‘Yapı ruhsatları en az bir yıl uzatılmalı’
KAYİM-DER Yönetim Kurulu Başkanı Ali Aydın, OHAL’den dolayı yapı ruhsatlarının en az bir yıl uzatılmasını, müteahhitlerin bankalara olan borçlarının en az 36 ay taksitlendirilmesini istedi.
DİLEK FİDAN
KAYSERİ - Anadolu Yapı Müteahhitleri Federasyonu Genel Başkanı ve Kayseri İmar İnşaat Müteahhitleri Derneği (KAYİM-DER) Yönetim Kurulu Başkanı Ali Aydın, yapı ruhsatlarının OHAL’den dolayı acilen en az bir yıl uzatılması gerektiğini söyledi.
İnşaat yapı sektörü 2015 yılında üst üste yapılan seçimler nedeniyle daralma yaşamışken, 15 Temmuz darbe girişimiyle setörün sorunlarının daha da ağırlaştığını kaydeden Aydın, “Demir fiyatlarına gelen yüzde 50’ye varan zamlarla, bugün sektör firmaları döviz ve faiz girdabında, ürettiğini satamaz duruma düşmüştür. Bir yanda bitirmeleri gereken şartı cezaya bağlanmış taahhütleri, diğer yandan süresi dolmak üzere olan yapı ruhsatları var. Müteahhitlerimiz bu yapı ruhsatlarının OHAL’ den dolayı en az acilen bir yıl uzatılmasını istemektedirler” dedi.
Müteahhitlerin sorunlarını ve çözüm önerilerini Ankara’da düzenlenen ‘İnşaat Sektörü Çalıştayı’nda da duyurduklarını ifade eden Aydın, “Müteahhitlik hizmet kanununun acilen çıkartılması gerekiyor. Bu mesleğin kontrolsüz güç olmaktan, her önüne gelenin yaptığı meslek olmaktan çıkartılması, güven endeksinin yukarı çekilmesi şart. Müteahhitlik hizmet kanunu metni hazır ve Meclis’te görüşülüp kabul edilmeyi bekliyor” dedi. Piyasada bir nakit darlığı olduğunu ve bunun için de inşaat sektöründen alınan ağır vergiler, harçlar ile prim yükleri altında müteahhitlerin zor durumda kaldığını belirten Aydın, “Hükümetimizin son vergi ve SGK alanındaki yapmış olduğu yapılandırmada elde etmiş olduğu tutar 124 milyar TL. Bunun büyük bir bölümünü müteahhitler yapılandırmıştır. Piyasada bir nakit darlığı olduğu biliniyor. Bunun için inşaat sektöründen alınan vergi ve tapu harçları ile SGK prim oranlarının düşürülmesini istiyoruz. Banka konut kredilerini yüzde 0.70 seviyesine indirilmesi elzemdir. Bunun için bankalara teşvik verilerek konut alan vatandaşlara kolaylık sağlanarak satışlar hızlandırılmalı” diye konuştu.
Müteahhitlerin bankalara olan borçları için en az 36 ay kadar taksitlendirilme yapılmasını istediklerini söyleyen Ali Aydın, “Son 10 yılın birim maliyetleri toplam %86 artarken, yapı maliyetleri 10 yılda toplam yüzde 130 kadar arttı. Bu durumda yapı müteahhitleri de maliyetlerin altında konutlarını sattılar. Birçok müteahhit ürettiği konutunu satamadığı için bankalar tarafından rehin alınıyor. Bu konuda gerek Cumhurbaşkanımızdan gerekse hükümetimizden destek bekliyoruz” şeklinde konuştu.
Tapu harçları düşürülsün
Aydın, “Tapu alım satımlarında önceden inşaat halinde olan ve yapı kullanma izin belgesi alınmayan avans niteliğindeki satışlarda emlak raiç bedeli üzerinden yüzde 0.02 harç alınırken, şimdi inşaat halindekileri bile bitmiş konut üzerinden yüzde 4 harç alınıyor. Bu harç çok yüksek. Düşürülmesi gerekiyor” dedi. Arsa teminlerinde belediyelerdeki şerefiye dâhil, yapı ruhsatları aşamasındaki farklı uygulamaların ve fahiş ücret alma yarışının bitirilmesi ve ruhsat sürelerinin kısaltılmasınını istediklerini vurgulayan Aydın, “Bürokrasiden işimizi yapamaz durumdayız. Ayrıca, SGK prim tahsilatında 2015 yılında 7 kat ile 15 kat arasındaki 21.5 metre ile 51.5 metre arasındaki binalardan 750 TL metrekare prim tahsil ederken, 9 Nisan’da çıkan tebliğ ile 4-C sınıfına 30.5 metre ile 51.5 metre arasını ekleyerek yani 10 ve 15 kat arası binaların fiyatını bin 30 TL metrekareye yükselterek yüzde 38’e yakın bir zam yapıldı. Bu kabul edilebilir bir artış değil. Bu oran projelerden ruhsat harçları dâhil birçok maliyeti arttırdı” dedi.
Bakanlıktan yerel yönetimlere bir tamim çıkararak dernek ve birliklerine üye olmayanların projelerine onay verilmemesini istediklerini kaydeden Aydın, “Bizler de içimizdeki çürük elmaların ayıklanmasını ve mesleğini hakkıyla yapmayanlara karşı önlem almak istiyoruz”dedi.
'KİK ihalelerinde sabit fiyat uygulanmasın'
KAYİM-DER Yönetim Kurulu Başkanı Ali Aydın, KİK’in ihalelerinde uygulanan ve müteahhitleri mağdur eden sabit fi yat, anahtar teslim uygulamalarından vazgeçilmesi gerektiğini de belirterek, “Proje ve teknik şartnamelerdeki tüm belirsizlikler, eksik ve hatalı işlemler müteahhide yansıtılıyor. Bu sistemde iş alan müteahhitlerin tamamına yakını zarar ederek ifl as ediyor. Eşik fi yatın altında teklif veren müteahhide, idare haklı olarak daha ucuza işimi yaptırırım diyerek veya yukarı fi yata verdiğinde kendisine bir soruşturma geleceği korkusuyla işini veriyor. Bu yöntemle hem müteahhit zararına iş yapıyor, hem de işin kalitesi düşüyor”dedi.