Av sezonu açılıyor, balıkçılar çifte bayram yapacak
Balıkçılar yeni av sezonuna çifte bayram ile girecek. 1 Eylül'de başlayacak yeni sezonun verimli geçeceğini belirten sektör temsilcileri, yinede her geçen yıl düşen balık stoklarına karşın balıkçıları bilinçli avlanmaları konusunda uyardılar.
Balıkçılar, 1 Eylül'de Kurban Bayramı ile aynı döneme gelen yeni av sezonunun açılışını çifte bayram olarak kutlamaya hazırlanıyor. Balıkçılar, geçtiğimiz sezondan daha verimli bir yıl beklerken, İMEAK Deniz Ticaret Odası İzmir Şubesi Yönetim Kurulu Başkanı Yusuf Öztürk, sezon açılışı öncesi balıkçıları bilinçli avlanarak kendi geleceklerine sahip çıkmaları konusunda uyardı.
Kırmızı et fiyatındaki artışa rağmen Türk halkının zengin bir protein kaynağı olan balığı yeterince tüketmediğinden yakınan Öztürk, "Sağlıklı bir nesil için balık tüketimini artırmak zorundayız. Yeni sezonda halkımızın bol bol balık tüketmesini umut ediyoruz. Balıkçılarımızın temenni ettiği gibi yeni sezon çifte bayram olarak başlasın" dedi.
Bilinçsiz avcılık denizleri çöle çeviriyor
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre 2015 yılında 672 bin ton olarak gerçekleşen su ürünleri üretiminin, geçen yıl yüzde 12.4 oranında azalarak 588 bin tona gerilediğini belirten Öztürk, "İki yıl önce avcılıkla yapılan üretim 431 bin ton iken, geçen yıl bu miktar yüzde 22 oranında azalarak 335 bin tona geriledi. Deniz ürünleri avcılığı bir önceki yıla göre yüzde 24.2, iç su ürünleri avcılığı yüzde 0.9 azaldı. Yetiştiricilik üretimi ise 240 bin tondan yüzde 5.4 artarak 253 bin tona yükseldi. Avcılığın gerilemesindeki en büyük sebep, iklimin yanı sıra bilinçsiz avcılığın denizlerimizi adeta çöle çevirerek balık stoklarını azaltması. Balıkçılarımız avlanırken, denizlerimizin geleceğini de korumalılar. Son yıllarda odamızın katkılarıyla Karaburun, Kuşadası, Dikili, Çeşme gibi bölgelerimizde hayata geçirilen yapay resif çalışmaları, bölgemiz deniz canlılığını artırmanın yanı sıra kaçak avcılıkla mücadele imkânı da verecektir" diye konuştu.
Üretimde Ege Bölgesi yüzde 40 ile ilk sırada
Deniz ürünleri avcılığı ile yapılan üretimde geçen yıl ilk sırayı yüzde 40 ile Doğu Karadeniz Bölgesi'nin aldığına dikkat çeken Öztürk, "Bu bölgeyi yüzde 33 ile Batı Karadeniz izledi. 2015'te yüzde 9 olan Ege Denizi'nin payı ise geçen yıl yüzde 11.5'e yükseldi. Ege'yi Marmara yüzde 10.6, Akdeniz ise yüzde 4 ile izledi. Lezzetli ve fiyatı yüksek, dolayısıyla katma değeri çok olan bölgemizdeki su ürünleri avcılığının payının artmasını olumlu bulmakla beraber yeterli olduğunu söyleyemeyiz. Denizlerimizde azalan balık stokları, Ege Denizi ticari balıkçılığının en önemli sorunu olmaya devam ediyor. Yakalanan balıkların kalitesinin korunarak tüketiciye en kısa sürede ulaştırılmasına yönelik yatırımlar önem taşıyor. Üniversiteler ve balıkçılık sektörünün daha fazla dirsek temasında olması şart" şeklinde konuştu.
Öztürk, ülke kıta sahanlığının sınırlı olması, balıkçı filosunun büyümesi ve ülke balık stoklarının azalmasının balıkçılarımızı yeni arayışlara ittiğini ve bu kapsamda son yıllarda büyük gırgır tekneleri, Afrika'nın batı kıyılarında açık deniz balıkçılığına yöneldiğini söyledi. Ancak Çinli balıkçılar başta olmak üzere rakip ülkelerin baskısı nedeniyle Afrika ülkelerinde avlanan balıkçıların çeşitli sıkıntılar yaşadığına işaret eden Öztürk, devletin yurtdışındaki balıkçılara sahip çıkmasını istedi.
"Daha hareketli bir sezon bekliyoruz"
İzmirli balıkçı Nuri Kurt, denizin 4 ay boyunca nadasa bırakıldığını belirterek, uskumru, sardalya, hamsi, orkinos başta olmak üzere bu sezon denizde balık varlığının geçen sezona göre daha iyi göründüğünü, Kurban Bayramı ile aynı güne denk gelen yeni av sezonu açılışının balıkçılar için çifte bayram olacağını vurguladı. Egeli balıkçılar yeni sezonun geçen sezona göre daha hareketli geçeceğini söylüyor.
Ege'de bin 560 tekne av sezonuna hazır
İzmir Balıkçı İşadamları Derneği Başkanı Mehmet Şahin Çakan, yasağın kalkmasıyla çeşitli ebatlardaki bin 560 teknenin denize açılacağını belirterek, "Denizlerimiz bu yıl bereketli görünüyor. İnşallah halkımız balığa doyacak. Halkımıza ucuz, bol balık yedireceğiz" diye konuştu.
"İthal balıklar karşısında yerli balık tüketimi desteklenmeli"
Ege Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi Yetiştiricilik Anabilim Dalı Başkanı Prof. Osman Özden, Avrupa'nın "balık ambarı" olarak adlandırılan Yunanistan'ı geride bırakan Türkiye balıkçılık sektörünün, iç pazarda ithal balıklar karşısında desteklenmesi gerektiğini söyledi.
Özden, Avrupa'nın balık ithalatında birinci tercihi olan Türkiye'nin ithal ürün yerine kendi balığına yönelmesi gerektiğini belirterek, "İthal yerine kendi balığımız olan taze levrek ve çipura tercih edilmeli. Türkiye'nin, dondurulmuş ithal balıkları tüketmeye yönlendirilmesi sektör açısından çok da doğru değil. Sektörü büyütmek bizim elimizde" diye konuştu. Bazı ithal balıkların Omega 3 yönünden zengin olduğu ve bunların tüketilmesi gerektiği yönündeki tüketici yönlendirmelerini değerlendiren Özden, "Omega 3 yağlı balıkların hepsinde fazla, 5 liralık sardalya da 100 liralık balıkta bulunan Omega 3'e sahip" dedi.
Osman Özden, "Levrek, çipura ve alabalık yetiştiriciliği sayesinde Avrupa'nın yeni balık ambarı artık Yunanistan değil biziz. Bunu kalıcı hale getirmek, ürünleri çeşitlendirmek ve bu sektörü büyütmek bizim elimizde. Ancak bunun için sektöre yardımcı olunmalı, önleri kesilmemeli" dedi.