GDO’lu pirince ‘bakan’lardan farklı görüş

Gümrük Bakanı Yazıcı, Mersin'den Türkiye'ye giren GDO'lu pirinçlerin ardından Tekirdağ'dan benzer şekilde bir ürün girişi olduğunu ortaya çıktığını söyledi.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

 

 

Veysel AĞDAR
 
İSTANBUL - ABD'den Türkiye'ye GDO'lu (Genetiği Değiştirilmiş Organizma ) pirinç getirildiği iddialarının ardından başlayan süreç sektörü sıkıntıya soktu. Sektör temsilcileri henüz değerlendirme yapmak için erken olduğu görüşünde birleşirken, kamuoyunu yanıltacak bilgi kirliliğinin de önüne geçilmesini istiyor.
Mersin'den Türkiye'ye giren GDO'lu pirinçlerin ardından dünde Tekirdağ'dan benzer şekilde bir ürün girişi olduğu ortaya çıkarken, Manisa'da da 8 ton pirince 'GDO şüphesi' ile el konuldu. Dün Tekirdağ'da çeşitli temaslarda bulunan ve gazetecilerle sohbet toplantısına katılan Gümrük ve Ticaret Bakanı Hayati Yazıcı, "Tekirdağ'da da bu tür ithalat yapıldığı bilgisine ulaşıldığını kaydetti.Hürriyet'in gündeme getirdiği GDO'lu pirinç soruşturması büyüyor. Konu savcılıkla paylaşıldı" açıklamasını yapan Gümrük ve Ticaret Bakanı Yazıcı, konuytla ilgili şunları söyledi: "Biz gümrük kapılarımızda, kara, hava, deniz her neresiyse koruyucu,  kollayıcı çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Mersin'deki olaylarla ilgili savcılığın gizlilik kararı var. Yargı  süreci devam ediyor. Aynı olayla ilgili, 'başka limanlardan başka yerlerden  ithalat olmuş mu?' şeklindeki çalışmalar sonucu, Tekirdağ'da da bu tür ithalat  yapıldığı bilgisine ulaşıldı. Konu savcılıkla paylaşıldı. Bizim bu olayla ilgili kolluk görevini, Gümrük Muhafaza Kaçakçılık ve İstihbarat Müdürlüğü, emniyetle  koordineli şekilde sürdürüyor. Bu ürünlerin ne olacağıyla ilgili özel kanun var.  Tabii yargı sonucu, kanun çerçevesinde değerlendirmeleri yapacağız.
 
Ocak ayında gelen GDO'lu pirinçlere ne oldu?
Greenpeace Akdeniz Tarım Kampanyası Sorumlusu Tarık Nejat Dinç de yaptığı açıklamada, genetiği değiştirilmiş pirinçleri tespit eden kurumun bakanlık olmamasını skandal olarak yorumlarken, "Bakanlık, market raflarındaki genetiği değiştirilmiş pirinci nasıl tespit edemedi? Bu durum bakanlığın etkin GDO denetimi gerçekleştiremediğinin somut kanıtı" dedi. GDO'nun bulaşma ihtimali için de genetiği değiştirilmiş soya ve pirincin neden aynı gemide gelmesine izin verildiğinin sorgulanması gerektiğini kaydeden Dinç, "Bu skandal ilk de değil. Aynı vaka, Ocak ayında yine Mersin limanında, 10 bin tona yakın pirinçlik bir partide de gerçekleşmişti. O pirinçlerin akıbeti ne oldu? Bakanlık etkin denetimini sağlayamadığı ve bulaşmaları engelleyemediği GDO'ların ithalatını acil olarak durdurmalı ve yasaklamalıdır" açıklamasını yaptı. 
 
Fırsatçılar iş başında pirinç fiyatları artabilir 
 
[PAGE]
 
Fırsatçılar iş başında pirinç fiyatları artabilir 
Mersin'de yürütülen GDO'lu pirinç soruşturması piyasada tedirginlik yarattı.Yaşanan tedirginlik nedeniyle pirinç tüketiminin gerileyeceğini belirten Reis Gıda Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Reis, tüketimdeki düşüşün aksine fiyatlarda ise artış yaşanacağını söyledi. Pirinç üretiminde şu ana kadar uluslararası arenada GDO'lu üretime rastlamadığının altını çizen Reis, yurtiçinde de üretiminin mümkün olmadığını özellikle belirtti. Sektörde son bir haftadır tedirginliğin hat safhada olduğunu söyleyen Reis sözlerine şöyle devam etti: "35 yıldır bu sektördeyim, Türkiye'de üretilen hiçbir üründe GDO yok, dışarıda üretilen pirince dair de bir duyum almadık. GDO'lu ürünleri Türkiye'ye getirmeye çalışanlar, sadece para kazanmaya odaklanmışlar. Tüketici ise tedirgin. Önümüzdeki günlerde tüketim de ciddi oranda azalacaktır. Fırsatçılar tekrar işbaşına geçti. Durumdan yararlanmak istiyorlar. Tüketim düşüyor ancak, fiyat artıyor.  Pirince karşı alternatif önce bulgur sonra makarna olabilir. Bu yönelim kaçınılmaz."
 
Ticarete konu olan GDO'lu pirinç yok
Dünyada ticarete konu olan GDO'lu 4 ürün var bunlarda soya, mısır, kanola ve pamuk diyen Sezon Pirinç Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Erdoğan da, ne Türkiye'de nede dünyada GDO'lu pirinç üretimin ve ticaretinin söz konusu olmadığını belirtti. Bu tür söylentilerin sektörü negatif yönde etkilediğini söyleyen Erdoğan, bundan üretici, sanayici ve tüketicide olumsuz yönde etkilenecektir dedi.
 
GDO'lu pirincin ardından sektör beklemede 
 
[PAGE]
GDO'lu pirincin ardından sektör beklemede 
ABD'den Türkiye'ye GDO'lu pirinç getirildiği iddialarının ardından başlayan süreç sektörü sıkıntıya soktu. Sektör temsilcileri henüz değerlendirme yapmak için erken olduğu görüşünde birleşirken, kamuoyunu yanıltacak bilgi kirliliğinin de önüne geçilmesini istiyor. Talepler kamuoyunun doğru bilgilendirilmesi için Tarım Bakanlığı'ndan yapılan açıklamaların artırılması yönünde. 
 
Konuyla ilgili değerlendirme yapan Akdeniz Hububat Bakliyat ve Yağlı Tohumlar İhracatçıları Birliği Başkanı Mahmut Arslan, "Pirinç ana tüketim kalemleri arasında yer alıyor. Halkımızın yıllardır yediği bir ürün ve bu üründen vazgeçileceğini düşünmüyorum. Önümüzdeki süreçte belki tüketimde yüzde 10'luk bir azalma beklenebilir ama ciddi sıkıntılar oluşacağını tahmin etmiyorum" dedi. Tüm dünyada GDO bulaşma oranının binde 9 seviyelerinde olduğunu ve Türkiye'de ise bu rakamın sıfır olarak kabul edildiğini hatırlatan Arslan, "Yapılan değerlendirmeleri ve karşılaştığımız sonuçları doğru bulmuyorum. Tüccar kolay yetişmiyor. Tüccar da bilim adamı gibi zor yetişiyor. Yaşanan süreç çok üzücü" değerlendirmesini yaptı. 
Mevcut durumun önümüzdeki süreçte yerli pirinç tüketimi ile bulgur tüketimini artırabileceğini dile getiren Arslan, Türkiye'de 800 bin ton civarında da pirinç tüketimi olduğunu, bunun 200 bin tona yakınının ithal edildiğini açıkladı. Tek bir parti malla tüm ürünlerin değerlendirilmemesi gerektiğini kaydeden Arslan, Türkiye'de orta tane pirinç kullanıldığına işaret ederek bunun da ithalatının gerekmesi halinde Çin, Amerika ve Rusya'dan ürün getirilmeye devam edileceğini vurguladı. 
 
Bu yaşananlardan kimse kazançlı çıkmaz"
Mersin Ticaret Borsası Başkanı Abdullah Özdemir ise pirinçte yaşananlardan kimsenin kazançlı çıkacağına inanmadığını söyledi. Yerli pirinç üreticisinin kazanacağı söylemlerine katılmadığını dile getiren Özdemir şunları söyledi: "Tüketici olumsuz bir kanıya varması halinde paketlerin içinde ithal pirinç mi yerli pirinç mi bulunduğuna bakmayacaktır ya da pirinç tüketimi azalırsa bulgur üreticilerinin kazançlı çıkacağını da tahmin etmiyorum çünkü adı geçen pirinç firmalarının tümü bulgur üretimi de yapıyor. Bu söylemler sektörü sıkıntıya sokuyor. Pirinç Türk mutfağının ana tüketim maddelerinden biri. Bu nedenle kamuoyu doğru aydınlatılmalı ve Tarım Bakanlığı'ndan yapılacak açıklamalar artırılmalı." 
Mersin'in gıdada önemli bir kent olduğunu vurgulayan Abdullah Özdemir, bu nedenle bu tür olayların Mersin ticaret hayatına zarar vereceğini söyledi. Özdemir, yapılacak açıklamalarla vakit kaybedilmeden oluşan şüphelerin dağıtılması gerektiğini dile getirdi. 
 
Eker: GDO'lu prinç yok, Mersin'de yakalanan çeltikte GDO bulaşması sözkonusu 
 
[PAGE]
 
Eker: GDO'lu prinç yok, Mersin'de yakalanan çeltikte GDO bulaşması sözkonusu 
 
ANKARA - DÜNYA Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehdi Eker, Mersin Limanında yakalanan ve GDO'lu olarak üretildiği öne sürülen pirincin, GDO'lu olmadığını, sözkonusu ürünün çeltik olduğunu ve GDO bulaşmasının tespit edildiğini söyledi. Öteyandan, Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, OECD hesaplama yöntemine göre Türkiye'nin tarıma en fazla destek veren OECD üyesi olduğunu belirtti. 
Mehdi Eker, Tarım Sigortalarının Gelecek 10 Yılı Çalıştayı'nda gazetecilerin konuya ilişkin sorusunu yanıtladı. Eker, Dünya'da Ticari olarak kullanıma sunulan GDO (genetiği değiştirilmiş organizma) olarak üretilmiş bir pirinç türünün bulunmadığını belirtti. Mersin'de ele geçirilen ürünün çeltik (kabuklu, işlenmemiş pirinç) olduğunu ve kabuğunda GDO bulaşmasına rastlandığını, ürün olarak pirinçte ise GDO'ya rastlanmadığını söyledi. Eker, bulaşmanın da soyadan kaynaklı olduğunun tespit edildiğini belirtti. 
 
Konunun savcılığa aksetmiş olduğunu hatırlatan Eker, yargıya müdahale anlamına gelebilecek şeyler söylemek istemediğini vurgularken, "Benim size Türkiye Cumhuriyeti Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı olarak söylediğim şey şu, vatandaşlarımız o pirinçleri güven içerisinde tüketebilirler. Çünkü ne Türkiye'de ne dünyada GDO'lu pirinç üretimi söz konusu. Bunun bu şekilde ticarete konu edilmesi söz konusu değil. Bazı araştırmalar yapılmış, doğrudur ama bunlar, böyle tohum haline getirilip, geliştirilip, satılıp, bundan pirinç üretilip dünyaya da bunun yayılması...Şu an itibariyle böyle bir şey yok. O nedenle vatandaşın endişe etmesine de gerek yok" diye konuştu. 
 
[PAGE]
 
Eker, ürünün piyasaya dağıtılıp dağıtılmadığına ilişkin soruya net yanıt vermeyerek, Mersin'de yakalanan ürünün çeltik olduğunu hatırlatmakla yetindi. Eker, ürünün tamamına el konulup-konulmadığına ilişkin soruya ise "İnsanların sağlığı, gıda güvenliği açısından endişe edecek bir şey yok. GDO'nun tespit edilmesi şu, çeltiğin kabuğunda laboratuvar tahlilinde bir gen tespit ediliyor. Doğru. Soyadan bulaştığı da tespit ediliyor ama 'bu pirincin içerisinde var' anlamı taşımıyor. Çünkü çeltiği kimse kabuğu ile yemiyor" dedi. 
Ali Babacan: OECD hesaplamasına göre Türkiye tarıma en fazla destek veren üye ülke
Öte yandan, doğal afetlere karşı tarımsal ürünlerin ve hayvanların sigortalandığı Tarım Sigortaları (TARSİM) uygulamasına yönelik çalıştayda bir konuşma yapan Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, Türkiye'deki nüfusun yüzde 24,6'sının tarım sektöründe olduğunu hatırlatarak, bu alandaki düzenlemelerin sadece ekonomik değil, sosyal yönünün de bulunduğunu söyledi. OECD'nin uluslar arası fiyat ile yerli fiyat arasındaki pozitif farkları da ele alarak yaptığı hesaplama yöntemine göre Türkiye'nin 34 OECD üyesi ülke arasında en fazla tarım desteği veren ülke konumunda olduğunu belirtti. Babacan, doğrudan verilen destek dikkate alındığında da Türkiye'nin GSYH'nin yüzde 1'ini aşan miktarda tarım desteği harcaması gerçekleştirdiğini vurguladı. 
 
Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, TARSİM uygulamalarının 7 yıllık döneminde başarı sağlandığını ve Avrupa'nın en önemli tarım sigortaları arasına girdiğini belirtti. Babacan, kuraklığın da sigorta kapsamına alınmasına yönelik bir çalışma başlatıldığını, risk hesaplaması ve tanımlamasının zor olduğu kuraklıkla ilgili rasyonel bir çözüm bularak bu alanda ilk olmanın hedeflendiğini belirtti. 
 
Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehdi Eker ise konuşmasında, ekilen alanların yüzde 8'inin sigortalandığını, bunun çok daha yukarı çıkarılması için çaba harcadıklarını kaydetti. Büyükbaş hayvancılıktaki sigorta oranının çok daha düşük olduğunu belirten Eker, "Çok düşük primlerle çiftçimize sigorta imkanı sunuyoruz. Bu alanda engel neyse onları ortadan kaldırmak istiyoruz" diye konuştu. 
Eker, tarımdaki en büyük sorunun miras yoluyla arazilerin parçalanması olarak devam ettiğini belirterek, ortalama işletme büyüklüğünün 60 dönüm olarak devam ettiğini ve 30 milyon parselin bulunduğunu belirtti. Eker, yaptıkları çalışmayla 30 milyon adet parselin tamamını kayıt altına alarak elektronik ortamda takip edilebilir hale geldiklerini söyledi.