Netlik ve istikrar 18,6 milyar dolar ilave yatırım getirir
YASED Başkanı Engin Aksoy, mevzuat ve uygulamaların yabancı sermaye çekme konusunda rekabet içinde olunan ülkelerin gerisinde kalmaması gerektiğini belirterek, “Makroekonomik istikrar ve netlik, mevcut yabancı sermayeye 18,6 milyar dolar ilave yatırım getirir” dedi.
Fikret ÇENGEL
Uluslararası Yatırımcılar Derneği YASED Küresel Yatırım Günleri Ankara etkinliğinde konuşan YASED Başkanı Engin Aksoy, 44 yıldır Türkiye’nin yatırım ortamının rekabetçiliğini ve Türkiye’deki uluslararası doğrudan yatırımların hacmini artırmak için çalıştıklarını söyledi. Aksoy, “Bu yatırım kararları, küresel ve bölgesel siyasi ve ekonomik gelişmelerin belirsizlikleri her geçen gün artırdığı, uluslararası doğrudan yatırım çekme konusundaki rekabetin de her geçen gün daha da çetin bir hal aldığı bir ortamda gerçekleşiyor” dedi.
Engin. Aksoy, Türkiye iş ve yatırım ortamını uluslararası doğrudan yatırım çekme konusunda rekabet içinde olunan ülkelerle mukayeseli bir şekilde analiz eden tüm çalışmalarda yatırım yapma kararını en çok etkileyen faktör olarak makroekonomik istikrar ve düzenleyici çerçevenin öngörülebilirliğinin öne çıktığını söyledi.
"Mevzuat taslakları bir süre askıda kalmalı"
Şubat ayında açıkladıkları YASED PULSE CEO Anketi’nde makroekonomik istikrar ve düzenleyici çerçevedeki öngörülebilirlik başta olmak üzere, yatırım kararını etkileyen temel alanlarda gerçekleştirilecek iyileştirmelerin, Türkiye’ye gelebilecek 18,6 milyar dolarlık yatırımı harekete geçirebileceğinin ortaya çıktığını hatırlatan Engin Aksoy, şunları söyledi. “Ülkemiz, 2023 yılında bir önceki yılla mukayese edildiğinde yaklaşık 3 milyar dolar kayıpla 10,6 milyar dolar yatırım çekti.
Üyelerimizin çoğunluğu geçmiş 6 ayda olduğu gibi ihracatlarını, çalışan sayılarını ve yatırım miktarlarını önümüzdeki 6 ay içinde de artırmayı öngörüyor. Ankete katılan uluslararası şirketlerin CEO’larının yüzde 88’i önümüzdeki 12 ayda faaliyetlerini en fazla etkileyecek dışsal tehdit olarak, döviz kuru oynaklığını belirtmişti. Bu anketi 17 Mayıs-4 Haziran arasında yenilediğimizde, bu değerin yüzde 81’e gerilediğini görüyoruz. Bu yılın başındaki ankette, iş ve yatırım ortamı açısından gelecek 6 ay için iyileşme beklentisi yüzde 24 iken bu oranın yüzde 30’a yükseldiğini görüyoruz.
Bir önceki anketimizde önümüzdeki 6 ay içerisinde, risk göstergeleri ve düzenleyici çerçevede iyileşmeler yaşanırsa, 18,6 milyar dolar büyüklüğünde ilave bir yatırım potansiyelinin harekete geçirilebileceği tespit edilmişti.” Aksoy, son dönemde ilerleme kaydedilen ve Türkiye’ye daha fazla uluslararası doğrudan yatırım çekilmesini sağlayacak gündem maddelerini de şöyle özetledi: “Mevzuat Hazırlık ve İstişare Süreçlerinin Geliştirilmesi. Bizler mevzuat hazırlama süreçlerinde özel sektörün görüş ve önerilerini kurallı bir şekilde, bir takvim dahilinde ele alan bir mekanizma geliştirilmesini önemsiyoruz.
Mevzuat taslaklarının belirli bir süre askıda kalmasını sağlayacak etkileşimli bir dijital altyapının oluşturulması bu açıdan önem taşıyor. Gündemimizdeki önemli tematik konuları da, Kişisel Verilerin Korunması Kanunu (KVKK), Esnek Çalışma, İklim Kanunu / Emisyon Ticaret Sistemi, İnternet Altyapısı ve Dijital Piyasalar Kanunu olarak özetleyebiliriz.”
Hedef küresel payı yüzde 1,5’e çıkarmak
2024 yılı için güzel bir büyüme beklediklerini belirten Aksoy, “Küçüldüğümüz zaman yatırım gitmiyor, ama büyüdüğümüz zaman da yatırım gelmiyor. Biz iki senede çok küçüldük; euro bazında, dolar bazında, devalüasyona yakalandık. Hiçbir yatırımı ülkeden çekmedik, ama büyüyünce de yatırım ertesi gün gelmiyor. Çünkü herkes orta ve uzun döneme bakıyor. Türkiye’nin küresel uluslararası doğrudan sermayeden aldığı pay yüzde 0,9’larda. Hükümetin hedefi yüzde 1,5’a çıkarmak. Bizim hedefimiz de aynı. Ve bunu gerçekleştirilebilir bir hedef olarak görüyoruz” diye konuştu.
“Asgari Kurumlar Vergisi takvimi netleşmeli”
Engin Aksoy, Asgari Kurumlar Vergisi gibi konuların yatırım rekabeti açısından önemli olduğunu ancak geçen sene yaşanan deprem felaketi sebebiyle bunu anladıklarını söyledi. Aksoy sözlerini şöyle sürdürdü: “Asgari Kurumlar Vergisi konusuna YASED perspektifinden baktığımızda, şimdi biz Türkiye’ye para getirmek istiyoruz. Kurumlar Vergisi rekabetçilik açısından önemli, ama geçen yılki deprem faciasından sonra onu anlıyoruz. Ancak belli bir noktada normalize olması lazım.
Takvimin de en kısa zamanda açıklanması lazım, yoksa şu an, bu sene bunun düşmesini beklemiyoruz, öyle bir talebimiz de yok. Orada birkaç nokta var, bir tanesi verimli olmayan istisnaların kaldırılması konusu. Onda da mutabıkız, verimli olmayan istisnalar kaldırılsın. Ancak bazı sektörlerde, otomotiv gibi yatırım amacı ile kullanılan, bu ülkeye yatırım getiren istisnaların da değer teşvikine devam edilmesi lazım. Yani kurunun yanında yaş da yanmamalı.”