'Gaz kesintisi, santralleri batışa götürebilir'

GAZBİR Başkanı Arslan, gazdan elektrik üreten çevrim santrallerinin zorunlu olarak yüksek fiyatlı enerji satın aldıklarını belirterek, "Bu santralleri batışa götürebilecek bir sıkıntı" dedi.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

Türkiye Doğalgaz Dağıtıcıları Birliği (GAZBİR) Derneği Başkanı Yaşar Arslan, doğalgaz tüketiminde pik gün ihtiyacının karşılanması için 2017'de devreye girecek yatırımların büyük önem taşıdığını belirterek, "Yapılacak yeni yatırımlarla 2019'dan sonra bir sorunumuz kalmayacak gibi görünüyor ama kapasite artsa bile bizim konfor sıcaklığı olan 19-20 derecelerde ısınmayı öğrenmemiz gerekiyor" ifadesini kullandı.

Arslan, BOTAŞ'ın elektrik santrallerine uyguladığı yüzde 90'a yaklaşan kesintilerin santralleri büyük sıkıntıya soktuğunu, bu sıkıntının santralleri batışa götürebileceğini söyledi.

Doğalgaz sektörüne ilişkin soruları yanıtlayan Arslan, Türkiye'nin iletim şebekesinin günlük 200 milyon metreküp kapasiteli olduğunu hatırlattı.

Son günlerde ise günlük doğalgaz tüketiminin 215 milyon metreküp seviyesinde gerçekleştiğini ifade eden Arslan, "Elektrik santrallerinde kısıntıya gidilmeseydi, bu durum sistemi iyice sıkıntıya sokacaktı. Elektrik santrallerinde kısıntı yapılmasaydı, günlük tüketimde 240 milyon metreküpün üzerine çıkılacaktı. Bu öngörü ile yapılan şebeke yönetimi uygulamaları ile günlük tüketim 215 milyon metreküplerde gerçekleşiyor şu anda. Doğalgaz santralleri standart piyasa şartlarında, günlük 50 milyon metreküp doğalgaz tüketimi yapıyor. Şu anda bu miktar günlük 20 milyon metreküpe kadar inmiş durumda." ifadelerini kullandı.

'Santralleri batışa götürebilir'

Türkiye'de genelde yılın son aylarında konut başına günlük tüketimin 6-7 metreküp seviyesinde gerçekleştiğini aktaran Arslan, 10 Aralık'tan bu yana günlük tüketimin arttığını söyledi.

Arslan, söz konusu artışın 21 Aralık itibarıyla konut başına günlük tüketimin 11 metreküp ve üzerine çıkmaya başladığını, bu miktarın da konut başına tüketimde yüzde 50 artış anlamına geldiğini anlattı.

Doğalgazla birlikte kış aylarında günlük elektrik tüketiminin de arttığını ve yükselen talebin fiyatlara da yansıdığını vurgulayan Arslan, şöyle devam etti:

"Bu artışlarda doğalgazdan elektrik üreten santraller de büyük zarar görüyor. Bu santralleri batışa götürebilecek bir sıkıntı bu. Doğalgazdan elektrik üreten santrallerin kendi müşterilerine olan yükümlülüklerini gözardı etmemek gerekiyor. Bu santraller yükümlülükleri yerine getirebilmek için sistemden zorunlu olarak yüksek fiyatlı enerjiyi alıyorlar. Bu üreticilerin öngöremeyeceği veya önleyemeyeceği bir şekilde gerçekleşen bu durum karşısında, EPDK'nın zorunlu olarak fiyatlara tavan konulması uygulaması getirmesi gerekiyor. Aksi takdirde bu durum birilerinin zararı, başkalarının ise fahiş kar etmesine neden olacaktır. Bu durum ise sürdürülebilir bir piyasa yapısı için istenen bir durum değildir. Doğalgaz arzı elektrik fiyatlarını doğrudan etkiliyor. Elektrik piyasasında sağlıklı fiyat oluşumu için doğalgaz ithalatının serbest bırakılması ve fiyatın serbest piyasa şartlarına uygun olarak bir ticaret merkezinde oluşması gerekiyor."

'2018'de etki biraz daha hafifleyecek'

Arslan, doğalgaz arzı noktasında devreye alınacak yatırımların kritik önemine işaret ederek, "Pik gün ihtiyacının karşılanması için 2017'de devreye girecek yatırımlar büyük önem taşıyor. Devreye yeni girecek yeni tesisler ve iletim hattı yatırımlarının kış ortasına yetişecek olması nedeniyle şu anda bir miktar sıkıntımız var. Ancak 2018 kışında bu etki biraz daha hafifleyecektir." değerlendirmesinde bulundu.

Arslan, doğalgazda arz sıkıntısı yaşanmaması için hem yatırım hem de regülasyon anlamında bazı önlemlerle bu durumun çözülmesi gerektiğini belirterek, şunları kaydetti:

"Yapılacak yeni yatırımlarla 2019'dan sonra bir sorunumuz kalmayacak gibi görünüyor. 2017'de daha dikkatli davranarak ve piyasadaki regülasyonda bir takım önlemler alarak, bu durumu çözmek zorundayız. Ancak kapasite artsa bile konut tüketicisinin alışması gereken bazı hususlar var. Yaptığımız çalışmalar bize Türkiye’de konfor sıcaklığının Avrupa ülkelerinin çok üzerinde olduğunu gösteriyor. Şu an Türkiye'de konutların sıcaklıkları 23-24 derecelerde. Kapasite artsa bile bizim konfor sıcaklığı olan 19-20 derecelerde ısınmayı öğrenmemiz gerekiyor. 100 metrekare bir evin sıcaklığını 20 dereceden 21 dereceye çıkarmak için yüzde 7 daha fazla doğalgaz harcıyoruz. 4 derece ilave ısınma için yaklaşık yüzde 30 daha fazla fatura ödüyoruz. Bu tüketici için büyük bir maliyet olduğu gibi sistem üzerindeki yükü de çok daha fazla. Çünkü bu kapasite sınırlı bir dönemde kullanılan fakat sürekli tahsis edilmesi gereken bir kapasitedir. 19 derecelerde ısınma alışkanlığını edinmemiz gerekiyor ki böyle uzun dönemli soğuk havaların devam ettiği durumlarda pik tüketimi daha normale indirebilelim. 19-20 derece konfor sıcaklığının insan sağlığı için de doğru olduğunu gösteren araştırmalar var."

'Silivri'deki tesis piyasayı rahatlatacak'

Arslan, Tuz Gölü Yeraltı Depolama Tesisinin devreye girecek olması ve Silivri'deki gaz depolama tesisindeki kapasite artışlarıyla birlikte piyasasının biraz daha rahatlayacağına dikkati çekti.

Boru Hatları ile Petrol Taşıma AŞ (BOTAŞ), 14 Aralık itibarıyla doğalgazdan elektrik üreten santrallerin gaz çekiş miktarlarını azaltmaları için talimat göndermiş, geçen hafta spot piyasada elektriğin piyasa takas fiyatı megavatsaat başına bin 900 liraya kadar yükselmişti.