Çiftçi ‘80 kuruşa’ soyadaki 2.5 milyar liralık açığı bitirecek

Hayvan yeminden soslara, yağdan yemeklere kadar pek çok kullanım alanı olan ve Türkiye’ye toplam ithalat faturası 2.5 milyar liraya ulaşan ‘soya’ için üretici destek istiyor.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME




ANKARA - Kanatlı sektöründeki hızlı yükseliş ile birlikte artan soya ihtiyacı ithalatı tetiklerken, yerli üretici kendisimne fırsat yaratacak pirim desteği peşinde. Geçtiğimiz yıl 2 milyon 300 bin ton civarındaki soya tüketiminin yüzde 96’sı ithal edildi. Türkiye’nin bu alandaki toplam üretimi 100 bin ton. Üründe kilo başına devletin pirim desteği ise 50 krş. Soya üretimi için pirim dsteği bekleyen Çukuorovalı üreticiler, desteğin kilogramda 80 kuruşa çıkarılması durumunda, üretimin kısa sürede
800 bin tona çıkarılarak, çiftçilere önemli bir fırsat yaratılabileceğine işaret ediyor.

80 kuruş çifçiyi cezbeder

Üreticiler, soya tüketiminde artan tüketim grafiğine dikkat çekerken, üretimin aynı şekilde artırılamadığına işaret ediyor. Soya’nın özellikle kanatlı grubunun hayvan yeminde stratejik bir yer tutması ve sektörün hızlı gelişimi burada üreticler açısından önemli bir fırsat yaratıyor. Ancak, bu noktada, pirim desteklerinin oldukça düşük olması üreticiyi cezbetmezken, rakamları da stabil tutuyor. Adana Ticaret Borsası (ATB) Meclis Başkanı Şahin Bilgiç, soyanın hayvan yeminin olmazsa olmazları arasında yer aldığına dikkat çekerek, “Türkiye 2011 yılında 2 milyon 300 bin ton soya tüketirken, bu rakamın sadece 100 bini üretetilebildi.

Yüzde 96’sı ithal edilen soyanın cari açığa faturası 2.5 milyar TL. Mısır veya arpanın yerine alternatif ürünler kullanılabilir ama soyanın alternatifi yok. Soyadaki protein başka hiçbir üründe yok. Kanatlı hayvanları mutlaka soya ile beslemek zorundasınız yoksa tavuğun 45 günde büyümesi mümkün
değil” bilgilerini verdi. Türkiye’deki soya üretimini artırmak için bakanlığın verdiği 50 kuruşluk
prim desteğinin çiftçiler için yeterli olmadığını ifade eden Bilgiç, “Primin 80 kuruşa çıkması halinde çiftçi bu ürüne yönelir. Soyanın yüzde 100’ünü yurtiçinde üretmek mümkün görünmüyor ama üretimi 100 binden 800 bine çıkarabiliriz. Bu da ancak destekleme primlerinin artmasıyla olur. Çünkü çiftçi kazanacağı ürünü ekmek istiyor” açıklamasını yaptı.

Çukurova, soya tarımına hazır

Çukurova topraklarının soya ekimine çok uygun olduğunu, Türkiye’deki soya üretiminin yüzde 85’inin bu bölgede yapıldığını kaydeden Bilgiç, “Bölgemiz coğrafi konum, toprak yapısı, hava şartları bakımından çok büyük bir potansiyele sahip. Bu potansiyel tam anlamıyla kullanıldığında hem bölge çiftçisine büyük katma değer sağlayacak hem de sanayicimiz kullanacağı hammaddeyi ülke kaynaklarından tedarik ederek dışa bağımlılığı azaltacak. Verimi yüksek tohumlar üzerinde bir ıslah çalışması yapılabilirse bölgemiz soyaya yönelebilir. Soyada pazar bulmak da sıkıntı değil. Fiyatlarda dalgalanmalar olabiliyor ama bugünkü şartların altına da inmez. Soyanın sezonda fiyatı 500 dolardı şimdi 650 dolar civarında” şeklinde konuştu. Mısır üretiminin yarısı soyaya yöneltilsinToplam 1 milyon dekar alanda gerçekleştirilen mısır üretimi ile ön plana çıkan Adana’da üretimin bir kısmının soyaya  yönlendirilmesi, üreticilerin getirdiği alternatifler arasında. Bu görüşü dile getiren Seyhan
Ziraat Odası Başkanı Süleyman Girmen de, Türkiye’de üretilebilecek ürünlerin ithal edilmesini çok yanlış bulduğunu ifade ederek, “İthal edilen tarım ürünlerinde üretimin artması hem cari açığın kapanmasını sağlar hem de istihdam artışına neden olur.

Önemli olan üreticinin kar edebilmesi. Çiftçi hangi üründe kar ederse o ürüne yöneliyor. Yağlı tohumlarda da prim oranları artırılırsa üretim kaçınılmaz olur. Soyaya oranla diğer tarım ürünlerinin dünya fiyatları çiftçileri direkt etkiliyor. Ama soya fiyatları bize yansımıyor. Dünya fiyatları
bize de yansıtılırsa üretim artabilir. Adana bölgesinde yıllık ortalama 1 milyon dekarda mısır
üretimi yapılıyor. Bu rakamın en az yarısını soya yöneltebilirsek soya üretiminde 300 bin tonu aşabiliriz. Hatta Çukurova’nın bütününde de aynı oranda soya artışı sağlanabilir” diye konuştu.

Soya ithalatı her sektörü etkiliyor

Adana yöresinde kanatlı sektörünün önemli temsilcilerinden Beyza Piliç’in Genel Koordinatörü Necmettin Çalışkan da Türkiye’de soya ithalatının her sektörü olumsuz etkilediğine işaret etti. “Gıda sektörünün olduğu her yerde soya da var. Soya gıda sektörünün en önemli hammaddelerinden diyebiliriz.

Bu nedenle ithalat rakamlarının bu kadar yüksek olması her sektörü etkiliyor. Ayrıca gıda sektöründe GDO’suz ürün herkes için önemli” ifadelerini kullanan Çalışkan, soyanın değerinin biraz geç anlaşıldığını aktararak, “Eğer çiftçiye yeterli teşvik yapılırsa soya ihtiyacının çok büyük bir bölümü
karşılanır. Hatta ihracat bile yapabiliriz. Bunun için en önemli bölge de Çukurova.. Çukurova
bölgesinin toprakları soya üretimi için oldukça müsait. Soyanın değerini biz çok geç anladık” diye
konuştu.