Bakliyat fiyatları rekora koşuyor

Birleşmiş Milletler (BM) tarafından, dünya bakliyat üretimini ve tüketimini arttırmak için ‘2016 Uluslararası Bakliyat Yılı’ ilan edildi. Buna rağmen, dünya bakliyat üretiminde azalma, fiyatlarında ise rekor bir artış yaşanıyor.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

Dünya, 2016 Bakliyat Yılını, nohut başta olmak üzere fasulye ve mercimek çeşitlerinde yüzde 40-80 oranında fiyat artışıyla kapatıyor. Dünya bakliyat fiyatlarındaki bu yükselişin nedenleri, son dönemde yaşanan kuraklık ve aşırı yağışlar gibi olumsuz iklim koşullarının yanında, eldeki rezerv paranın emtialara yönelmiş olması da sebepler arasında gösteriliyor.

"Bakliyat ekili alanlarımızı genişletip, verimliliği de artıralım"

Dünyadaki bakliyat fiyat artışlarını değerlendiren Reis Gıda Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Reis, çiftçilere çağrıda bulunarak, şunları söyledi:

“Bilim insanları tarafından, küresel iklim değişimi nedeniyle, önümüzdeki yıllarda dünya gıda fiyatlarının hızla artacağı açıklanmaktadır. Ancak bizler ülke olarak, nüfus artışına paralel üretim yapmak zorundayız. Aralık ayından itibaren, gelecek yılın mahsulü için bakliyat çeşitlerinin ekimine başlanacak. Buradan çiftçilerimize çağrıda bulunuyorum. Bakliyat ekili alanlarımızı genişletip, verimliliği de artıralım. Nitekim, bakliyatın ana vatanı olan ülkemiz topraklarında yerli tohumlarımızla üretilen bakliyat ürünlerimize, yurtdışından yoğun talep geliyor. Üretim artarsa, ihracat kendiliğinden artacak, üretim azalırsa en ekonomik temel gıda ve sağlıklı beslenme kaynağı olan bakliyat ürünlerine erişim zorlaşacaktır” dedi.   
 
"Türkiye, tarımda hak ettiği yeri alacaktır"
Reis, konuşmasına şöyle devam etti:

“Umudumuz, gelecek yıllar adına Türkiye’de tarım sektörünün, Sayın Cumhurbaşkanımız tarafından açıklanan Milli Tarım Projesi ile büyümesidir. Planlı ve sürekli bir çalışma ile ülkemiz iç tüketimini karşılayacak ve tarımsal ticaretle elde edeceği rekabet gücü sayesinde ihracatını arttırarak daha çok kazanç sağlayacaktır. Üretimde havza modeli, prim ve yeni teşvik sürekliliğiyle, üretim gücümüz artacak; üretici kazanacak, tüketici ise yerli tohumlarla üretilen ürünleri daha uygun fiyata satın alarak daha sağlıklı beslenecektir. Tarım ve hayvancılık sektörünün kapasitesi arttırıldığında; milli gelire katkı oranı artacak, büyük kentlere göç azalacak, ülkemiz sosyal ve ekonomik olarak daha istikrarlı ve güçlü bir geleceğe sahip olacaktır. Bu çerçevede, Türkiye tarımda hak ettiği yeri alacaktır. 2016-2017 yılı tarımsal üretim ve hasat döneminde, olumlu iklim şartları ile bereketli bir mahsul alınmasını diliyorum’’ diye konuştu.