Kivi, nar üretimi katlandı kayısı 650 bin tonu geçti
Tarım Bakanlığı Bitkisel Üretim Genel Müdürlüğü'nün (BÜGEM) raporuna göre son 10 yılda Türkiye'nin sert kabuklu ve yumuşak çekirdekli meyve üretim tablosunda önemli değişiklikler meydana geldi.
Şifa niyetine tüketilen nar üretimi 4 kata yakın, muz, kiraz ve çilek üretimi 2 kattan fazla arttı. Son 10 yılda kivi üretimi 12 kat artarak 30 bin tona yaklaştı. Avakado üretiminde ise 3 kat artış gerçekleşti. Türk mutfağında kullanımı giderek yaygınlaşan Antep fıstığında, son 10 yılda üretim 35 bin tondan 112 bin tona geldi. Zeytin son yıllarda yeniden yükselişe geçti. Kayısı 650 bin, ceviz de 183 bin tonu geçti. Türkiye'nin miktarda en yüksek üretimi yaptığı üzümde ise istikrarlı bir seyir var. BÜGEM raporunda yer alan 35 ürün arasında sadece muşmula, turunç, fındık ve zerdalide dikkat çeken bir azalma oldu.
İbrahim EKİNCİ
İSTANBUL - Tarım Bakanlığı Bitkisel Üretim Genel Müdürlüğü'nün (BÜGEM) son raporu şifa niyetine tüketilen nar üretiminin patladığını, çay, fındık ekim alanlarında alternatif ürün olarak teşvik edilen kivi üretiminde 12 kat, avakado üretiminde 3 kat artış olduğunu ortaya koydu. Rapordaki verilere göre son 9 yılda, kayısı, çilek, kiraz ve muz üretimi ikiye katlandı. Nar üretimi 60 bin tondan 262 bin tona çıkarak yaklaşık dört kat, Antep fıstığı üretimi de 35 bin tondan 112 bin tona çıkarak üç kattan fazla arttı. Kivi ve avakado üretimi rekorlar kırdı. 2002 ve 2011 yılları arasında üretimleri sürekli artış gösterdi. Kivi üretimi 2 bin 500 tondan 30 bin tona dayandı. Avakado üretimi 400 tondan bin 316 tona geldi.
BÜGEM'in raporu, Türkiye'nin sert kabuklu ve diğer meyvelerde nereye gittiğini, tablonun nasıl değiştiğini ortaya koydu. 35 üründe 2002 yılı ile 2011 sonuçlarını karşılaştıran tablolar 31 üründe üretim artışı olduğunu gösteriyor. Muşmula, turunç, fındık ve zerdali hariç bütün diğer gruplarda artışlar var. Ancak bazı ürünlerdeki artışlar çok dikkat çekici. Üretimleri 100 bin tonu bulan dört önemli üründe üretim miktarı 9 yılda ikiye katlanmış. Kayısıda 315 bin tondan 650 bin tona, çilekte 145 bin tondan 302 bin tona, kirazda 210 bin tondan 438 bin tona, muzda 95 bin tondan 206 bin tona gelmiş. Vişne, greyfurt ve bademde de önemli artışlar var. Yine son yıllarda tüketimi ciddi artış gösteren ve meyve suyu sektörünün yoğunlukla talep ettiği vişnede üretim 100 bin tondan 182 bin tona çıkmış. Greyfurt ve bademde de üretim yaklaşım ikiye katlanmış.
Vişnede tehlike var
[PAGE]Vişnede tehlike var
Meyve Suyu Üreticileri Derneği'nin bazı dokümanlarında vişne ağaçlarının kesildiği, üretimin düşebileceğine ilişkin uyarılar yer alıyordu. Eğer böyle bir kesim olduysa, bunun sonuçlarını izleyen yıllarda göreceğiz.
Raporda dikkat çeken şu; 2002 ile kıyaslandığında 2011'de yüzde 82'lik bir artış görülüyor, ancak, 2011 yılı 2009 ve 2010 yıllarıyla kıyaslandığında düşüş var. Vişne üretimi 2009 yılında 192.7 bin ton, 2010 yılında 195 bin ton olduktan sonra, 2011 yılında 182.2 bin tona gerilemiş.
Nar patlaması oldu
Nar, bilindiği gibi, son yıllarda çok tüketilen bir meyve. Özellikle nar suyu şifa niyetine tüketiliyor. Kanser dahil birçok hastalıkta tüketimi önerilen narda, Türkiye'nin 2002 yılı üretimi 60 bin tonmuş. BÜGEM'in rakamına göre 2011 yılı üretimi 218 bin ton. Bu da üretiminin 4 kata yakın arttığını gösteriyor.
Üretimi miktar olarak çok fazla olmayan bazı ürünlerdeki artış miktarı çok daha yüksek. Örneğin kivi, örneğin avakado... 2002 yılında Türkiye'de 2 bin 500 ton kivi üretilmiş. 2011 yılı üretimi 29 bin 231 ton. 12 kata yakın artış olduğu anlaşılıyor. Avakado üretimi 2002 yılında sadece 400 ton. 2011 yılı üretimi ise bin 316 ton. Burada da 3 kattan fazla artış olmuş. Bilindiği gibi bu ürünler, özellikle fındık alanlarının genişlemesini durdurmak için, bir dönem fındık ve çay üreticisine alternatif ürün olarak tanıtılıyor, üretimi teşvik ediliyordu. Artış oranları yüksek ancak toplamda hala az üretildiği dikkat çekiyor.
Cevizde geriye dönüş...
Cevizde geriye dönüş...
Cevizde çok kritik değerlendirmeler var, "Türkiye ceviz ağaçlarını kesti mobilya yaptı, son kalan cevizleri de tüfek tetiği yaptılar" gibi eleştiriler gündeme gelirdi. Ancak rakamlar ceviz üretiminde de artış olduğunu gösteriyor. Bunda, yine son yıllarda yaygın ceviz dikimlerinin etkisi olabilir. 2002 yılında 120 bin ton olan üretim 183.2 bin tona gelmiş. Birkaç yıl önce, ekonomi basınında cevizin yeniden "meyve yatırımcılarının gözdesi" olduğuna ilişkin haberler yer almış, Tokat, Denizli, Bitlis, Kırşehir, Çanakkale ve Tekirdağ'da yeni ceviz bahçeleri kurulduğu belirtilmişti. Cevizde sağlıklı verim için bahçeleri 10 yıl beklemek gerektiğinden, önümüzdeki yıllarda üretim artışının daha yüksek miktarda olacağı tahmin edilebilir.
Zeytin üretimi artıyor
Limon, mandalina, dut, portakal, erik, kestane, üzüm, elma, şeftali üretiminde de önemli artışlar var ancak yüksek oranda değil. Bu ürünlerdeki artış yüzde 20 - 51 düzeyinde. Diğer meyvelerde (ayva, armut, kızılcık, ahududu, iğde, incir, keçiboynuzu ve yeni dünyada) yüzde 2 - 16 arasında artışlar var.
Ancak 2002 ile 2011 kıyaslandığında yüzde 3 düşüş gösteren zeytinde trend, düşüş değil sistemli artış gösteriyor. Zeytin üretimi 2002 yılında 1.8 milyon tonmuş. 2011'de 1 milyon 750 bin ton. Zeytin üretimi 2009'da 1 milyon 271bin tona geriledikten sonra, 2010 ve 2011'de ciddi üretim artışı olmuş. 2010 yılında üretim 1.4 milyon tonu geçmiş. 2011'deki artış daha yüksek, 1.4 milyon tondan 1 milyon 750 bin tona yükselmiş.
En çok üzüm üretiliyor
Yüksek miktarda üretimi ve tüketimi olan elmada 2009 üretimi 2.8 milyon ton. 2010'da 2.6 milyon tona geriledikten sonra 2011'de 80 bin ton artışla 2 milyon 680 bin tona çıkmış. Mevsim etkileri de dikkate alındığında üretim istikrarlı seyrettiği görülüyor.
Türkiye'de en yüksek miktarda üretimi olan üzümde durum şu: 2009 üretimi 4 milyon 264 bin ton, 2010 üretimi 4 milyon 255, 2011 üretimi de 4 milyon 296 bin ton düzeyinde. Üretimin bu düzeyde gezindiği görülüyor.
5 üründe düşüş var
5 üründe düşüş var
BÜGEM raporuna göre sadece rakamları verilen 35 üründen sadece 5'inin üretiminde düşüş oldu. Zeytin üretimi 2009'da 1 milyon 271 bin tondu. 2010 ve 2011'de sürekli artış göstererek 1 milyon 750 bin tona geldi. 2002'deki rekor üretim 1.8 milyon tonla karşılaştırıldığında yüzde 2.8'lik bir düşüş görülmekle birlikte, bu üründe trend hızlı artış yönünde. 2011 yılı üretimi 2009'a göre yüzde 37.7 artış ifade ediyor. Fındık üretiminde de iklim etkileriyle istikrarsız bir seyir izleniyor. Bir yıl 400 bin tonlara gerileyen rekolte ertesi yıl 600 bin tonlara çıkabiliyor. 2011 fındık rekoltesinin 430 bin tona gerilediği bir yıldı. 2002 rekoltesi ise 600 bin tondu. Bu nedenle üretiminde yüzde 28.3 gerileme gözüküyor. Bu iki önemli ürün dışında zerdali, turunç ve muşmula üretiminde de gerileme oldu.
[PAGE]