Sanayinin odağında çevre ve tasarruf var

Türkiye’de enerji tüketiminin yüzde 35’inden sorumlu olan sanayi sektörü, faaliyetlerinin çevresel etkilerini azaltmak ve rekabet gücünü artırmak amacıyla doğa dostu stratejilere yöneldi. Çevre ve tasarrufu odağına alan sektör, ilk kalemde iklimlendirme üzerine yoğunlaşacak.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

Küresel ısınma sonucu yaşanan iklim değişikliklerinin yanı sıra enerji kaynakları ve enerji maliyetleri tüm sektörlerin ana gündem maddeleri arasında yer almaya devam ediyor.

Yüzde 35’lik bir pay ile Türkiye’de enerji tüketiminin en yüksek olduğu sanayi sektörü, faaliyetlerinin çevresel etkilerini azaltmak ve rekabet gücünü artırmak için tasarruf ve çevre konularına yoğunlaştı. Sanayide enerji tasarrufu denildiğinde akla ilk olarak iklimlendirmenin geldiğini söyleyen Çukurova Isı Pazarlama Müdürü Osman Ünlü, “Çünkü iklimlendirme sistemleri bir tesisin tüm enerji kullanımının yaklaşık yüzde 50’sinden sorumlu.

İşletmeler, doğru ısıtma kullanarak tasarruf sağlarken, sürdürülebilir yaşama da katkı sağlar” dedi. Sanayide işletmelerin kârlılığını etkileyen birçok faktör bulunduğuna vurgu yapan Osman Ünlü, “Enerji, işletmelerin en büyük maliyet kalemi olarak bu faktörler arasında ilk sırada yer alıyor. Rekabet gücünü artırmak ve faaliyetlerinden kaynaklı karbon emisyonlarını düşürmek isteyen işletmeler, enerji harcamalarını gözden geçiriyor. Çünkü Türkiye’de enerji tüketiminin en yüksek olduğu sektör yüzde 35’lik bir pay ile sanayi sektörü” diye konuştu.

2021 yılında sanayi sektörünün enerji tüketiminin yüzde 28’ini elektrik, yüzde 26’sını doğalgaz ve yüzde 12’sini taşkömürünün oluşturduğunu belirten Ünlü şöyle devam etti: “Türkiye’deki toplam sera gazı emisyonlarında en yüksek payı yüzde 71 ile enerji kaynaklı emisyonlardan alıyor. Bu nedenle sanayi sektöründe sağlanacak enerji tasarrufu hem kârlılık hem de sürdürülebilir bir dünya için büyük önem taşıyor.”

Emisyonların yüzde 71’i enerji kaynaklı

Bir tesisin tüm enerji kullanımının yüzde 50’sinden sorumlu olan eski ve verimsiz ısıtma sistemlerinin, enerji kaynaklarını ve ekolojik hayatı tehdit etmekte olduğuna dikkat çeken Ünlü, “Bu nedenle işletmeler ve endüstriyel tesisler, eski ve verimsiz ısıtma sistemlerini yenileyerek hem enerji tüketim bedellerini hem de çevresel etkilerini düşürmeyi hedefliyor.

Çünkü bu sistemlerde, merkezi iklimlendirme sistemlerinde olduğu gibi işletmenin tamamını ısıtma zorunluluğu yok. İsteğe bağlı olarak merkezi sıcak hava üflemeli sistemlere göre yüzde 30 ila 70 oranında tasarruf sağlanabiliyor” dedi. Çukurova Isı’nın Avrupa Komisyonu’nun Ecodesign Direktifi’ne (ErP) uygun olarak geliştirdiği Goldsun CPH seramik plakalı radyant ısıtıcı ürününe ilişkin de bilgi veren Ünlü, “Düşük emisyon değerleri ile sınıfının en çevreci teknolojisi olarak tanımlanıyor. Goldsun CPH’nin lokal (bölgesel) ve spot (noktasal) ısıtma özelliği ısıtmanın güç olduğu; yüksek, büyük ve izolasyonu olmayan endüstriyel tesislerde yalnızca ısıtmaya ihtiyaç duyulan bölge veya bölgeleri ısıtarak, yüzde 70’lere varan oranlarda tasarruf sağlıyor” diye konuştu.