Depremin ticari hayata etkisini azaltacak formül aranıyor!

Adana Ticaret Odası Başkanı Yücel Bayram, deprem yaşanan illerle ticari bağlantıların kent ekonomisine yansımalarını değerlendirdi. Bayram, Adanalı firmaların ticari alacakları için destek beklediklerini belirtti.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

Adana Ticaret Odası Başkanı Yücel Bayram, depremlerin büyük acılar yaşatmasının yanı sıra ticari hayatı da önemli ölçüde olumsuz etkilediğini söyledi. Bayram, Adanalı firmaların büyük yıkım yaşanan illerden 2 milyar lirayı aşan alacaklarından kaynaklı büyük sorun yaşadıklarını, bunun için destek beklediklerini bildirdi.

Bayram, Adana Sanayi Odası, Adana Ticaret Borsası ve Adana Hacı Sabancı Organize Sanayi Bölgesi iş birliğinde, Tarım ve Orman Bakanı Prof. Dr. Vahit Kirişci’nin katılımıyla düzenlenen İş Dünyası İstişare Toplantısı’nda depremin Adana ticaretine etkilerine dikkat çekti. Bayram, şöyle devam etti: “Çok büyük bir afet yaşadık.

Devle timiz, sivil toplum örgütleri hep birlikte elini taşın altına koymak için mücadele ediyor. Fakat depremin Adana’da ticari bilançosu oldukça yüksek. Bize ulaşan rakamlara göre, Adana firmalarının deprem bölgesinden 2 milyar lirayı aşkın alacağı mevcut. Deprem felaketinden ticari olarak ciddi darbe aldık. Ticaret birbirine bağlı bir döngüdür. Adana bölgede ticaretin önemli bir ayağı ve OHAL kapsamına alınan 11 ilden biri.

Ancak uygulamalarda farklı değerlendiriliyor. Kısa çalışma ödeneği programı ve banka kredi faizleri ile bankaların uygulamalarının OHAL’de olduğumuz sürece deprem yaşanan her il ile eşit değerlendirilmesini istiyoruz." Deprem bölgesinden alacakların doğal olarak tahsil edilemediğini ifade eden Bayram, bu konuyu bakanlıklara sundukları raporlarda belirttiklerini ifade ederek, “Deprem illerinden 50 ile 100 milyon lira alacağı olan büyük ölçekli firmalarımız var.

Ticaret şöyle işliyor; satıyorsunuz, çeki alıyorsunuz karşılığında siz de tedarikçinize ödeme yapıyorsunuz. Şimdi bu çeklerin tahsil edilme şansı yok. Ama firmalarımız karşı tarafa ödemek zorunda. Çoğu firmamız; Alacağımızı ne yapacağız, diye sormayı bile doğru ve etik bulmuyor. Bu bölgelerden resmî alacağı olanlara o bölgelerde firmalarımıza özellikle Kredi Garanti Fonu gibi ya da farklı bir kredi gibi destek sağlanmalı" diye konuştu.