alaşımlı ürünler ithal ediliyor. Teknik personel sayımız sınırlı. Ülke olarak yetkinlik bakımından sıkıntımız yok fakat yeterli perso­nel bakımından bizde de ihtiyaç var.” görüşlerini aktardı.

Türkler de yatırım yapıyor

Dünyadaki trafo krizinin asıl se­bebinin hammaddeden kaynak­landığını vurgulayan trafo üretici­si BETA Enerji'nin Yönetim Ku­rulu Üyesi Yusuf Cenk Dağsuyu, “Silisyumlu sac ana hammadde. O da Türkiye'de üretilmiyor. Bü­yük üreticiler; Rusya, Japonya ve Çin. ABD'de de üretim var. Pan­demi döneminde tedarikte sıkın­tı yaşadık. Üretim kısıldı. Dünya genelinde bu kısılınca, trafo üre­timinde de kısıtlar yaşanabiliyor. Elektrik çeliği denilen bu silisyum­lu sac.” bilgilerini paylaştı.

Aynı zamanda DEİK Türkiye-Kongo İş Konseyi Başkanı da olan Dağsuyu, Türkiye'deki üreticilerin yatırım­larını artırdığını ve kendilerinin de bu kapsamda 150 milyon dolarlık yatırım yaptıklarını ifade etti. Güç trafosu ve dağıtım trafosu olmak üzere üretimin ayrıldığını bunun yanında yağ kullanılmayan kuru tip trafoların da pazarda yer buldu­ğunu dile getiren Dağsuyu, “Ame­rika pazarından talep var. Henüz yoğun satışlar olmadı. Oraya öz­gü üretim yapıldığında fırsat kapı­sı açılacak. Sadece ABD değil Afri­ka'da da enerji kullanımı arttıkça Türkiye'nin ihracat alanı genişle­yecek. Özetle doğru kalite üretimle Türkiye için bu kriz fırsat kapıları açar.” mesajı verdi.

Pazar yüzde 92 büyüyecek

-Güç trafosu pazarı 2023 itibarıyla tahmini 18.6 milyar dolar büyüklüğünde.

-Market Research Future verilerine göre, 2024 yılında ise pazarın 20.2 milyar dolara ulaşması bekleniyor. 2032 yılına gelindiğinde ise 35.8 milyar dolarlık bir hacim söz konusu olacak.

-Özellikle yapay zeka teknolojileri, veri merkezleri, akıllı şehirler, yenilenebilir enerji ve elektrikli araçlar dağıtım ve iletim altyapısına daha fazla yatırım yapılmasını zorunlu kılıyor.

-Trafo pazarının 2032 projeksiyonuna bakıldığında en büyük gelişmeyi Kuzey Amerika pazarında göstermesi bekleniyor. Bunun nedeni ister Trump seçilsin ister Harris, ABD seçimleri sonrası ülkenin altyapısının yenilenmesi söz konusu. Kuzey Amerika pazarından sonra en büyük gelişme ise Avrupa pazarında yaşanacak. Avrupa'yı yakın bir farkla Asya-Pasifik takip edecek.

Yağda ithal ikame destekle olur

Trafolarda kullanılan yağlarda Türkiye ithalatçı. Madeni Yağ ve Petrol Ürünleri Sanayicileri Derneği (MAPESAD) Tayfun Koçak'a yerlileştirmenin yapılabilirliğini sorduğumuzda bunun kamunun desteği ve üniversite sanayi işbirliği ile mümkün olacağını not etti. Koçak, “Trafo yağları ithal ediliyor. Çalışmalar yapılıyor ama ürettik diyen duymadık.

Trafo yağı özellikli bir yağ. Türkiye'de bu özelliği yakalayabilen ürünler de var. Ama orjinali gibi değil. Trafo yağında Türkiye Elektrik İletim AŞ (TEİAŞ) standardı belirliyor. En büyük alıcı o. İhracatta da uluslararası standart gerekir. O standartta üreten bizim duyduğumuz yok. TEİAŞ'a görev düşüyor. Aslında sadece yerlileşme savunmada değil bu tip ürünlerde de olmalı. Olmaması için hiçbir sebep yok.” görüşünü dile getirdi.

Uzakdoğu'ya engel Türkiye'ye yarar

Astor Enerji Genel Müdür Yardımcısı Olcay Doğan, “Önümüzdeki 5 yıllık dönemde güç transformatörleri pazar büyüklüğünün yüzde 7, dağıtım transformatörleri pazar büyüklüğünün de yüzde 6 oranında büyümesi beklenmektedir.” bilgisini verdi.

“Ülkemizde de benzer bir eğilimle yenilenebilir enerji yatırımları ağırlıklı olmak üzere kurulu kapasitedeki artış hedefleri ve yenileme yatırımları nedeniyle yüzde 6,5 düzeyinde bir büyüme beklemektedir.” diyen Doğan, “ABD transformatör pazarı özellikle güç transformatörleri üretiminde yeterli yerel üretim olmaması nedeniyle dış ticarete önemli ölçüde ihtiyaç duymaktadır. ABD transformatör pazarının Uzakdoğu menşeili ürünlere uygulanması planlanan, uygulanan kısıtlamalar nedeniyle Türkiye’deki üretici firmalar için uygun ve önemli bir ihracat pazarı olarak öne çıkmaktadır. Avrupa pazarı için de benzer bir gelişim söz konusudur.” ifadelerini kullandı.

Şirket olarak artan talebin karşılanabilmesine yönelik olarak kapasite artırımı yatırımına başladıklarını belirten Doğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Yüzde 100 oranında kapasite artışı sağlanacak olan yeni yatırımın 2025 yılı başında tamamlanması hedeflenmektedir. Yatırımın tamamlanması ile üretim ve ihracat rakamlarında önemli artışlar sağlanacaktır. Talebin yoğun olduğu termin sürelerinin yurt dışında 3-4 yıllara çıktığı yurt için de 2 yıllara yaklaştığı bu dönemde Astor Enerji olarak, dağıtım, güç, anahtarlama ürün gruplarımızda kapasitemizi 2 katına çıkarıyoruz.”

 Türkiye pazarındaki durum

Bir elektrik devresinden bir veya birden fazla elektrik devresine enerji iletimini manyetik alan aracılığıyla sağlayan trafo/ transformatörler, elektriğin sağlıklı aktarılmasında kritik bir işleve sahip. Yaklaşık 150 yıllık bir teknoloji olan trafoların genel prensibinde geçen uzun yıllar zarfında temel bir değişim olmadı; metal sargılar ve makine yağı.

2023 yılı üretimlerine ilişkin veriler incelendiğinde Türkiye'de transformatör üretim ve satışının 122.000 MVA seviyesinde olduğu gözlemleniyor. Türkiye transformatör pazarının yüzde 65’inin yenileme yatırımlarından yüzde 35’inin de yeni yatırımlardan kaynaklandığı tahmin ediliyor