Derya ve Deniz, sınırları olmayan bir dünya çiziyor

AstraZeneca Türkiye, “Benim Adım İnsan” projesini genişleterek “Derya ve Deniz Hayallerinin Peşinde” adlı dijital kitaplarla çocuklara toplumsal cinsiyet eşitliğini anlatıyor.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

Günay DEMİRBAĞ

Toplumsal cinsiyet eşitliğinin önemini vurgulamak amacıyla AstraZeneca Türkiye, İstanbul Bilgi Üniversitesi İletişim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Itır Erhart ve Bilgi Üniversitesi Spor Yöneticiliği Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. İlknur Hacısoftaoğlu danışmanlığında, İstanbul Bilgi Üniversitesi bünyesindeki BilgiGender iş birliğiyle yürüttüğü “Benim Adım İnsan” projesini genişletiyor.

Daha önce proje kapsamında, toplumsal cinsiyet eşitliğini çeşitli açılardan ele alan akademisyenler ve alanında uzman birçok kişinin videoları “Benim Adım İnsan” YouTube kanalında, podcast’leri ise Spotify, Apple Podcasts ve Deezer platformlarında yayınlandı. Şimdi ise, cinsiyet eşitliğinin önemine genç yaşta dikkat çekmek amacıyla dijital çocuk hikâye kitapları oluşturuldu.

"Benim Adım İnsan"

23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’na yaklaşırken tanıtımı yapılan “Derya ve Deniz Hayallerinin Peşinde” adlı dijital hikâye kitapları serisi, 7-10 yaş grubundaki çocuklara toplumsal cinsiyet eşitliğini ve önemini anlatmak amacıyla hazırlandı. Hikâye kitaplarında, ünlü isimlerin kişisel kariyer yolculukları ve deneyimlerinden ilham alınarak mesleklerin ve hobilerin cinsiyete bağlı olmaması gerektiği vurgulanıyor.

Proje kapsamında gönüllü olarak yer alan isimler arasında motosikletli gezgin ve akademisyen Asil Özbay, oyun yapımcısı Simay Dinç, pilot Elif Güveyler, futbolcu Didem Karagenç, jimnastikçi Ferhat Arıcan, bilim insanı Seda Keskin Avcı ve dansçı Canberk Yıldız bulunuyor. Bu isimler, Derya ve Deniz karakterlerinin hikâyelerinde ezber bozan rollerle dikkat çekiyor ve “Benim Adım İnsan” mesajını vurgulayarak herkesin istediği mesleğe veya hobiye sahip olabileceğini altını çiziyor.

“Hepimiz insanız, hepimiz eşitiz”

AstraZeneca  Türkiye Ülke Başkanı Ecz. Serkan Barış: “Tüm alanlarda eşitlikçi ve kapsayıcı olmayı kültürünün bir parçası olarak benimsemiş bir şirket olarak 2021 yılından bu yana hayata geçirdiğimiz ‘Benim Adım İnsan’ projesi ile ‘hepimiz insanız, hepimiz eşitiz’ mesajını vermeye devam ediyoruz. Geçtiğimiz dönem, alanlarında uzman kişiler ve akademisyenlerle toplumsal cinsiyet eşitliğini çeşitli açılardan ele alan video ve podcast kayıtları gerçekleştirmiştik.

Bu kez ise, cinsiyet eşitliğinin çocuk yaşlarda benimsenmesinin öneminden yola çıkarak meslekler, uğraşlar, hobiler dahil olmak üzere çocuk yaşta zihinlerimize yerleştirilen cinsiyet kalıplarını kırmanın önemine dikkat çekmek istedik. Çünkü eşitlik, çeşitlilik ve kapsayıcılık gibi kavramların çocuk yaşta benimsenmesi güçlü bir toplum için önem taşıyor. Bu amaçla yazılmış olan hikâye kitaplarımızı, yaklaşmakta olan 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’na yakışır bir hediye olarak çocuklarımızla buluşturduk.

‘Benim Adım İnsan’ projemiz kapsamında yazılan bu hikaye kitaplarıyla çocuklarımızın ve toplumun gelişimine katkıda bulunmaktan gurur duyuyoruz” diyerek yaptığı açıklamanın ardından DÜNYA Gazetesine projenin sürdürülebilirliği konusunda şunları söyledi: “Proje, 2021 yılında birinci kademesiyle başladı ve bugün 2024 itibariyle biraz daha ebeveynlerden çocuklara eriştirecek versiyonunu hayata geçirmiş olduk. Dolayısıyla üç yıldır zaten gündemimizde.

Bence AstraZeneca’nın Türkiye›de var olduğu süre boyunca bu projenin devam etmesi gerektiğini düşünüyorum. Bir örnek ile açıklamam gerekirse, çok uzun yıllardır AstraZeneca’dayım ve bundan belki 15 yıl önce yine ilköğrenim çağındaki çocuklar için başlattığımız İlk Yardıma İlk Adım adında çocukların erken yaşlarda ilk yardımın ne olduğunu öğrenebilmesi konusunda bir proje başlatmıştık. Milli Eğitim ve Sağlık Bakanlığı ile beraber yürüttüğümüz bir projeydi.

Devamını sağlayabilmek için bundan birkaç sene önce projenin ikinci versiyonuna başlattık ve devamını da düşünüyoruz. Ayrıca bundan önce başlattığımız projelerin de yakın zamanda ikinci versiyonlarını hayata geçirdik. Dolayısıyla bu tarz projelerde şirketin karakterinde sürdürülebilirdik var diye düşünebiliyoruz. Çünkü kısa bir süre içinde hedefinize ulaşıp, farkındalık yaratabilirsiniz ama çalışmayı durdurduğunuz zaman bir köpük gibi çok hızlı da kaybolabilir. O yüzden devam etmesi için sürekli altının sıcak olması lazım. Bu proje farklı versiyonlarla devam edecek.”

“Kadınların çalışma hayatına katılımı yaklaşık %30”

 Kadın ve erkeği toplumsal, kültürel kalıplar içerisinde tutup, eşit göremezsek bizi nasıl bir dünya bekleyeceği konusundaki sorusunu Bilgi Üniversitesi İletişim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Itır Erhart şöyle yanıtladı: “Bazı ülkelerde özellikle toplumsal cinsiyet rolleri çok tanımlı ve Türkiye halen maalesef onlardan biri.

Yani cinsiyet eşitliğini sağlayamadığımız ve cinsiyet uçurumunun çok derin olduğu bir ülke. Mesela kadınların çalışma hayatına katılımı yaklaşık %30’larda. Çok basit bir rakam, ama çok şey söylüyor. Halen kadın yani ev, çocuk, bakım gibi özel alanda, erkek ise siyaset, banka, finans, para kazanma gibi daha kamusal bir bölgede yer alıyor. Şimdi biz var olan ezberleri bozmazsak kız çocuklarının tamamını bu rollerin içerisine sıkışmış bir şekilde yönlendiririz ve hayallerine ulaşmalarını sağlayamayız. Birini o tanımlı alana sıkıştırdığınızda, var olan potansiyel aslında gerçekleşememiş olur.

Çünkü kadın ve erkek olmamızın çok ötesinde her birimiz biriciğiz. Cinsel eşitlik, var olan potansiyeli gerçekleştirmemiz için alan açılmasını sağlıyor.” Kitaplar konusunda ise “Çocuk kitapları ideolojileri ve kavrayışları hayata geçiren araçlardır. Sosyal değer ve rol model aşılayıcılarıdır. Oyunlar ve çocuk programları ile birlikte, çocuğun kimliğinin oluşumundaki ilk kültürel çerçevelerden birini oluştururlar. Bu nedenle çocukların toplumsal cinsiyet rollerine maruz bırakılmadığı hem kız hem oğlan çocuklarının karşılarına aktif ve çeşitlilik gösteren rolleri çıkaran kitaplarla tanışmaları çok önemlidir” dedi.

“Cinsiyet eşitliği, çocukların geleceği için önemli”

İstanbul Bilgi Üniversitesi Spor Yöneticiliği Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. İlknur Hacısoftaoğlu proje konusunda “Biz yetişkinlerin, toplumsal cinsiyet eşitliğini her şeyden önce çocukların bugünleri ve gelecekleri için sağlaması gerekiyor. Kız veya oğlan fark etmeksizin çocukların cinsiyetlerinden kaynaklı bariyerlerle karşılaşmadan eşit ve özgür bir dünyada güvenle yaşamaları bizim sorumluluğumuz. BilgiGender ve AstraZeneca olarak bu sorumlulukla yola çıktık, macera ve heyecan dolu çocuk kitapları serisi hazırladık.

Çocuklara ve hatta büyüklere seslenmesini, zevkle okunmasını umut ettiğimiz çok güzel hikâyeler hazırlanmasına vesile olmaya çalıştık. Onları hayatta her şey olmaya hakları olduğu yolunda ilham veren rol modellerle buluşturan bu hikâyelerde bir araya getirdik. Umuyorum bizim neşe ve umutla hazırladığımız bu dijital kitaplar çocuk okuyucularıyla bir an önce buluşur” açıklamasında bulundu. Kitaplar, yazar Alper Baytekin tarafından kaleme alındı. https:// benimadiminsan.jungoedu. com/ sayfasında ücretsiz bir şekilde ulaşılabiliyor