“Kentsel dönüşüm projeleri seramik sektörünü hareketlendirdi”

Germiyan Saatçioğlu: “Kentsel dönüşüm projeleri seramik sektörünü hareketlendirdi”

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

Hüseyin SÖNMEZ

Katma değeri en yüksek sektörlerin başlarında yer alan seramik sektörü, 2015 yılında ihracatta kan kaybederken, iç pazarda güçlü bir büyüme performansı sergiledi. Sektörün önemli bir bölümünü oluşturan seramik kaplama malzemeleri satışında Cumhuriyet tarihinin rekoru kırıldı. Seramik kaplama malzemelerinde iç pazarda toplam 230 milyon metrekarelik satış gerçekleştirildi.

Türkiye Seramik Federasyonu (TSF) Genel Sekreteri Germiyan Saatçioğlu, ekonomik büyüklüğü yaklaşık 3 milyar euro seviyesinde olan seramik sektörünün, geleceğe güvenle baktığını söyledi. Türkiye'nin bir deprem ülkesi olması sebebiyle kentsel dönüşüm projelerinin başta İstanbul olmak üzere ülke genelinde hayata geçirildiğini ifade eden Saatçioğlu, kentsel dönüşüm projelerinin seramik sektörünü hareketlendirdiğini vurguladı. Sektörün başlıca pazarlarının İngiltere, Almanya, Fransa ağırlıklı olmak üzere Avrupa Birliği (AB) ülkeleri olduğunu belirten Saatçioğlu, önümüzdeki dönemde ise başta ABD pazarı olmak üzere Afrika, Asya ve Uzakdoğu ülkeleri sektör olarak büyüme yaratılacak pazarlar olduğunu aktardı. AB'de seramik sektöründe faaliyet gösteren firmalara doğalgaz ve elektrik enerjisi fiyatlarındaki vergi muafiyetleri, sübvansiyonlar ve sektöre özel enerji fiyatlarının uyguladığına dikkat çeken Saatçioğlu, söz konusu uygulamanın Türkiye'de de uygulanması için ilgili bakanlıklarla çalışmalara ağırlık verdiklerini söyledi. Saatçioğlu, DÜNYA İnşaat Dergisi'nin sorularını şöyle yanıtladı:

- TSF'nin kurumsal kimliğinden bahseder misiniz?


SAATÇİOĞLU: TSF, Türk seramik sektöründeki, seramik, karo, vitrifiye, refrakter ve hammadde üretici kuruluşlarının yanı sıra satış kanallarını oluşturan bayileri, bilim adamları ve seramik sanatçılarını tek bir çatı altında toplamak amacıyla kurulmuştur. Seramik sektörünü her anlamda temsil eden Türkiye Seramik Federasyonu, sektörün gelişimi, ortak sorun ve ihtiyaçların giderilmesi yolunda büyük önem taşımaktadır. Toplam da yedi üye dernek bulunmaktadır. Bunlar sırasıyla; Seramik Kaplama Malzemeleri Üreticileri Derneği (SERKAP), Seramik Sağlık Gereçleri Üreticileri Derneği (SERSA), Seramik, Cam ve Çimento Hammaddeleri Üreticileri Derneği (SERHAM), Teknik Seramik ve Refrakter Üreticileri Derneği (SEREF), Tesisat İnşaat Malzemecileri Derneği (TİMDER), Türk Seramik Derneği (TSD) ve Eskişehir-Bilecik-Kütahya Seramik İş Kümesi Derneği (EBK).

- Federasyonun önemli gündem maddeleri neler?


SAATÇİOĞLU: TSFolarak gündemimizde 8-12 Mart 2017 tarihleri arasında CNR Expo Yeşilköy'de düzenleyeceğimiz UNICERA Seramik, Banyo, Mutfak Fuarı’dır. Sektörün lider firmalarına ait yüzlerce markanın yeni ürün ve hizmetlerinin sergileneceği fuarda; ziyaretçilerin yeni ürünlerle buluşması, katılımcı firmaların da tanıtımlarını en etkili şekilde yapmaları ve iş hacimlerini artırmaları hedefleniyor.

- Seramik sektörünün büyüklüğü hakkında bilgi verir misiniz? Ayrıca, sektör kaç kişiye istihdam sağlıyor?


SAATÇİOĞLU: Katma değeri çok yüksek olan seramik sektörün ekonomik büyüklüğü 3 milyar euro. Türkiye’nin en eski ve hızlı ilerleyen sektörlerinden biri olan seramik sektörü, ürünlerin gelişimi ve çeşitliliği dikkate alındığında ihracatta yerli kaynakları en çok kullanan ve hammaddede ithal ürünlere bağımlılığı en az olan sektörlerden biri olarak Türk ekonomisine katkı sağlamaktadır. Bununla birlikte, sektör doğrudan 26 bin, dolaylı olarak ise 220 bin istihdam yaratmaktadır.

- Sektörün yurtiçi ve yurtdışı performansını değerlendirir misiz?


SAATÇİOĞLU: İhracat verileri, artan döviz kurları ile rekabetçi konuma geçen sektör temsilcilerimiz, doğal pazarlarımız olan Kuzey Afrika ve Ortadoğu ülkelerindeki politik sorunlar nedeni ile beklenen büyümeyi gösterememiştir. Bu ortamda gelişmiş Avrupa ekonomilerindeki pazar payımız artarak devam etmiştir. Kapasite kullanım oranlarımız, azalan yurtdışı talebin negatif etkisine rağmen, yurtiçi pazarın desteği ile tolere edilmeye çalışılmıştır. Seramik sektörü, en önemli iki ürün grubu olan kaplama malzemeleri ve sağlık gereçlerinde, 2014 yılında gerçekleştirmiş olduğu 820 milyon dolar ihracat hacmi ile Türkiye’nin önde gelen endüstrileri arasında yer almaktadır. Bugün dünya üzerinde seramik kaplama malzemelerinde 9’uncu, seramik sağlık gereçlerinde 4’üncü en büyük üretici ülke konumuna yerleştik. Seramik karolarda ve sağlık gereçlerinde dünyanın 4'üncü büyük ihracatçısı olurken, karolarda Avrupa’nın 3'üncüsü, sağlık gereçlerinde ise en büyük tek ihracatçısı olduk. Sektörün önemli bir bölümünü oluşturan SKM satışında Cumhuriyet tarihinin rekoru kırıldı. İç pazarda toplam 230 milyon metrekarelik satış gerçekleştirildi. Dış pazarda ise toplam 77,2 milyon metrekare satış gerçekleştirildi. SSG'de toplam 11 milyona adet iç pazar, 8 milyon adet dış pazar satışı oldu. Türkiye seramik üretiminin karolarda üretimin yüzde 30’unu, sağlık gereçlerinde yüzde 40’ını ihraç etmektedir. Küresel pazarlarda olan daralma nedeniyle 2015 yılında kaplama malzemeleri ihracatımız aralık ayı sonu itibarıyla geçen yılın aynı dönemine göre miktar olarak yüzde 8,90 ve tutar olarak yüzde 16,37 azaldı. Aynı sebeplerle seramik sağlık gereçleri ihracatımız aralık sonu itibarıyla geçen yılın aynı dönemine kıyasla miktar olarak yüzde 2,67 ve tutar dolar olarak yüzde 10,66 oranlarında azaldı.

- Tarihi satış rekorunda kentsel dönüşüm projelerinin etkisi oldu mu?
SAATÇİOĞLU: Son yıllarda iç pazarda önemli artışlar yaşanıyor. Özellikle Türkiye'nin bir deprem ülkesi olması sebebiyle kentsel dönüşüm projeleri başta İstanbul olmak üzere ülke genelinde hayata geçiriliyor. Dönüşüm projeleri iç pazarda satışları tetikleyen en önemli unsurdur.

- İhracatta hangi ülkeler öne çıkıyor? Sektörün hedef pazarları hangi ülkeler olmalı?
SAATÇİOĞLU: Seramik sektöründe, gerek kaplama malzemelerinde gerek sağlık gereçlerinde seramik sektörünün başlıca pazarları İngiltere, Almanya, Fransa ağırlıklı olmak üzere Avrupa’dır. Önümüzdeki dönemde ise başta ABD pazarı olmak üzere Afrika pazarı, Asya kıtası pazarları ve Uzakdoğu pazarları sektör olarak büyüme yaratacağımız pazarlardır.

- Sektördeki Ar-Ge çalışmaları ve üretim teknolojileri konusunda neler söyleyebilirsiniz?


SAATÇİOĞLU: Avrupa’da ve dünyada büyük üreticilerden olan Türk seramik sektörü, son yıllarda inovatif ve tasarım odaklı ürünleri ağırlık verdi. Özellikle karo bölümünde ebatların büyüdüğünü görüyoruz. Ebatların büyümesi ile birlikte tasarım da değişti. Dijital dekorasyon uygulamaları sektörde yoğun bir şekilde kullanılmaya başladı. Yer karolarında mermer benzeri karolar üretiminde de artış yaşanıyor. Tasarım ve Ar-Ge olarak sektör ilerlemiş durumda. Üreticiler pek çok sayıda Ar-Ge merkezi açtı. Yenileri de açılıyor. Hükümetimiz Ar-Ge merkezlerinin sayısının çoğalmasıyla ilgili yeni bir teşvikte bulundu. Doktoralı yönetici sayısı sektörde artıyor. Doktora yapmış ama üniversitelerde akademik görevlerde bulunmamış sektörde mühendis olarak çalışmaya başladı.

- Sektörünün gelişimini hızlandırmak adına firmalara düşen görevler neler olabilir?
SAATÇİOĞLU: Seramik üreticilerinin ulusal ve uluslararası pazarlarda uzun dönemde faaliyet göstererek kalıcı markalar olabilmeleri için stratejik olarak hareket etmeleri gerekmektedir. Standartlarda belirli bir seviye yakalanarak, firmaların pazarın trendleri doğrultusunda kendilerini güncelleyebilmeleri büyük önem taşımaktadır. Sektörü temsil eden organizasyonlar, üretici şirketler, üniversiteler ve kamu kurumları arasında etkin koordinasyonun sağlanması sektörün gelişimi açısından çok önemlidir.

- Kalite standartları ve denetimler konusunda neler söyleyebilirsiniz. Konu ile ilgili ne gibi çalışmalarınız mevcut?


SAATÇİOĞLU: Seramik sektörünün genel vizyonu iç ve dış pazarda sağlıklı büyümeyi sağlamak ve Türk seramik sektörünün rekabet gücünü arttırmaktır. Bunun için de en önemli kriterlerinden birisi de kalite ve verimliliğin arttırılmasıdır. Kalite ve verimliliğin arttırılması ve iç ve dış pazarda ticaret ve rekabet şartlarının korunması ve iyileştirilmesi hedefleriyle Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı ile yürütülecek olan Türkiye Seramik Sektörü Strateji Belgesi ve Eylem Planı (2016-2020) hazırlanmıştır. 2016 sonu itibariyle sektör bazında yapılacak çalışmalar stratejik belge planı içerisinde konumlandırılmış ve sorumlu kuruluşlar eylem planına dahil edilmiştir (Ekonomi Bakanlığı, Kalkınma Bakanlığı, Maliye Bakanlığı, TÜBİTAK, KOSGEB, TSF gibi). Bu başlık altında alınacak aksiyonlar ise şöyle: Sektörün ihtiyaç duyduğu alanlarda Ar-Ge, Ür-Ge ve İnovasyon bilincinin yaygınlaştırılması ve bu alanlarda kaynakların artırılmasına yönelik çalışmaların gerçekleştirilmesi. Sektöre yönelik ulusal meslek standartları ve yeterlilikleri hazırlanarak güncellenmesi. Seramik Endüstrisi Türkiye Hammadde Stratejik Planı oluşturulması. Geleneksel ve teknik seramikte sektörün ihtiyaç duyduğu standartlar oluşturulması. Teknik Seramik GTİP numaraları güncellenmesi. Kamu koordinasyonunda ‘Ulusal Odak Projeleri’ oluşturulması ve desteklenmesi.

- Sektörün gelişimi için Hükümetten beklentileriniz neler?

SAATÇİOĞLU: Seramik hammaddeleri konusunda sıkıntı yaşıyoruz. En kaliteli kil madenleri Şile'de bulunmaktadır. Bu madenlere ulaşmada bazı sıkıntılar yaşadık. Maden İşleri Genel Müdürlüğü, Ekonomi Bakanlığı ve Sanayi Bakanlığı ile temasa geçerek, 2020 yılına kadar hammadde konusunu çözüme kavuşturduk. Ülkemizdeki enerji fiyatları Avrupa ülkeleri ile eşdeğer olmasına rağmen İran, Birleşik Arap Emirlikleri ve Hindistan enerji fiyatları çok ucuz. Avrupa Birliği seramik sanayisini koruyor. Niye koruyor? Çünkü ihracat yapıyor. Ayrıca istihdama çok büyük katkısından dolayı koruyor. Korurken de 'Enerjinin Vergilendirmesi Yasası'nı çıkarmış. Avrupa Birliği'nde yerleşik rakiplerimizin faydalanmakta olduğu 'yoğun enerji tüketen sanayi dallarına Avrupa Birliği Komisyonu tarafından kararname ve yönetmelikler ile verilmekte olan doğalgaz ve elektrik enerjisi fiyatlarındaki vergi muafiyetleri, sübvansiyonlar ve sektöre özel enerji fiyatları' uygulamalarının ülkemizde de uygulanmasını sektörümüzün sağlıklı bir gelecek perspektifinde gelişmesi adına önemsiyoruz. Bu konuda ilgili bakanlıklarla temaslarımız devam ediyor. Teşvik konusunda bölgesel teşvikler var. Biz, sektörel teşviklerin olmasını istiyoruz. Hammadde arama çalışmalarının artmasını istiyoruz. Pahada hafif yükte ağır bir sanayi olan seramiğin nakliyesine verilen paranın azınsanmayacak kadar yüksek. Bunu azaltabilmek için fabrikalardan limanalara kadar bağlı tren yolları olması lazım. Fabrikaların içlerine kadar giren demiryolu ağına büyük ihtiyacımız var. Manisa'da bulunan bir sanayi sitesine demiryolu ağı bağlantısı yapıldı. Diğer illerde bunun yaygınlaştırılması gerekiyor.