Mete: Büyük projelerin güvenliği geniş perspektifle yapılmalı
DRK Risk ve Güvenlik Danışmanlığı Genel Koordinatörü Mete, büyük projelerin güvenliklerinin durumsal farkındalıktan, projeye özel güvenlik tasarımına, teknoloji kullanımından işin fazlarına göre risk değerlendirmelerine kadar geniş bir perspektifle yapılması gerektiğini kaydetti.
MEHMET KAYA
DRK Risk ve Güvenlik Danışmanlığı Genel Koordinatörü Murat Mete, personel-güvenlik elemanının güvenlik süreçlerinin “en küçük kısmı” olduğunu belirterek, Türkiye’deki büyük projelerin güvenliklerinin durumsal farkındalıktan, projeye özel güvenlik tasarımına, teknoloji kullanımından işin fazlarına göre risk değerlendirmelerine kadar geniş bir perspektifle yapılması gerektiğini kaydetti. Son dönemde Türkiye ve dünyanın başka ülkelerinde yürütülen projelere yönelik sabotaj ya da tacize yönelik saldırılar gözleniyor. Daha önce TSK’da görev yapmış kişiler tarafından kurulan DRK’nın Genel Koordinatörü Murat Mete, güvenliğin “işin sürekliliğini” sağlamayı da hedeflemesi gerektiğini, sadece “personel ve kamera” ile güvenliğin riskleri önlemekten uzak kaldığını belirtti.
DÜNYA’nın sorularını yanıtlayan Murat Mete, Türkiye içinde çok büyük yatırımların devam ettiğini, gelecekte ise başta Suriye ve Irak olmak üzere dış ülkelerde ciddi yatırımların ortaya çıkacağını hatırlattı. Çok sayıda yabancı firmanın geniş anlamda güvenlik hizmeti almak istediğini belirten Murat Mete, büyük kurumsal Türk firmalarının da bu yönde güvenlik ihtiyacı bulunduğunu ancak sunulan hizmetin personel-kamera ile sınırlı olması nedeniyle zaman zaman zor durumlarda da kaldıklarını kaydetti.
Personel işin en küçük kısmı, “proje ömür devri güvenlik yönetimi” gerekli
Mete güvenliğin önem sırasına göre 5 aşaması bulunduğunu kaydetti. Bunlardan ilkinin ve en önemlisinin, güvenliği sağlanan konu-faaliyet-saha-işle ilgili her türlü kaynaktan bilgi alış-verişine dayalı “durumsal farkındalık” olduğunu kaydeden Mete, bunun için sadece güvenlik değil, bilim insanları ve uzmanların da rehberlik ettiği bir analiz gerektiğini vurguladı. Mete, böylece “tehdit oluşmadan, olası tehditlerin” anlaşılabildiğini anlattı. Mete, İkinci aşamanın, güvenliğin metot, prosedür ve düzenlemeleri olduğunu, üçüncü aşamanın teknolojik araçlar, dördüncü aşamanın fiziksel tedbirler, son ve en küçük kısmın ise “personel” olduğunu belirtti. “Bizde bu güvenlik piramidi ters duruyor çünkü güvenlik denilince personel-kamera zannediliyor. Deneyimlerimizden biliyoruz tehdidi önceden öğrendiğimiz için çok sayıda saldırıyı önledik. Teknolojiyi düşünürsek, 1 adamın yıllık maliyeti ile en iyi kalite 5 kamera alabilirsiniz” diyen Mete, “işin sürdürülebilirliğinin” güvenliğin en kritik unsurlarından biri olduğunu bir projenin bütün safhalarında ve her duruma göre, olası bütün senaryolar altında planlanmış “proje ömür devri güvenlik yönetimi”ni temel aldıklarını belirtti.
Mete, “Bu anlattığım harmoniyi ve maliyet etkin şekilde ve aynı zamanda o projenin niteliklerine göre özelleştirerek hizmet vermeyi hedefliyoruz. Şirketimizin en önemli noktası, bugünü değil, bundan sonraki projenin ömür-devrinde, her bir aşamada kendi özelliklerine göre tümünü desteklemeyi öngörüyoruz. “Proje ömür devri güvenlik yönetimi” kavramı, her türlü şart altında iş nasıl devam eder? Bir kriz anında iş kesilse dahi sonra nasıl yeniden başlatılır? Biz işin devam etmesini-“iş sürekliliğini” amaçlıyoruz. İş sürekliliği (business contuinity) bilişim alanı için ve yönetimsel operasyonlar için kullanılan bir kavram. Bunun güvenlik boyutunu hedefledik” dedi.
Mete, yerli ve yabancı kurumsal, büyük işler yürüten şirketlere hizmet vermeyi amaçladıklarını, ilerleyen safhada, kamu kurum ve kuruluşlarına hatta TSK’ya “güvenlik denetim-danışmanlık” hizmeti vermeyi hedeflediklerini kaydetti. Mete, “Örneğin bir kamu bankasının yurt dışı şubelerinin kriz anında tahliye planı nedir? Bize denilmeli ki, git bak, ne gibi açıklar var, ne durumda?.. Bunu yapabiliriz.” diye konuştu.