Artan fiyatlar, çiftçiye silajlık mısırda ikinci ekimi yaptırdı
Silajlık mısır, İzmir’deki çiftçinin yüzünü güldürdü.
Arzu ALP
İZMİR - Son aylarda kaba yem açığıyla ilgili yaşanan kriz nedeniyle ot ve saman ithalatının önü açılırken, İzmir silajlık mısır üretimi ile sıkıntıyı hissetmeyen şanslı bir il oldu. Süt hayvancılığında önemli bir rolü olan silajlık mısır üretiminde son 10 yılda ciddi bir artış yaşayan İzmir, üretim fazlasını il dışına da satıyor. Gıda, Tarım ve Hayvancılık İzmir İl Müdürü Ahmet Güldal, İzmir’de kaba yem açığı olmadığını söyledi.
İzmir’in bu konuda fazla veren nadir illerden bir tanesi, belki de en iyisi konumunda olduğunu belirten Güldal, bunun temelinde hayvancılık desteklemeleri kapsamında yapılan yem bitkileri desteklemelerinin çok büyük katkısı olduğunu dile getirdi. Güldal, yem bitkisi üretiminin hem hayvan çiftlikleri için hem yem bitkisi üretip satarak gelir elde eden çiftçiler için çok büyük katkısı olduğunu ifade etti. Yeni bir bitki üretimi sektörü oluştuğunu vurgulayan Güldal, bunu da İzmir çiftçisinin çok iyi değerlendirdiğini söyledi. İzmir’in kendi ihtiyacını ve kendi ihtiyacının dışındaki üretimleri pazarlayabilme imkanına kavuştuğunu anlatan Güldal, “Burada en ağırlıklı kaba yem olarak silajlık mısır üretimi öne çıkıyor. 2000 yılında 99 bin 420 dekar olan silajlık mısır üretim alanı 2011 yılında 358 bin 667 dekara, 2012 yılında ise 410 bin dekara çıkmış durumda. Çok büyük bir artış var. Dekara verim de 5 tondan az olmamak kaydıyla 6 tona kadar yükseldi. Dekara verim artışlardaki en önemli sebeplerden bir tanesi verimli hibrit çeşitlerin ve yeni üretilen silajlık mısır tohumlarının üreticiler tarafından kullanılması. Bu çeşitler kısa sürede yüksek verim alınmasını sağlıyor” dedi.
Güldal, İzmir’de aynı araziye 2-3 ürün ekilerek üretim yapılma imkanı olduğunu dile getirdi. Farklı diğer yem bitkileri üretimi yapılabildiği gibi üst üste silajlık mısır üretimi de yapılabildiğini belirten Güldal, bu yıl fiyatların yükselmesinin üreticileri ikinci defa silajlık mısır üretmeye yönelttiğine dikkat çekti. Güldal, İzmir’de geçen yıla göre silajlık mısır üretiminde yüzde 20’lik bir artış olduğuna işaret etti. Fiyatlarla ilgili de bir araştırma yaptıklarını belirten Güldal, “Tarladan bitki satışı yapılırsa
kilosu 10-12 kuruş, çiftlikte silaj yapılıp teslim edilirse 13-15 kuruş, bir de yeni üretilen streç film kaplamalı balyaların ise kilosunun 18-20 kuruşa satılıyor” diye konuştu.
Mısır silaj makine sayısı iki katına çıktı
Ahmet Güldal, İzmir’in ürettiği silajlık mısırla kendi ihtiyacını karşıladığı gibi fazlasını da bölge illerine sattığına dikkat çekti. Bu yıl İzmir’de ciddi bir kuraklık yaşanmadığını belirten Güldal, dolayısıyla üretimde de bir sıkıntı olmadığını ifade etti. Güldal, sözlerine şöyle devam etti: “Kaba yem içerisinde en değerli yem yoncadır. Yoncadan sonra da silajlık mısır gelir. Yoncanın da silajı yapılabiliyor, kuru olarak da hayvana verilebiliyor. Ancak silajlık mısır hem daha doyurucu hem birim alandan çok daha verim elde edilebildiği için çiftliklerde çok daha ekonomik olarak kullanılıyor. Özellikle süt hayvancılığında da süt verimini artırıcı bir önemi var. Silajlık mısır tüketen hayvanlarla, silajsız samanla veya diğer kaba yemlerle beslenen hayvanlar arasında mutlaka verimde bir fark olur. Bunun sadece süt verimine değil, hayvanın vejetasyonuna da bir katkısı vardır.”
Güldal, mısır silaj makinalarının eskiden çok sınırlı olduğunu, bakanlık olarak il özel idarelerinden alınan desteklerle kooperatiflere, köylere birer tane verilebilmesi için projeler hazırladıklarını hatırlattı. Üretimdeki ciddi artışla makinaya olan talebin de arttığını vurgulayan Güldal, İzmir’de 2002 yılında bin 181 adet olan mısır silaj makina sayısının 2011 yılında 2 bin 473 olduğunu, bu sayının 2012 yılında 2 bin 500’ü geçtiğini, bakanlığın yüzde 50 hibe desteğinin de bu artışa ciddi katkısı olduğunu
bildirdi.