Mera hayvancılığı ile toprağın kalitesi arttı
Biga'da kurulan hayvancılık işletmesinde, yem kullanmadı, sulama, gübreleme ve tohumlama yapmadı. Bu sayede bölgenin organik madde oranı yüzde 35 artarken, ortaya çıkan hayvansal ürün de daha kaliteli oldu.
Büşra KOSİF
ANKARA - Dünya bir yandan sanayileşme aracılığıyla insan hayatını kolaylaştırmaya çalışırken, bir yandan da kontrolsüz sanayileşmenin doğaya verdiği zararı azaltmaya çalışıyor. Dünyada çölleri tekrar yeşertmek ve iklim değişikliğine tersine çevirmek amacıyla kurulan Uluslararası Savory Enstitüsü’nün Türkiye’deki temsilcisi ‘Anadolu Meraları’ Çanakkale’nin Biga ilçesi yakınlarında, kurduğu işletmede hayvanları sadece merada besleyerek 1 yılda topraktaki organik madde miktarını yüzde 35 arttırmayı başardı. Anadolu Meraları kurucularından Durukan Dudu, işletmede yem maliyetini neredeyse sıfırladıklarını belirterek, dekar başına 10 tonluk karbondioksitin temizlendiğini kaydetti.
Adım adım ilerliyorlar
Bütüncül yönetim ile işletme yapıldığına değinen Durukan Dudu, “Her ölçekte uygulanabiliyor oluşu ve özellikle hayvancılık yaparak toprağın bereketinin artması, çölleşmeyle mücadelesi, verimliliğinin yükselmesi gibi çok önemli sonuçlar yaratıyor” dedi. Günümüz hayvan yetiştiriciliğinde en önemli sorunun, yem maliyeti olduğunu dile getiren Dudu, “Bütüncül yönetim yaklaşımıyla, havza bazlı otlatma planları uygulayarak burada büyük maliyet ve işgücü kazanımları gerçekleştirebiliriz, meraları da her sene daha da iyi hale getirmiş oluruz. Bu yöntemlerin yaygınlaşması için iyi bir stratejiye, doğru planlamaya, kamu idaresinin aktif desteğine, biraz sermayeye, yeterli insan gücüne ve adım adım, pilot uygulamalarla başlayarak ilerlemeye ihtiyacınız var. Yeterli ve doğru destek olursa bunu hızla yaygınlaştırabiliriz” diye konuştu.
Uygulama arazilerinde sıfır yem ve tahıllı bir hayvancılığın denemelerini yapıp başarılı olduklarını aktaran Dudu, 12 aylık bir süre içinde toprağın 30 cm’lik üst tabakasındaki organik madde miktarında ortalama yüzde 35’lik bir artış sergilediklerinin altını çizdi. Bütün bunları sulamasız, gübrelemesiz, toprağı işlemeden, tohumlama yapmadan, sadece hayvanların otlatma rejimlerini düzenleyerek gerçekleştirdiklerinin vurgulayan Dudu, “Uygulama arazimizde dekar başına 10 ton karbondioksiti atmosferde “kirlilik” yaratmak yerine toprağa bereket, verim ve yaşam olarak gömmüş olduk” ifadelerini kullandı. Durukan Dudu, Türkiye’deki uygulamaların Avrupa’dan büyük ilgi gördüğünü, eğitim amaçlı olmak üzere Avrupa’dan eğitim çağrısı aldıklarını aktardı.
Katma değerli ürün çıkıyor
Meralardan daha etkin şekilde yararlanabilme çalışmaları çerçevesinde, sadece hayvancılık alanında bile çok önemli sonuçlar alındığını belirten Anadolu Meraları kurucularından Durukan Dudu, yem maliyetlerinin minimuma indiğini hattı bazı örneklerde sıfırlandığını söyledi. Aynı zamanda ortaya çıkan hayvansal ürünün daha kaliteli olması sebebiyle katma değerli satış imkanı doğduğunun altını çizen Dudu, “Uygulama uzun vadeye yayıldığında, toprak örtüsü, yıl boyunca ürettiği ot miktarı ve su tutma kapasitesi artıyor” diye konuştu.