KPMG ve Türkiye Sigorta’nın raporları sektörün geleceğine ışık tuttu: Yeşil sigortacılık dönüşümü başlatacak

KPMG'nin 2025 yılı “Sigorta Sektörel Bakış” raporu yayımlandı. Türkiye sigorta sektörünün büyüklüğü 800 milyar TL'yi aştı. Türkiye Sigorta’nın hazırladığı "PENSURA 2025: Risklerin Portresi" raporuna göre ise artan siber güvenlik tehditleri, iklim kaynaklı felaket riskleri ve ekonomik dalgalanmalar, yeni nesil risk yönetimi yaklaşımlarını zorunlu kılıyor.

KPMG ve Türkiye Sigorta’nın raporları sektörün geleceğine ışık tuttu: Yeşil sigortacılık dönüşümü başlatacak

KPMG’nin dünyada ve Türkiye’de sigor­ta sektörünün geç­miş yıllarını değerlendirdiği ve gelecekle ilgili öngörülerde bulunduğu 2025 yılı “Sigor­ta Sektörel Bakış” raporuna göre Türkiye sigortacılık sek­törü, 2024 yılında brüt prim üretiminde bir önceki yıla kı­yasla beklentilerin üzerin­de bir performans sergileye­rek yüzde 73 oranında bir ar­tış kaydetti. Bu artışla birlikte sektörün toplam hacmi 838,5 milyar TL’ye ulaştı. Söz konu­su hacmin 2025 yılı itibarıyla 1,2 trilyon TL’yi aşması öngö­rülüyor. Genel bir artış eğilimi gösteren sigorta sektöründe, hayat sigortası primleri yüz­de 76, hayat dışı sigorta prim­leri ise yüzde 72 oranında bü­yüme gösterdi. KPMG Türki­ye Sigortacılık Sektör Lideri Ali Tuğrul Uzun, “Sigorta sek­törü hem ödenen hasar tutar­ları hem de sağladığı fon bü­yüklüğü ile Türkiye ekonomi­sine önemli katkılar sunuyor. Sektörün aktif büyüklüğü ve prim üretimindeki artış, fi­nansal istikrar açısından da büyük önem taşıyor. Finans sektörümüzün en önemli alanlarından biri olan Türk si­gorta sektörü, gelişen ülke di­namiklerine paralel olarak yüksek büyüme potansiyeli­ni koruyor. Sektör, temel ola­rak kendisine tahsis edilebi­lecek gelirin azlığı sebebiyle potansiyelinin altında bir per­formans sergiliyor. Sektörün aktif büyüklüğü hızlı bir şekil­de artmasına ve destekleyici adımların atılmasına rağmen kat edilecek daha çok uzun yol olduğu açık” dedi.

Sektörün kârı yüzde 59 arttı

Rapora göre Türkiye sigor­tacılık sektöründe 2024 yılso­nu itibarıyla toplam 74 şirket faaliyet gösteriyor. Bu şirket­lerin dağılımına bakıldığın­da, yüzde 68’inin Hayat Dışı branşında, yüzde 27’sinin Ha­yat ve Emeklilik branşında, kalan yüzde 5’inin ise Reasü­rans branşında hizmet verdi­ği görülüyor. Türkiye sigor­ta sektörü 2024 yılında kayda değer bir büyüme performan­sı sergilerken sektörün top­lam kârı da bir önceki yıla gö­re yüzde 59,46 artarak 31,762 milyar TL’ye ulaştı. 2024 yı­lı verilerine göre, Türkiye’de üretilen 838,5 milyar TL’lik toplam prim hacminin 738,59 milyar TL’lik kısmı hayat dı­şı sigorta branşlarından sağ­landı. Bu alanda 2024 yılın­da kaydedilen reel artış ora­nı yüzde 19,15 olarak dikkat çekti.

Yeşil sigortacılık iş fırsatlarıyla büyüyecek

Türkiye Sigorta, İstanbul Üniversitesi işbirliğiyle ha­zırladığı “PENSURA 2025: Risklerin Portresi” raporu­nu yayımladı. Türkiye Sigor­ta Ekonomik Araştırmalar Müdürlüğü koordinasyonun­da, Prof. Dr. Davut Pehlivan­lı’nın katkılarıyla hazırlanan rapor, 2025’teki sigorta ve bi­reysel emeklilik sektörlerin­de risk alanları ve potansiyel stratejik gelişme başlıklarını analiz ediyor. Rapora göre, si­gorta sektörü açısından, ar­tan siber güvenlik tehditleri, iklim kaynaklı felaket riskleri ve ekonomik dalgalanmalar, yeni nesil risk yönetimi yak­laşımlarını zorunlu kılıyor. Bireysel Emeklilik Sistemi (BES) tarafında ise demogra­fik değişimler, katılımcı dav­ranışlarındaki dönüşüm ve sürdürülebilirlik riskleri, sis­temin uzun vadeli güvenilir­liği açısından kritik önem ta­şıyor. Yapay zekâ teknoloji­sinin liderliğinde teknolojik alanda meydana gelen geliş­melerin, ülkeler ve ekonomi­ler arasındaki eşitsizliği daha da derinleştirmesi beklenir­ken, sigorta sektörü açısından ilk anlamda olumsuz gibi gö­rünen bu tablo yeni iş fırsat­ları ve modellerine yön vere­cek. Bu kapsamda çıkacak ye­şil sigorta gibi yeni ürünler de sigorta sektörünün dönüşü­müne öncülük edecek. Yeşil sigortacılık anlayışının hem ekonomik başarı hem de top­lumsal fayda açısından kritik olduğunun altı çizilen rapora göre, sürdürülebilir sigortacı­lık olarak da tanımlanan yeşil sigortacılık kapsamında, ye­nilenebilir enerji sigortaları, karbon azaltımını destekle­yen poliçeler, çevre dostu taz­minat modelleri, doğal afet ve iklim sigortaları, yeşil bina si­gortaları, doğa koruma sigor­taları önem kazanacak.

KPMG ve Türkiye Sigorta’nın raporları sektörün geleceğine ışık tuttu: Yeşil sigortacılık dönüşümü başlatacak - Resim : 1

OKS, yastık altını ekonomiye kazandırıyor

Raporda, yeşil fonlama ve sürdürülebilir finans yakla­şımıyla sigorta şirketlerinin portföylerini çevre dostu yatı­rım araçlarına yönlendirme­sinin de son yıllarda yaygın bir uygulama olarak görüldüğü ifade ediliyor. Küresel ölçekte özel emeklilik ve BES, giderek daha fazla önem kazanıyor. Yaşlanan nüfus, kamu emek­lilik sistemlerinin sürdürüle­bilirliğini tehdit ederken, bi­reyleri özel emeklilik planla­rına yönelmeye teşvik ediyor. Raporda, bireysel emeklilik ve Otomatik Katılım Siste­mi (OKS) uygulamalarının, tasarruf eğiliminin düşük ol­duğu Türkiye gibi ülkeler­de bireyleri dolaylı olarak ta­sarrufa yönlendirdiği, yastık altındaki birikimlerin ekono­miye kazandırılmasına katkı sağladığı ve bu yolla tasarruf açığının azaltılmasına destek olduğu belirtiliyor.

Raporda bu yıla ilişkin so­nuç değerlendirmesinde, uluslararası düzeyde jeopo­litik gerilimler ile iklim de­ğişikliğine bağlı çevresel so­runların, Türkiye özelinde ise ekonomik gelişmeler, toplum­sal dinamikler ve regülasyon değişikliklerinin, sektör açı­sından temel risk unsurları olarak öne çıktığı belirtiliyor. Söz konusu faktörleri hem si­gorta hem de bireysel emekli­lik sistemi üzerinde belirgin etkiler yaratıyor. Sigorta sek­töründe artan siber güvenlik tehditleri, iklim kaynaklı fela­ket riskleri ve ekonomik dal­galanmalar, yeni nesil risk yö­netimi yaklaşımlarını zorun­lu hale getiriyor.

“Rapor, rehber niteliği taşıyor”

Sigorta, risk yönetimi ve finansal güvence açısından kritik öneme sahip. Türkiye Sigorta Hazine ve Emeklilik Genel Müdür Yardımcısı Gürol Sami Özer, sigortanın risk yönetimi ve finansal güvence açısından kritik bir role sahip olduğunu belirtti. Sigortanın artık toplumların vazgeçilmez bir unsuru haline geldiğini aktaran Özer, şunları kaydetti: “Hazırladığımız raporun risklerin ve sigortacılığın birbirini tamamlayıcı bir bütün olduğunu bizlere gösteren rehber niteliğinde bir kılavuz olacağını umuyorum. Temennim, bu ve benzeri çalışmalarla sigortacılığın toplum nezdinde farkındalığının ve bilinirliğinin istenilen seviyelere en kısa sürede gelmesidir. Toplumun ihtiyaç ve beklentilerine cevap verecek, hayatın akışında bilinçli sigorta tercihleri yaptıracak ve sigorta farkındalığına katkı sağlayacağına inanıyorum.”

BES büyümeye devam ediyor

Diğer yandan Bireysel Emeklilik Sistemi (BES), 2017 yılında uygulamaya konulan otomatik katılım mekanizmasının da katkısıyla 2024 yılında büyümesini sürdürdü. Sistemdeki toplam katılımcı sayısı 2024 sonu itibarıyla 9,53 milyon kişiye, fon büyüklüğü ise 1.003 milyar TL’ye ulaştı. Fon tutarındaki artış hızı devam ederken 2025 yılı mart ayı verilerine göre bu değer 1,147 milyar TL seviyesine yükseldi. Toplam sözleşme sayısı 2025 yılı mart ayı itibarıyla 11,99 milyona ulaşarak artış eğilimini sürdürdü.