Safkar, kliması bulunmayan otobüsleri serinletmeye talip!
Mobil iklimlendirme sektörünün önde gelen kuruluşlarından olan Safkar, kliması bulunmayan otobüs, tramvay, metro gibi toplu taşıma araçlarının klimalandırılması konusunda yurtiçi ve yurtdışında atağa kalkacak.
Ahmet USMAN
İZMİR - Mobil iklimlendirme konusunda çok geniş bir ürün ve hizmet yelpazesine sahip olan Safkar, bu yıl klimasız otobüs, tramvay, metro gibi toplu taşıma araçlarının klimalandırılması konusunda yurtiçi ve yurtdışında atağa kalkmayı hedefliyor. Özellikle şehir içi toplu taşıma araçlarının önemli bölümünün klimasız olduğunu vurgulayan Safkar Genel Müdürü Nuri Ünver, seçimler öncesi yerel yönetimlerin daha konforlu taşıma hizmeti için taleplerini artıracaklarını söyledi.
Bu yılın Safkar için raylı sistemlerde atağa kalkılan bir yıl olacağına dikkat çeken Nuri Ünver, "Önümüzdeki 2 yıl seçim dönemi. Yerel seçimler yaklaşıyor. Bu nedenle pek çok belediye metro çalışmalarını hızlandırdı. Örneğin şu sıra Konya'nın tramvaylarını klimalandırıyoruz. Bizim rakiplerimize göre en önemli avantajımız araca özel, terzi çözümleri üretebilmemiz. Her türlü araç için bu hizmeti sunuyoruz. Bu nedenle mühendislik hizmetleri bölümümüz her zaman çok yoğun çalışır. Bu konuda Ar-Ge Merkezi olmamız da bize avantaj sağlıyor" diye konuştu.
Kliması olmayıp da klimalandırılması gereken çok sayıda otobüs, tramvay gibi aracın bulunduğunu vurgulayan Ünver, "Bizim işlerimizin dörtte birini orijinalinde olmayıp klimalandırdığımız araçlar oluşturuyor. Bu konuda çok yetenekliyiz. Bu yıl bu işlerimizi artırarak sürdüreceğiz.Büyükşehir belediyelerinin elinde çok sayıda klimasız araç var. Biz bunları klimalandırmaya talibiz. Şimdiye kadar en iyisini yaptık, bundan sonra da yapmayı sürdüreceğiz" açıklamasını yaptı.
Mısır'ın trenlerine klima takıyor
Mısır'da demiryolu-tren klimaları işlerinin sürdüğünü belirten Ünver, "Bu ülkede çok sayıda eski tren var. Bazılarının kliması yok, bazıları günümüz standartlarına yanıt vermiyor. Oradaki vagonların içindeki klimaları söküyor, özel tasarlanmış ürünler koyuyoruz. Şu Ayrıca Türk hükümeti, Mısır'a altyapı yatırımları için kredi verdi. Mısır bunun karşılığında Türkiye'den otobüs ve vagon alacak. Biz bunların da klimalarının yapımına da talip olacağız" diye konuştu.
Bu yıl çok sayıda fuara katıldıklarını belirten Ünver, "Her fuarda fuarın niteliğine göre ürünlerimizi sergiledik. İnnotrans'ta Ankara metrosu için özel tasarlanmış klimalar ile hafif raylı sistem klimalarını ziyaretçilerin beğenisine sunduk. Raylı sistem klimalarının diğer mobil iklimlendirme sistemlerinden temel farkı en az 30 sene için tasarlanmaları. Diğerlerinde bu süre 8-10 yıl. Bunlar ayrıca yanmaz, alev almaz, maliyeti oldukça yüksek ürünler"dedi.
Uluslararası Otomotiv ve Yan Sanayi Fuarı'nda (İAA) i ki ürünün lansmanını gerçekleştirdiklerini dile getiren Ünver, "Dizel soğutucumuzun dünya lansmanını yaptık. Elektrikli kabin kliması da bir diğer yeniliğimiz oldu. Bu çeşitli yerlerde kullanılıyor. Örneğin kamyon kabinlerinin soğutması. Aküden aldığı enerji ile 6-7 saat idare edebiliyor. Avrupa'da bu tür araçlara sıfırdan klima yapmak büyük bir maliyet. Bizimkisi çok ucuz ve çok basit olduğu için tercih ediliyor. Dünyada bu sistemi üreten 3-4 firmadan biriyiz. Bizim farkımız ürünlerimizin kapasitesinin rakiplerimizden daha yüksek olması" diye konuştu.
Üzerinde çalışmayı sürdürdükleri yeni ürünler hakkında da bilgi veren Ünver, "Ankara metrosu için ürettiğimiz klimaları daha da geliştiriyoruz. Tramvay klimasını biraz daha hafifletip ucuzlatacağız. Soğutucu segmentinde, çift bölmeli, çok bölmeli ürünleri geliştireceğiz. Aynı kamyon içinde farklı derecede soğukluklarla taşınması gereken ürünler bulunabiliyor. Bunu sağlayacak olan ürünümüzü yılın ilk yarısında pazara sunmayı hedefliyoruz. Bu portföyümüzde bulunmayan nadir ürünlerden biri" dedi.
Yerli ürün değil yerli katmadeğer
Devletin satın alma politikasında ciddi bir yerlileştirme atılımı olduğunu hatırlatan Safkar Genel Müdürü NuriÜnver, "Bu kapsamda yeni ihalelerde yüzde 51 yerlilik şartı aranıyor. Bu yerli tedarikçi için çok büyük bir avantaj. Fakat ne yazık ki Türkiye'de yerli tedarikçi olmak çok kolay. Örneğin Çinli bir firma Türkiye'de ofis açıyor, basit bir atölye kuruyor. Herşeyini yurtdışından getiriyor. Bu atölyede 2 cıvata sıkıp ürüne yerli malı etiketini koyuyor. Oysa tedarik edilen üründeki yerli katmadeğer önemli olmalı. Yani, yerlileştirme düşüncesi çok güzel ama istenen sonuç alınmıyor. Yerlilik tanımı daha net yapılmalı. İhale şartnameleri hazırlanırken yerli katmadeğer oranı şartı konabilir" görüşünü savundu.