'Yenileme pazarı otomotiv firmaları için fırsat sunuyor'

TAYSAD Başkanı Alper Kanca, taşıt araçlarında yüzde 30-40 seviyesinde olan elektronik aksam kullanımının, 2030'larda yüzde 50'nin üzerine çıkacağını belirtti.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

SABİHA TOPRAK

KOCAELİ - Taşıt Araçları Yan Sanayicileri Derneği (TAYSAD) ve Otomotiv Endüstrisi İhracatçıları Birliği (OİB) tarafından ortaklaşa düzenlenen ve Otomotiv Yenileme Pazarı Geliştirme Derneği (OYPG) tarafından desteklenen, yenileme pazarı sektöründeki son yenilikler ve gelişmelerin nabzının tutulduğu VII. Aftermarket Konferansı sektör devlerini bir araya getirdi.

Sektörün öncü kurumlarından 300'ü aşkın kişinin katıldığı ve bu yıl 7'ncisi gerçekleşen After Market Konferansı'nın açılışında konuşan TAYSAD Başkanı Alper Kanca, TÜİK verilerine göre, toplam araç parkının Mart 2016 itibariyle 20.2 milyon adete ulaştığını, 2003 yılında Türkiye'de bin kişiye 95 araç düşerken, 2014'te bu rakamın 173'e ulaştığını söyledi.

Araç teknolojisindeki gelişmelerin yenileme pazarını doğrudan etkilediğini belirten Kanca “Bugün itibariyle yaklaşık yüzde 30–40 seviyesinde olan elektronik aksam kullanımının, 2030'larda yüzde 50'nin de üzerinde seyredebileceği öngörülmektedir. Dolayısıyla özellikle yenileme pazarında varlığını sürdürmek isteyen firmalarımızın, yeni teknoloji ve eğilimleri yakından takip etmesi önemli” dedi.

Dünyada kullanılan araç sayısının 1.14 milyar adedi aştığının ve bu rakamın 2025'te 1.35 milyar adede ulaşmasının beklendiği bilgisini veren Kanca “Türkiye, bu rakamın sadece yüzde 1.5'ini temsil ediyor. 2014'te Türkiye yenileme pazarının büyüklüğü 4.7 milyar dolar iken, bu rakamın 2020'de 6.5 milyar dolara ulaşmasını bekliyoruz” öngörüsünü yaptı.

'Tedarikçiler katma değeri yüksek ürünlere yönelmeli'

Kanca, otomotiv tedarik sanayiinin uluslararası standartlara uygun kalitede üretim yapma konusunda son derece yetkin olduğunu da belirterek “Birçok OEM firmasından Tedarikçi Ödülü alan TAYSAD üyeleri, kalite ve verimlilik konularında dünyada örnek gösterilen bir seviyeye ulaşmıştır. Bu başarının sürdürülebilir olması için, sadece OEM veya OES parçalarında değil, aynı zamanda IAM (Independent Aftermarket) parçalarında da stratejik olarak belirlenmiş kalite seviyesinin sürdürülmesi gerekmekte. Ayrıca Türk tedarikçilerin, sadece standart ürünleri üretmeyip, katma değeri yüksek ürünlere yönelmeleri mümkün; bu teknolojik altyapı ve Ar-Ge kabiliyeti firmalarımızda var” dedi.

OİB Yönetim Kurulu Başkanı Orhan Sabuncu da “Türk otomotiv endüstrisi geçtiğimiz yıl 1 milyon 159 bin araç üretmiştir. Endüstrinin ihracat adedi 992 bin adet olmuş, iç pazarda da 1 milyonun üzerinde bir araç satışına ulaşılmıştır. Kısaca 2015 yılında üretim, satış ve adet bazında ihracatta tüm zamanların rekorları kırılmıştır” şeklinde konuştu.

'Türkiye bölgenin yenileme pazar üssü'

OYPG Başkanı Mesut Urgancılar ise pazar değerlendirmesi yaptığı konuşmasında şunları söyledi: “Türkiye, otomotiv tedarik sanayi ürünlerinin kilogram satış fiyatları sıralamasında 4.91 dolar ile en alt sırada. İlk sırada 10.4 dolar ile Romanya var. Toplamda 5 milyar dolar civarlarında pazar var. Türkiye, 2006'dan beri özellikle uluslararası otomotiv tedarik sanayicileri tarafından bölgenin yenileme pazarı (after market) üssü olarak kullanılıyor. Ülkemizdeki birçok uluslararası tedarik sanayii firması, Türkiye'nin, Ortadoğu'nun, Afrika'nın hatta Rusya ve Kuzey Avrupa'nın yenileme pazarı faaliyetlerini yönetiyorlar. Bu pazarlar potansiyeli yüksek olan pazarlar. Bunun üzerine sadece parça bazında, yine üreticiden dağıtıcıya, Avrupa'yı da dahil ettiğimizde potansiyel 70 milyar doları buluyor. Ama ne yazık ki Türk otomotiv sanayii burada alması gereken payı alamıyor. Otomovin en temel parçalarından debriyaj, amortisör ve bujide bile yerli üretim yedek parça ihtiyacını karşılamaktan çok uzakta. Hatta turbo, airbag gibi parçalarda hemen hiç yok.”