Önel: Öz kaynağımız eridi, işini doğru yapana KGF verilsin
İstanbul Tüccarlar Kulubü Başkanı İlker Önel, ekonomik sıkılaşma programı nedeniyle özellikle mikro ölçekli işletmelerin tek tek kapandığına dikkat çekti. Önel, “Kâr marjı yüzde 1’e düştü. Kimsede maliyetleri kaldıracak güç kalmadı. Mikro işletmeler için KGF desteği devreye alınmalı” dedi.
Nurdoğan A. ERGÜN
İstanbul Tüccarlar Kulubü Yönetim Kurulu Başkanı Z. İlker Önel, ekonomik darboğazın mikro işletmeler üzerinde yarattığı tahribatın daha derin olduğunu söyledi. İzlenen ekonomi politikalarını neticesinde öz kaynağı eriyen reel sektörün ayakta kalamayacağını dile getiren Önel, “Şu an nakit akışındaki ciddi yavaşlamayla birlikte ciro rakamlarında yüzde 40-50 düşüş var. Yüzde 10-20 düşüş kaldırılabilir ama yüzde 40 ciddi bir oran” dedi.
Kapasite kullanımında da son 20 ayın en düşük oranlarına gelindiğini aktaran Önel, beklenen tehlikenin büyüklüğüne dikkat çekti. “Konkordatolar ilk 6 ayda geçen yılın toplamını geçti, karşılıksız çek yüzde 200’den fazla arttı” diyen Önel, istihdamla ilgili çok ciddi kaygılar yaşandığını, bu kaygıların son çeyrekte daha da derinleşeceğini söyledi.
“İşten çıkarmalar son çeyrekte artacak”
Şu anda işletmelerin çalışanları işten çıkarmamak için direndiğini ifade eden Önel, “Yılın son çeyreğinde işten çıkarmalar artacak. Çünkü kimsede bu maliyetleri kaldırabilme gücü kalmadı” dedi. Piyasanın nakit akışına ihtiyacı olduğunu vurgulayan Önel, büyük şirketlere de ödeme vadelerini uzatmama çağrısı yaptı. Önel, bu döneme özel KOBİ’ler için yüzde 36-37 faizli reeskont kredisi benzeri bir mekanizma oluşturulmasını da istedi.
Son 2-3 aydır üreticinin kâr yerine zarar ettiğini, dolayısıyla üretimin sürdürülebilirliğinin kalmadığını dile getiren Önel, “Artık üretici olarak B planı üzerinde düşünüyoruz. Üretim yapıp tahsilat için uğraşıyoruz. Parası olan artık yüzde 50 faizle mevduata koyup yatırım yapmak istemiyor. Nakiti olmayan da işyerini devretmeye uğraşıyor. Son 1 yıldır kimse yatırım yapamıyor zaten. İnsanlar ellerindeki makineleri satıp üretim kapasitesini düşürüyor” dedi. Küçük işletmelerde kâr marjlarının yüzde 1’lere düştüğünü söyleyen Önel, “Bakıyorsunuz adam maliyetine mal istiyor. Vermek zorunda kalıyorsunuz. Elinde çeki olan, kredi kullanan da ya makinesini ya arabasını satıyor” yorumunu yaptı.
“Tedarikler korunmalı”
Yurt dışı pazarlardaki talep daralması nedeniyle çoğu ihracatçının da iç pazara yönelip rekabet yarattığını dile getiren İlker Önel, müşteriyi kaybetmeme adına işletmelerin fiyat kırdığını kaydetti. Çoğu işletmenin 2025’i göremeyeceğinden endişeli olan Önel, şunları kaydetti: “Kalan son çeyrek çok sancılı olacak. Müşteri arıyor, mal istiyor. Konuşup 60 gün vade üzerinde anlaşıyoruz, bir bakıyoruz 120-150 günlük çek veriyor. Piyasanın durumu belli, demek ki 120 günün üzerinde süre veren de var. Mal satacaksınız, adam fiyatı o kadar dip yaptırıyor ki maliyetin altında. Malı veriyorsunuz, bu sefer de alacağın peşinde koşuyorsunuz.”
Diğer yanda mikro ölçekli işletmelerden tedarik sağlayan büyük işletmelerin de bu süreçte vade uzatma yoluna gittiğini söyleyen Önel, “Büyükler de konuşulan vadenin üzerine 1-2 hafta ödemeleri geçiktiriyor. Bu da iç piyasada nakit daralması açısından zincirleme etki yapıyor” değerlendirmesini yaptı. Önel, özellikle bu sıkıntılı süreç geçene kadar büyük işletmelerin, tedarikçisi KOBİ’lere destek olmasını istedi. Önel, “Yoksa, krizler bitip ekonomi düzlüğe çıktığında tedarik sağlayacakları KOBİ kalmaz” vurgusu yaptı.
“Nakit akışına ihtiyacımız var”
Bu dönemin hem finans hem de işletmeler açısından iyi analiz edilmesi gerektiğine işaret eden Önel, “İşletmelerin tüm bilgileri, gelir-gider tabloları bankalarda mevcut. Bu dönemde iyi analizler yapılarak gerçek anlamda işini yapan firmalara ayrıcalık hakkı tanınmalı. Geçmişte üretim için yatırım yapmış, istihdam yaratmış, bugün de hakikaten faaliyet konusuyla alakalı işini devam ettirmek isteyenlere destek mekanizması devreye girmeli. Çünkü bu dönem geçici. Yarın öbür gün piyasalar düzeldiğinde gerçek iş yapanlar ayakta kalsın” diye konuştu. Söz konusu bu işletmeler için KGF (Kredi Garanti Fonu) desteklerinin de devreye girmesi gerektiğini söyleyen Önel, “Döneme özel bugün reeskont kredisi benzeri bir kredi yüzde 36-37 bandında bir faizle 150-200 bin TL’lik küçük paketler olarak küçük işletmelere, esnafa, üretim yapan mikro işletmelere can suyu gibi verilebilir. Çünkü bunların şu an nakit akışına ihtiyacı var” açıklamasını yaptı.
İlker Önel’in 2025’e dönük beklentileri ise şöyle: “Merkez Bankası’nın enflasyon raporlarında ya da OVP’de açıkladığı gibi gerçekten makro ekonomik veriler; enflasyon, faiz politikası, kur, TL ile ilgili beklentiler gerçekleşmeye paralel olursa, 2025’in ikinci yarısından sonra özellikle 3 ve 4’üncü çeyrekte biraz daha rahatlama olacaktır.”
“Küçükler iflas, büyükler konkordato ilan ediyor”
Zora giren küçül işletmelerin maliyetlerini yönetemeyince iflasa sürüklendiğini anlatan İlker Önel, şu yorumu yaptı: “Büyük şirketler zora girince konkordato ilan edebiliyor ama küçüklerin böyle bir seçeneği de yok. O nedenle şu anda piyasada inanılmaz bir devir ya da kapanış yaşanıyor. Özellikle mikro ölçekteki işletmelerde.
Bugün orta ve büyük ölçekli işletmelerde bir sallantı olabilir. Ama dönüp kişilere baktığınız zaman onlar kendi refahını bir şekilde sağlamış olur. Ama mikro ölçekli işletmede işletmenin sahibinin böyle bir seçeneği yok. Bunlar zaten çoğu şahıs şirketi. Bu işletmeler, büyük firmalara öyle spesifik şeyler üretiyor ki onları ayakta tutmamız lazım.”
“İcracı bakanlıklar KOBİ temsilcilerini de dinlemeli”
İstanbul Tüccarlar Kulubü Yönetim Kurulu Başkanı Z. İlker Önel, son zamanlarda bakanlıkların iş dünyası temsilcileriyle görüşüp sorunları dinlemesini ‘olumlu’ olarak yorumladı. Önel, şunları söyledi: “Ama biraz daha sahanın içine inip küçük işletmelerin temsilcileriyle de görüşmeliler. Türkiye ekonomisinin yüzde 90’ı KOBİ’lerden oluşuyor. Resmin farklı tarafına da bakabilmek için sadece büyüklerin temsilcisi TÜSİAD, TOBB, TİM gibi örgütler değil bizlerle de görüşülmesi gerekiyor. Çünkü piyasaya hakim olan, sahada olan bizleriz.”
“Alımlar kayıt dışına kayıyor”
İlker Önel, Türkiye’de kayıt dışı ekonominin ciddi bir sorun olmaya devam ettiğini dile getirdi., “Sadece vergisel değil her anlamda kayıtlı çalışan mağdur ediliyor. Biz bugün sanayi bölgesindeyiz, her zaman her anlamda denetleniyoruz. Ama bizimle aynı pazarda olan, hiç kaydı olmayan, merdiven altı işletmelerle aynı yere mal satıyoruz. Eskiden büyük firmalar bunlardan alışveriş yapmazdı. Şimdi, fatura girsin diye bizden bir birim alıyor, onlardan iki birim alıyor. Böyle olunca da dürüst çalışanın hiç bir şansı kalmıyor” dedi.