Boya sektörü enflasyondan dertli: Cezayı sanayiciler çekiyor

Boya Sanayicileri Derneği (BOSAD) Yönetim Kurulu Başkanı Kenan Baytaş, artan enflasyonun cezasını sanayicilerin çektiğini belirtirken, işçi ücretlerinin arttığından ve 'eleman kıtlığı' yaşandığından söz etti.

Haber Merkezi
YAYINLAMA
GÜNCELLEME

BOSAD Yönetim Kurulu Başkanı Kenan Baytaş, Painİstanbul&Turkcoat Fuarı öncesi düzenlenen yemekteki konuşmasında, boya sektöründe 2024 yılında yüzde 20 büyüme beklendiğini belirtti. 

Boya sektöründe Türkiye’nin dünyada üretimde Almanya, İspanya, Fransa ve İtalya’dan sonra 5. sırada olduğunu, hedefin 4. sıraya yükselmek olduğunu belirten Baytaş, “Türkiye de 600 bin ton boya üretimi var. 160 ülkeye ihracatımız var. Boya sektörünü sadece inşaatlar olarak düşünmeyin, koruyucu özelliği nedeniyle sanayide de çok yoğun kullanılıyor. İhracatın yüzde 85’ini 10 firma yapıyor, üretimin de yüzde 85’ini yine bu 10 firma yapıyor. Hammaddenin yüzde 70’ini yurtdışından ithal ediyoruz ancak katma değerli ürünlerimiz var. Uçak boyaları, gemi boyaları, yerli aracımız TOGG’un boyasını da Türkiye’de üretiyoruz.” dedi.

'Enflasyon arttı, cezayı sanayiciler çekiyor'

Baytaş, “Enflasyon arttı, cezayı sanayiciler çekiyor. Eleman kıtlığı başladı. Sektörde, mavi yakalıların maaşları yaklaşık 25-30 bin TL. Ancak eleman biraz fazla maaş verene hemen gidiyor. EYT bile bize yük oldu.” ifadesini kullandı.

Sektörün en önemli sorunlarının finansman yapısı, yerelleşme, hammaddenin peşin ithal edilmesi olduğunu söyleyen Baytaş, “Uzun vadeler sektörü yoruyor, vadelerin, yurt dışında da olduğu gibi 2-3 aya inmesi gerekiyor” diye konuştu.

'Boya ihracaının artması için markalaşma şart'

BOSAD Yönetim Kurulu Başkan Vekili Hakan Ünel, Türkiye’nin boya ihracatının artması için markalaşmanın şart olduğunu bunun için de öncelikle kazancın yatırıma dönüşmesi gerektiğini söyledi.

Katma değeri yüksek boyalara ağırlık verilmesi gerektiğinin ve bunların da daha çok sanayi boyaları olduğunun altını çizen Baytaş, şunları kaydetti: “Kimya olmadan hiçbir şey olmaz artık bu çok net anlaşıldı, teşvikler de verilmeye başlandı, açılmak üzere olan tesislerimiz var. Sektörel olarak büyüme gerçekleştirmiş olsak bile dünyadaki konjonktürün durağan seviyelere gelmiş olması yumurtalarını aynı sepete koyan firmalar için sıkıntı yaratabilir. 2024 ve sonraki yıllarda büyüyerek kapatabilmemiz için Ar-ge gibi önemli departmanlara yatırım yapmamız, firmalarımızı dünyayı yakından takip ederek global firmalara rakip olabilecek duruma taşımamız gerekiyor. Tabii ki yeni pazarlar bulmak ve bu pazarlardaki yatırım fırsatlarını doğru tespit etmek de büyümemizi etkileyecek."